Düşman bölgesine sızdım ve yine hiçbir şey hatırlamıyor gibi davrandım özellikle komutanların önünde silah kullanma becerimi ve fiziksel çevikliğimi gösterdim bir çok mermiyi sınır dışına götürüp sakladım bazı tabancaları ise ana vatanımda sattım ve paraları biriktirdim akşamları kışladan firar ediyor araba çalıp satıyordum sabaha yakın saatlerde ise kışlaya gidiyordum para ve mermi o kadar çoktu ki bunları ne yapacağımı düşünüyordum sonra aklıma bir fikir geldi hemde çok iyi bir fikir artık akşamları araba çalmayacaktım halkı kışkırtıp bir iç savaş başlatacaktım her akşam lensleri takıp, takma sakal ve bıyıkla özellikle köylülerin karşısına çıkıp hükümetin tarıma önem vermediği ve köylüleri köle gibi düşündükleri yalanını söylüyordum köylülere silah verip,mermi verip onları bizim tarafımıza geçiriyordum gel zaman git zaman iç savaş başladı ve ben o ülkeyi terkettim ve Emre Bey'in karşısına çıkmak için hazırlandım birgün odasına girdim önce korktu sonra ise büyük bir şaşkınlıkla sen ölmedin mi diye sordu ona yaptığım şeyleri söyledim ama her ihtimale karşı yine çelik yelek giymiştim uzun uzun konuştuk sonra çekmeceden bir silah çıkardı namluyu bana doğrulttu ve sen vatan hainisin dedi hamen hazırladığım uyuşturucu iğneyi ona fırlattım ve oda haliyle bayıldı hemen odayı terkettim nasıl olsa korumaları birazdan odaya girer arabama bindim ve oradan uzaklaşacaktım ki aklıma bir fikir geldi onun yüzünde ülkeme hizmet edemiyordum onu öldürecektim onu mutlaka hastaneye götüreceklerdi ben de ambulansın önünü kesecektim ve dediğimide yaptım onu hastaneye götüren ambulansın önünü kesip onu vurdum tabi ambulansın arkasından gelen askerleri gözüm görmemişti bile yapacak bir şey yoktu o mezara ben hapse gittim tabi burada da rahat durmayacağım...
Maceranın devamı için 6. Bölümde görüşmek üzere...
Lütfen hikayeme oy verin kötü olmuşsa yorumla dile getirin TEŞEKKÜRLER...