Adsız Bölüm 1

80 7 0
                                    

Güneş tüm saflıgı ve temizligi ile vuruyordu seherin gün görmemiş ahşap penceresinden. sokakta bir çocuk bagırtısı''yazıyor yazıyor'' sene1990 . Seher açtı penceriyi dışarıyı süzdü henüz kimse uyanmamıştı ama her an kapı çalabilirdi.Seher hemen üzerini giyindi süzdü kendini narin pembe ile boyanmış duvarına astıgı boy aynasından,gelirdi şimdi sütcü çalardı kapıyı sütcü her sabah seheri görmek için gelirdi,seherde her sabah erkenden uyanırdı sütcüye kapıyı açmak için ve yine çaldı kapı seher hızlıca indi merdivenlerden açtı hemen kapıyı sütcüye aynı gülen yüz, aynı sütcü,adını bilmeden amamnsız aşık oldugu adam.Bu sefer soracaktı seher,sütcünün adını tabi sütcü seherden önce davranmazsa,sütcü kara ve keskin bakışlarını yöneltii seherin su gibi berrak mavi gözlerine''ismini bagışlar mısın?''sseher utandı kızardı hemen adını söyleyip kaçdı içeriye kalbi adeta yerinden fırlayacakmış gibi atıyordu banyoya girdi elini yüzünü yıkarken birden bir çıglık kopardı''unuttum''diye bagırdı.annesi koşdu geldi seherin ''ne oldu kızım neyi unuttun'' seher silkindi hemen kendine geldi ''yok bişi anne sen bilmez misin ben hemen telaşediveririm'' geçişdirdi seherannesi.ve her zaman yaptıgı şeyi yaptı odasına sıgındı seherin hayatındaki tek güvenilir limannı odasıydı üzgünsede,mutluysada,heyecanlıysada,yorgunsada seher odasını severdi çünkü kendini dinleyebildigi ve çekinmeden itiraflarını yapabildigi bir mekandı ve en sevdigi renkteydipembe rengiyde. o odada pembedeb başka renk bulunmazdı en ufak ayrıntı bile pembe idi bunun tek bi sebebi vardı oda yıllar önce ölen babaannesi idi . babaannesinin adıda pembe idi ve ölmeden önce sehere pembe balerin kızlı kolye vermişdi ve kulagına şu sözcükleri fısıldamıştı'' bu kolyeyi en güzel ve mutlu oldugun günlerde yanında bulundur emin ol pembe ugur verecek'' evet seher bu sözleri tekrarlardı her gün''pembe ugur verecek'' ve kolyesini takdı çünkü bügün en önemli günlerinden birisi idi üniversitedeki ilk günü idi hazırlandı hemen çünkü annesinin kahvaltıya çagrışına daha fazla dayanamadı.seherin babası sert ve bir o kadarda otoriterdi her şey kurallara uygun olmalıydı çünkü işi bunu gerektiriyordu emekli bir savcıydı, annesi ise uzun zayıf ve kendine önem veren bir bayandı dış görünüşe oldukça çok önem verirdi tek çocuktu seher yalnız büyümüşdü. kahvaltı sofrasına oturmadan gözü saate ilişti ilk günden geç kalmak istemezdi annesinin yanagına bir öpücük kondurdu babasınada tabiki,hızlıca ilerledi yolda çünkü otobüsü kaçırırsa yürümek zorunda kalırdı derken duraga vardı seher,kendisine el sallayan kardeşi candan öte varlıgı nejla, sarıldılar.nejla ve seher çocuklukları birlikte geçmişdi aileleride çok samimiydi aralarından su sızmazdı ve şimdiye kadar hiç kırgınlıkları olmamıştı ama nejlada bugün bi haller vardı içi kıpır kıpırdı,seher dayanamadı daha fazla '' neyin var senin böyle kuzu'' diye sordu,nejla''hani şu sabah kapıları dolaşan sütcü varya ben ondan hoşlanıyorum ve bunu ona söyleyecegim sence? söylemelimiyim'' seher dondu,rengi degişdi hayalleri kırıldı tek tek parçalandı gözlerinin önünde nejlaya söyleyemezdi bunu çünkü nejla kanser hastasıydı en ufacık üzüntü bile hayatına neden olabilirdi .seher silkindi öptü nejlayı hiç bişi demedi yürümeye karar verdi... 

Aşk Pembeden SızarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin