o n b e ş

684 95 7
                                    

✷        ·   ˚ * .      *   * ⋆   . ·    ⋆     ˚ ˚    ✦   ⋆ ·   *      ⋆ ✧    ·   ✧ ✵   · ✵✷        ·   ˚ * .      *   * ⋆   . ·    ⋆     ˚ ˚    ✦   ⋆ ·   *      ⋆ ✧    ·   ✧ ✵   · ✵

~~~
Merdivene gelince birinin ağladığını duydum. Ateşler gittikçe büyüyordu ve geçmek için yeterli alan yoktu. Açıkçası ateşten korkuyordum ama beomgyu'nun zor durumda olması daha ağır basıyordu. O güvende olduğu sürece bir problem yoktu. Yıkılmadan merdivenleri çıkıp bağırdım. “Beomgyu! Beomgyu n-neredesin!!?”
Bağırdığım için duman ciğerlerime gitmişti ve yanıyordu. Öksürürken dumanı elimle dağıtmaya çalıştım.  “Önündeki odadayım! Y-yeonjun. Y-yeonjun l-lütfen a-acele et...”
Boğuk sesini duyunca hızla önümdeki odaya ilerledim. Kapı alevler içinde yanıyordu ve daha fazla dayanamayacaktı. Başıma yıkılmadan hemen içeriye girdim. Beomgyu odanın köşesinde etrafı ateşler içinde oturuyordu ve yarı baygın şekilde duruyordu. O an onu öyle görünce yanmaktan hatta ölmekten hiç korkmadım. Onunla ölmeye bile razıydım , bu cesaret nereden geliyordu bir fikrim yoktu ama kalbim acıyla yanıyordu. Çaresizdim. Ağlamaya başladım , onu kaybetmek istemiyordum. Eğer su olsaydı daha rahat olabilirdi ama şuan zamanım yoktu. “Beomgyu! Beomgyu kucağıma atla!”
Yarı baygın gözlerini açtı. Son gücüyle ayağa kalkıp kendini üstüme bıraktı. Cılız bedenini sarıp hırkayı üstüne bıraktım ve yanan odadan çıktım. Kapı oradaydı , beyaz ışığı görüyordum. Beomgyu elini boynuma koyup tuttu. Gözleri usulca kapandı. Kalbim deli gibi çarparken kapıya hızla geldim. Evden çıkınca çoğu insan bize yuhlamaya başladı. Umurumda değildi  , o kalpsizler gibi olamazdım. Ciğerlerime temiz havayı çekip sokaktan aşağı var gücümle koşmaya başladım. Benim koştuğumu görenlerden bazıları da arkamdan geldi ama ben onlardan daha hızlıydım. Beomgyu kucağımda gelin gibi uyurken ormana daldım. Onları atlatınca bir ağacın altına oturdum ve beomgyu'nun başını göğsüme yasladım.  Çocuk zorla nefes alıp aniden göğsümde şiddetle ağlamaya başladı. Ellerini boynuma sarıp gözyaşlarını akıttı. Onu sakinleştirmek için saçlarını öptüm. Kurtarmıştım. Beomgyu hayattaydı.
“A-aman tanrım! Çok t-teşekkür ederim. B-beni kurtardın yeonjun! Sana minettarım.”
Çocuğa mutlulukla sarıldım. Bilmediğim bir şekilde kalbim mutluluktan uçacak gibi çarpıyordu. Onu seviyordum. Nedensiz bir şekilde onu çok seviyordum.
“Önemli değil. Ölmeni istemedim , neden bilmiyorum ama Beomgyu seni seviyorum.”
Geriye çekilip yüzüme baktı. “S-sen beni seviyor musun? Gerçekten mi? Yeonjun bende senden çok hoşlanıyorum! Seninle aynı okuldaydık ve seni hep izliyordum. benim sevgilim olmanı istemiştim. Sadece adını bilmiyordum.” yüzüm 1 dakika içinde 3 duygu değişimi geçirmişti. Şok , mutluluk ve korku.
Sonra aniden beomgyu'nun dudaklarını kendi dudaklarımın üstünde hissettim. Kollarını boynuma dolayınca bende usulca ona ayak uydurdum.
Daha 1 gündür konuşabildiğim çocukla şuan öpüşüyordum. Bilmiyorum belki de bu ilk görüşte aşktı. Peki gelecekte ne olacaktı?

~~~
✷        ·   ˚ * .      *   * ⋆   . ·    ⋆     ˚ ˚    ✦   ⋆ ·   *      ⋆ ✧    ·   ✧ ✵   · ✵✷        ·   ˚ * .      *   * ⋆   . ·    ⋆     ˚ ˚    ✦   ⋆ ·   *      ⋆ ✧    ·   ✧ ✵   · ✵

[Merak ediyorum , gelecekte ne olacaktı?]

ᴡɪɴᴅᴏᴡ ᴡᴏɴᴅᴇʀꜱHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin