önceki bölümü okumayı unutmayın! bu bölüm geçenki bölümün jeongguk'un ağzından anlatılan versiyonu.
-jeongguk'un ağzından:
alarmım çaldığında istemeyerek uyanmıştım. uykulu bir şekilde dişlerimi fırçalamaya gittikten sonra kahvaltı yaptım. genelde annem bizimle birlikte kahvaltı yapmazdı çünkü aceleyle bize yemek hazırlayıp işine gitmek zorunda kalırdı. babam ve annem ayrıldığı için annem yeniden çalışmaya başladı. babamı çok fazla görmüyordum ama aramız iyiydi. kahvaltımı yaptıktan sonra odama kıyafet seçmeye çıktım. her zamanki gibi yırtık bir pantolon ile siyah bir tişört giymiştim. saçlarımı da ellerimle düzelttikten sonra çantamı da alıp arabamla okula koyuldum. en yakın arkadaşlarım taehyung ve yugyeom gelmişti bile. güzel bir arkadaş grubumuz vardı. birbirimizi ne olursa olsun seviyorduk ve sürekli eğleniyorduk. onlar dışında pek yakın olduğum insan yoktu zaten, gerek de yoktu aslında. yerime oturup arkadaşlarımla sohbet ederken kapının yanında onu gördüm, lisa'yı. o kadar güzeldi ki... birkaç gündür ona anonim olarak mesaj atıyordum ama sürekli beni tersliyordu. içten içe üzülsem de bunu kimseye söyleyemezdim. birkaç dakika orda öylece durduktan sonra binaya doğru birkaç adım atmaya başladı. tam arkadaşı ile içeriye girerken rosé ona seslendi. birkaç şey söylediler ama ona bakmaktan duyamadım bile. 2 dakika boyunca onu izledikten sonra onun bana "ne bakıyorsun?" demesi ile geri kendime geldim. arkadaşı kulağına bir şey fısıldamıştı, duymasam bile tahmin etmiştim. "güzele bakmak sevaptır" dediğimde çatık kaşları daha da çatıldı. tam ağzını açmış cevap verecekken zil çaldı ve hepimiz sınıflarımıza ayrıldık.
-
umarım beğenmişsinizdir! oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın💓
