8.BÖLÜM

21 3 3
                                    

Aklımın yerine gelmesiyle bu yaptığımın yanlış olduğunu anlayıp Emir'den hızla uzaklaştım .

Bu yaptığıma anlık bir şaşırma yakaladım yüzünde .

Arkamı dönüp hızlı adımlarla yanından ayrılırken onun duyacağı düzeyde ona söylenmeyi de unutmadım .

"Gerizekalı mal . "

Yeterince söylendikten sonra sustum zaten hocanın ve Ezgi'nin yanına gelmiştim .

Arkamdan Emir'in de gelmesiyle ona bakmamaya çalışarak hocayı dinlemeye başladım .

&&&&&&&&&&&&&&&

O ders boyunca prova yapıp çalıştıktan sonra teneffüs zilin çalmasıyla hemen oradan ayrılıp Efe'nin yanına sınıfa geçtim .

İçeri girdikten 1 dakika sonra Emir ve Ezgi'de gelmişti .

Efe'nin bir kızla konuştuğunu görünce kaşlarımı çatıp yüzümü buruşturdum ve yanına giderek ellerimi belime koydum ve sorgulayıcı bakışlarımı yüzüne çevirdim .

Geldiğimi farkedip yüzünde hafif bir gülümsemeyle bana baktı ve elini omzuma atıp tekrar kıza döndü ve konuşmasına devam etti .

Omzumdaki kolunu sinirle ittim ve kollarımı göğsümde bağlayarak ondan bir adım uzaklaştım ve sinirle yüzüne bakmaya başladım . Bir yandan da ayağımla sinirden ritim tutuyordum .

Efe'yi kardeşim gibi gördüğüm ve bu nedenden dolayı çok sevdiğim için onu kıskanıyordum ve bu bence gayet normaldi .

Benim kolunu omzumdan çekmemle hem şaşırarak hem de biraz sinirle yüzüme bakıp kaşlarını çattı .

" Ne oldu fıstığım ? " umursamayarak omuz silktim .

" Bana fıstığım deme ? " kaşlarını mümkünmüş gibi daha da çatarak dediğim sözlerle vücudunu bana döndürdü .

Sinirlenmişti .
Hem de fazlasıyla .
Çok sinirlendiğinde ellerini dudaklarına götürür ve dudaklarıyla oynardı.
Ve benim bu hareketlerime tahammülü yoktu .
Şimdi de aynen bunu yapıyordu .
Bunu tecrübelerime dayanarak söylüyorum çünkü bunlara bir çok kez şahit oldum .

Tekrar omuz silkip arkamı dönüp yürümeye başladım ama ikinci adımımı atamadan bileğimi kavrayan ve sıkan elle durmak zorunda kaldım.

Efe sinirle bileğimi tutmuş bana ateş saçan gözleriyle bakıyordu .

Fazla abartmamış mıydı ?

Sadece kolunu itmiş ve bana fıstığım deme demiştim . Ne vardı bunda bu kadar sinirlenecek ?

Bileğimi tutan ve hafif sıkan eli daha da sert sıkmaya başlamıştı .

Tenim çok hassastı . Ufacık bir çarpmada anında morarıyordu .

Emir'se bileğimi haddinden fazla sıkıyordu ve morarmaya başladığına emindim .

Gözlerimi gözlerine değdirdiğimde dolmalarına engel olamadım .

Dolan gözlerime bakıp elini gevşetti ve gözlerindeki pişmanlığı gördüm . Ama bir kere canımı acıtmıştı .

Bir süre onunla konuşmayacaktım .

Dolan gözlerime inat kolumu aniden çektim ve konuşmasına fırsat vermeden arkamı dönüp sınıftan çıktım ve koşarak kızlar tuvaletine girip boş kabinlerden birine daldım .

Kapıyı kilitlediğim an daha fazla dayanamayan yaşlar gözlerimden özgürlüğüne kavuşmuş birer esir gibi boşaldı .

Yaklaşık beş dakika kadar ağladıktan sonra kabinden çıkıp aynaya yanaştım .

Kendime baktığımda yansımamın berbat bir halde olduğunu gördüm .

Gözlerim ,dudaklarım ve burnum kıpkırmızı olmuş yüzüm kızarmış bir haldeydim .

Kızarıklığın geçmesi için yüzüme soğuk suyu bir kaç defa çarptım ve kenardaki kağıt havluyla kuruladım ve tekrar kendime baktım .

Su hiç bir işe yaramamıştı ve hala aynı gözüküyordum .

Yan tarafımda dedikodu yapan kızlara baktım ve çantası olan kıza kısık bir sesle sordum .

" Fondötenin varsa verebilir misin ?" diyip yüzüme zorla bir gülümseme yerleştirip kıza baktım .

Kız halime bakıp kafasını salladı ve çantasından büyük içi bayağı dolu bir çanta verdi .

"Teşekkür ederim . " dedim ve aynaya ilerleyip elimdeki çantanın ağzını açıp içinden fondöteni çıkardım ve çantayı kenara koydum .

Elime sıkıp yüzüme iyice dağıttıktan sonra aynaya baktım . Kırmızılık azalmıştı ama bu sefer de ruh gibi bembeyaz olmuştum .

Çantayı kıza verdiğimde yüzüme bakıp
" İstersen biraz allık ruj falan da sür . Benim rengim seninkinden açık olduğu için fondötenim baya bir beyaz ve sana olmamış . İstediğini kullanabilirsin çekinme . " diyip samimiyetle gülümsedi .

Kafa salladım ve tekrar aynanın önüne geçip çantadan allık , maskara ve hafif toprak renginde bir ruj çıkarıp onları da sürdüm .

Aynadan kendime baktığım da bu sefer daha güzel ve eskiye göre yüzümün çok daha iyi göründüğünü farkedip kıza çantasını verip samimice gülümsedim .

Kız da yüzümü memnuniyetle süzüp çantasını aldı ve ismini söyledi .

" Nazar ben . " dedi ve sıkmam için elini uzattı . Ben de elimi uzatıp ismimi söyledim .

"Zerda ben de . " kafasını sallayıp gülümsedikten sonra ben de son bir defa gülümseyip tuvaletten çıktım .



Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 03, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KAYISI ÇİÇEĞİ'MHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin