1.Bölüm─ ❝Son durak❞

190 34 17
                                        


Heyecan verici, merak edilen vegerçekten beğenileceğini düşündüğüm bir kurgu ile karşınızdayım.

İyi okumalat.

M  E T R O B Ü S

1.Bölüm: Son durak durak

Ben lalisa Manoban. 19 yaşında üniversite sınavı için gün sayan, sabahları okula gidip, öğleden sonra etüte kalan yoğun ve sıradan bir kızdım. Dün telefonuma gelen mesajla çok şaşırmıştım. %75 burs kazandığıma dair bir mesajdı. Ve bugün mesajın sahibi olan Üniversiteyle konuşmak için metrobüs bekliyordum.

Aslını söylemek gerekirse durak fazlasıyla kalabalıktı ve benim düşündüğüm en son şey geç kalmaktı. Bu burs benim belkide son şansım olabilirdi ve bunu iyi değerlendirmem gerekiyordu. Birikmiş bir yığın insan arasında açtığım Alec benjaminin şarkısını dinlerken, dudaklarımla da şarkının nakaratına eşlik ediyordum.

Açıkçası metro istasyonuna indiğimden beri içimde garip bir bis vardı. Kapalı alanlardan pek korkmazdım -Hatta hiç- lakin ilk kez kendimi rahatsız hissetmiştim. Metronun geleceğine dair bir ses duyduğumda oturacak yer bulma düşüncesiyle iç çektim. Ayakta yolculuk bazenleri çekinilmez oluyordu, bu bugün için geçerli olabilirdi.

Metro göründü ve birkaç saniye sonra kapılarını açtı. Birkaç koltuğun boş olduğunu gördüğümde nazikçe insanları ittirerek içeriye geçtim. Tekrar oraya baktığımda malesef koltuklar dolmuştu. Metro böyleydi işte, dolabın içinde dondurma kabı görmüş gibi sevinirdiniz ama içinden sarma çıkardı. Yüzümü asarak kalabalıktan uzaklaştım ve daha az tenha olan bir köşeye geçtim. Kısa bir sürede binecekler binmiş, inecekelr inmiş ve metro hareket etmişti. Başımı yanımdaki demire yasladım ve yine aynı demiri elimle tutarak düşüşümü en aza indirdim.

Kulağımdaki kulaklığım düştüğünde elimi oraya uzatmıştım ki o anda bir şey oldu omzumdaki uzun parmaklı bir el çıkan kulaklığı tekrar yerine taktı.

Kulağıma!

Taktı!

Omzumun üzerinden arkama döndüğümde aralanmış dudaklarım konuşamadan birbirini örttü ve kalbim ilk kez göğsümü aşarak kan pompalamaya başladı. Çok yakışıklıydı. Zorlukla yutkundum, "Teşekkür ederim" sadece rica etti ve tekrar eski pozisyonuna döndü. Yaşafıklarını unutarak şarkımı dinlemeye devam etti. Bu süreçte Metro durdu, insanlar indive metro devam etti. Bu böyle böyle devam ederek birçok kez yaşandı. Durak sayısı fazlaydı ve ben en son durakta inecektim. Bana yakın olan camdan insanlara baktım. Hep bir telaşe içindeydiler. İç çektim.

Metro durdu,
İnsanlar indi,
Ve metro devam etti.

Kulaklığımdan bana seslenen şarkıyı değiştirerek gözüme takılan boş koltuğa ilerledim ve oturdum. Şimdi iyi hissedebilirdim. Oturduğum yerden o çocuğu rahatlıkla görebiliyordum. Biraz daha onu izlediğimde metronun içindeki insanlarında yavaş yavaş azaldığını farkettim. Ama hala kötü hissediyordum. Bugün bana ne olmuştu?

Artık sona yaklaşıyorduk, son durağa demeliydim. Metroda toplasan 15 kişi falan kalmıştık. Sanırsam hepsi benim gibi deshane öğrencisiydi ve dershaneye gidiyorlardı.Birkaö dakika sonra hep bareber inecektik ve ben o çocuğu artık göremeyecektim. İçimde bilmediğim birkaç şey koptu ama takmadım. Gözlerimi kapattım ve birkaç dakika sonra inmenin rahatlığıyla şarkımın tadına çıkarmaya başladım

Ta ki bir çocuk bağırana kadar,

"Durağı geçtık metro durmadı!"

Duraksadım, kulaklığa ragmen sesini çok net duymuştum. Kaşlarımı öattım ve gözlerimi açtım. Bağıran çocuğa baktığımda geniş omuzlu kalın dudaklı bir dershane öğrencisiydi. Az önceki çocuk kulaklığını çıkardı ve metronun camından bakmak için diğer insanların yanına ilerledi, "Çoktan inmiş olmalıydık" dediğinde anlam veremedim. Neler oluyordu?

Herkes camlara yapıştı, arayışla, kurtuluşla bir çözüm yolu bulmaya çalıştı. Gözlerim dudaklarım gibi kocaman aralanmış bir halde diğer insanlara bakıyordu. Yerimden bile kalkamamıştım. Bu ne saçmalıktı böyle! Son durağı geçtiysek nereye gidşyor olabilirdik ki? Birkaç kızın acı çığlıklarını duydum. Kulaklık hala takılıydı lakin dayanamıyordu. Sonunda metrobüs kapılarını açtı. Herkes kaoıya akın ediyor, birbirini itiyor ve çıkmak için çaba gösteriyorlarfı fakat ben hala oturduğum yerde kaskatı kesilmiş bir şekilde bekliyordum

Birisi elimden tutup kaldırana, kapıdan dışarıya çıkarana kadar onun kim olduğunu bilmiyordum. Ama biraz sonra o çocuğun olduğunu anlamıştım. Elimi tutmuş diğerlerinin gittiği yöne doğru koşuyorduk.

"Neler oluyor!,Ne boklar dönüyor!"

Dedi ince sesli kızıl saçlı bir kız.

"Kamera nerde amına koyayım? Bu nasıl şaka?"
İlk defa sesini duymuştum onun. Bir an nasıl konuştuğumu bilmeden onlara seslendim.

"Başka...ç-çıkış olmalı"

Hepimiz etrafa dört dönüyor, birbirimize bağırıyor ve çıkış yolu aramaya çalışıyorduk. Ne olduğu hakkında hiçbirimizin bir fikti yokru. Çıkış sandığımız yerlerin ucu ve sonu hep duvarlara çıkıyordu. Soğuktu ve ıssızdı. Korkmuştum korkmuştuk elbet. İlk ağlayan ise ben olmuştum. Çıkışı bulacağımız için insanlığımızdan olacağımızı ise kimse bilmiyordu.

*

Oy vermeyş ve yorum yapmayı unutmayın ❤️

Prim yapar mısınıx?

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 30, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

❝Metrobüs❞ ─ BangtanpinkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin