Merdivenlerden merakla ve öfkeyle karışık inerken çok yakından tanıdığım öfkeli sesi duymak herşeye rağmen minetle gülümsememi sağladı.
Duyduğum ses bugünlere gelmemde daha doğrusu gelmemizde en büyük etken olan Lim Jaebeom...
Kesin yine bir bokluk dönüyordu yoksa yanında biricik aşkı pardon little bebeği Jinyoung ' la beraber gelmezdi.
"Hyung hoşgeldin diyecemde hiç hoş gelmişe benzemiyorsun ."
"Siktirme lan hoşunu , boşunu geç otur şöyle bizimkilerde gelsin anlatacam . Hepinize tek tek anlatamam."
Kesin biri kuyruğuna basmıştı yoksa şuan koltuktan yere popo üstü düşüp içi sökülürcesine ağlayan bebeğine bişey olmasın diye oyun alanına koymuş olurdu.
" 'Hıck' acıyooy 'hıck' popişimm 'hıck'"
"Düzgünce otursaydın yere düşmezdin Lim Jinyoung ve zırlamayı kes başımı ağrıtıyorsun."
Bidaha pardon bu Jaebeom hyung dimi eminiz. Yoon hyung ve Kook'a baktığımda onlarda şaşkınca birbirlerine bakıp nolduğunu anlamaya çalışıyordu. Münecim Yoon hyung bile anlamadıysa...
Içli içli ağlamaya devam eden Jinyoung' un yanına gelip hem saçını okşayıp hemde ağzına en sevdiği emziği veren Chimy ve Hobie yine bir dalaşma içine girdiler.
"Yaah çeyk şu emciği beyn veydim göymüyoy muşun kıymıjı kafa? "
"Aşıl şen göymüyoyşun dözleyin tüçücük oyunca şapşal şey."
"Beynim dözleyim tüçücük değil bağk kocaman Kookie babişim gibii."
"Şen öye sayn. Pis civciv."
"Ikinizde kesmezseniz olmayan pipinizden duvara asarım." Diye tıslayan Jae hyungla üçü birden korkuyla birbirine sarılıp ağlamaya başladı.
Yoon hyung ve Kook ağlayan üçlüyü alarak biraz sakinleştirdikten sonra geri geldiler. Ben ve oyuncak bebeğim ne yapacaktık bilmiyorum. Şımarıklık yapıp , sürekli ağlarsa baya eğlenceli cezalarım sevgili oyuncak bebeğimi bekliyor.
Aklımda olabilecek seyleri tartmaya çalışıyordum ama elde var sıfır. Kimse benim gözümde bize bulaşabilecek kadar cesaretli değildi tabi ölmek istemiyorlarsa.
Kapı çaldığında Kook ayağa kalkıp çalan kapıya doğru yol aldı . Gelenler Yugyeom , Jackson , Youngjae , Kai , Luhan , Chanyeol ve little benim gözümde oyuncak bebekleriyle içeriye girdiler.
Bişey bilip bilmediklerini anlamak amacıyla hepsinin gözlerine tek tek baktım ama yüzlerindeki soru işaretleriyle bişey bilmediklerini anladım.
Oyuncak bebeğim ve o şerefsizi her ne kadar bağlı olsada daha fazla aynı ortamda olmasalar bire başbaşa bırakmak istemediğim için ve o Kim şerefsiz Namjoon yılanına güvenmediğim için ayaklandım. Sonuçta benim olan sadece benimdi
Onlar oyuncak bebeklerini oyun alanına bırakmaya giderken birden ayağa kalktım. Herkesin şaşkın bakışları arasında ;
"Nereye lan puşt ?" Diyen Jaebeom hyungla hepsine göz gezdirip cevap verme gereği duymadan merdivenlere adımladım.
Bizimkilere bakınca ne yapacağımı anladıklarını yüzlerindeki piç gülümsemesiyle anladım. Bende onlara göz kırptım ve kare gülüşümü sundum.
Odaya geldiğimde o piç kurusu aynı yerde öfkeden kudurmuş halde duruyordu. Bendekide laf ben istemeden nereye gidebilecekse.
Giyinme odasına gittiğimde oyuncak bebeğim en köşede dizlerini kendine çekmiş kafasını koymuş en nefret ettiğim şeyi yapıyordu.
"Ah hadi ama sana kaç kere ağlamaman gerektiğini söylemem gerek bence güzel bir cezayı hakettin."
"Bırak beni 'hıck' lüt lütfen."
Oyuncak bebeğimi ince ama dolgun bacaklarından kendime çekip altındaki pantolunu bakstırıyla beraber çıkartıp güzel vücudunu süzdükten sonra onca tepinmesine rağmen kucağımda ters çevirerek dolgun poposunu gözümün önüne serdim.
Ilk şaplağı benden yediği anda gelen silah sesleriyle korkuyla bana sarılan oyuncak bebeğimle ne olduğunu çözmeye çalışıyordum...
~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Öncelikle herkese çok teşekkür ederim 1k olmuşuzz ♡♡♡♡Biraz aksiyon katmak istedim ama bilmiyorum oldu mu ? Umarım beğenirsiniz ...
Görüşürüz ♡♡♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTKU
FanfictionAşka inanmayan , aşkın sadece sexten ibaret olduğuna inan Kim Taehyung hep çevresinde gördüğü ageplay çiftlerini oldukça özeniyor ve bir gün kendiside ageplay için aradığı çocuğu bulduğunda aşkı da bulacağını bilmiyordu. Kim Taehyung 'un dönüm nokta...