"Diamond...Bana Diamond diye seslenebilirsin."
***
"Söylemiştim Jeon. Sadece sevgililer öpüşür. Sevgililer ve karşılıklı sevenler..."
***
Jeon Jungkook, gururlu bir adamdı.
Aşkından vazgeçebilecek kadar...
Yoğun smut içerir. Rahatsız olanların oku...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
#
Kısa bir geçiş bölümü oldu. Yıldızlamayı unutmayın 🥰
Evine geldiğinde ayağındaki topuklu ayakkabılardan hızla kurtuldu. Gerçekten pestili çıkmış gibi hissediyordu. Dün gece Jungkook'la yaptıkları görüntülü sextingten sonra duş almış ve uyumuştu. Sabah ise erken saatlerde şirkete geçip yoğun bir tempoyla birden fazla toplantıya girmişti.
Şirket hisseleri büyüyordu. Babasının onunla gurur duyduğuna emindi. Ki gün içerisinde onunla konuşmuş ve övgü dolu cümlelerini işitmişti. Birden fazla ülke ile ortaklıkları vardı. Ama K-Pop sektörünün yaygınlaşması yüzünden Asya bölgesindeki ortaklarıyla daha sık görüşüyorlardı.
Bugün de hem İspanya, hem Fransa, hem de Kore'deki ortaklarının sözcüleriyle toplantı yapmışlardı. Büyüyen ve tercih edilen markaların başlarında gelen birçok lüks markanın Türkiye ayağıyla ilgileniyordu sarışın kadın. Dolayısıyla o markaların başka ülkelerdeki anlaşmalı ortaklıklarıyla iç içeydi.
Bütün toplantıları yoğun ve uzun sürmüştü. Yemek yemeye bile zor vakit bulmuştu. Ama en nihayetinde ortaya güzel sonuçlar çıkmıştı. Bütün ortaklar onu ülkelerini ziyaret etmesi için davet etmişti. Aslında çoğu zaman böyle davetler de Avrupa ülkelerini tercih ederdi. Fakat bu sefer Kore'deki ortağıyla sözleşmişti. Bunun en büyük etkisi tabii ki Jeon Jungkook'tu. Onu tekrardan görmek istediği gibi bir gerçek söz konusuydu. Sabahtan beri bütün yorgunluğu sanki bu an için gibiydi. Kore'ye davet edildiğinden ve daveti kabul ettiğinden beri Jungkook'u arayıp ona müjdeli haberi vermek istiyordu. Ona sürpriz yapmak gibi bir fikir geçmişti aklından. Daha sonra bundan vazgeçmiş ve Jungkook'u aramak istemişti. Fakat onunda yoğun olacağını düşünerek bunu da bir kenara atmıştı.
Saat neredeyse gece yarısına geliyordu. Kore'de şuan saat sabahın altısıydı ve muhtemelen Jungkook uyuyordu. Adımlarını odasına yönlendirdi genç kadın ve üzerindeki etek-ceket takımından kurtuldu. Saten gömleğini de bir çırpıda üzerinden çıkarıp attı. Ne zaman saten bir şeyler giyse aklına Jungkook geliyordu. Genç adamın kesinlikle saten kumaşına bir zaafı var gibiydi.
Üzerine sadece bol bir erkek tişörtü geçirdi ve hızla yatağına girdi. Gerçekten çok yorulmuştu. Ne makyajını çıkarmaya ne de duş almaya hali vardı. Sadece komidininin kenarındaki ıslak medilden bir adet alarak dudağındaki kırmızı ruju sildi. Daha sonra yüzündeki makyajdan rahatsız olacağını biliyordu. Oflayarak yatağından kalktı sarışın kadın ve banyoya yöneldi. Banyoya girmeden önce Jungkook'a uyuyup uyumadığına dair mesaj atmıştı. Eğer uyanıksa biraz mesajlaşabilirlerdi.
