SERCAN:
herşey oyun alanında barış'ın nisa'ya sarılmasıyla olmuştu. Bi anda nisa'yı kıskanırken buldum kendimi. Öylece daldım...
Kaybedince sinirlenmesi, gülünce kısılan gözleri...
Bi an kendimi alamadım ondan. Zaten hemen belli etmeye başlamıştım bile açık artırmadan sonra takım arkadaşlarım bile soru yağmuruna tutmuşlardı beni.
Haklı olarak......
"şimdi ne mi yapıyorum?"
Tabiki anlat bakalım oyununa gitmek için hız motorunu bekliyorum-takımımla beraber.
Bi anda aşkım belirdi yanımdaAŞKIM: ne oldu sercan daldın gittin.
SERCAN: hiç öyle bi temiz havayı içime çekeyim dedim.
Arkadan elif belirdi.
ELIF: ben biliyorum galiba.
Aşkım hemen atlayarak:
Ne ki ne olmuş?
SERCAN: bi şey yok ya
ELİF: nisa'yı düşünüyorsun demi?
Sercan hiç uzatmadan:
Evet!
AŞKIM: Nisa ne alaka ya?
ELİF: Sercan nisa'dan hoşlanıyor.
AŞKIM: NE!
allah aşkına soruyorum sana sercan ne buldun o yılışık kızdan?
SERCAN: Yılışık derken?
AŞKIM: baya yılışık işte pire gibi her an bi yerden çıkıyor.
ELİF: o sen olmayasın aşkım.
AŞKIM: pardon?
ELIF: Ne "pardon?" Nisa'dan çok sen pireye benziyosunda.
Sercan bu duruma bıyık altından gülmüştü. Sonuçta sercan aşkımı pekte sevmiyordu sadece kırılmasın diye ona karşılık veriyordu. Geçenlerde de oyunlarda neden destek vermiyosun diye veryansın etmişti aşkım. o günden sonra sercan susmak bilmedi zaten... yeterki konuşmasın diye;GÖNÜLLÜLER
Cemalden: Şu an anlat bakalım oyununa gitmek için hız motorunu bekliyoruz. Şu an aklımda nisa var. istemsizce son 2 haftadır sercan'la yakıştırıyorum onları.
Evrim geldi yanıma
Evrim: hayırdır cemalım ne düşünüyon öyle?
Cemal:ne düşünücem sercanla nisa'yı tabiki
Evrim: ya bak buraya yazıyorum parmağını yalayıp cemalin alnına dayayarak bize kalmadan nisa aşık olur bu adama