Neden insanlara hep kendimizi anlatmaya çalışırız, ama neden hep anlamazlar, bununla ilgili düşüncelerinizi yazarsanız sevinirim çünkü merak ediyorum düşüncelirinizi.
İnsan kendini bir yerde huzurlu hissetmek ister, çoğu kişi o huzurlu yeri bulur ve sıkıldıkça oraya gider. Ben onu bile bulamadım. Ailemin sürekli laf söylemelerine sabır Pınar diyip tuvalete gidip ağlayan bir kişiyim, o tuvalet duvarlarının dili olsa da konuşsa, şu satırları yazarken bile ağlıyorum. İnsan ağlarken bir omuz bir el istiyor. Ben ağlarken yanımda tek olan yastığımdı. Niçin beni anlayan kimse yok etrafımda. Bazen birilerine derdimi anlatmaya çalışıyorum sen buna mı ağlıyorsun diyorlar, anlamıyorsunuz işte beni. Anlamıyorlar kimse anlamıyor, bazen bu dünyaya ait olmadığımı düşünüyorum, evet ben bu dünyaya ait olamam ya ben bu dünyaya fazlayım ya dünya bana fazla. Bedenimin değil ruhumun yaşamasını istiyorum. Ruhumu öldürürlerken, bedenime de eziyet etmeye devam ediyorlardı.
Babamdan nefret ediyorum içkicinin teki kendi yaptığı pisliklere bakmadan evde ahkâm kesiyor, eve beş kuruş para getirdiği yok abimin çalıştığıyla geçiniyoruz. Buna rağmen biz 5 kuruş istediğimizde kendi parası sanki, cebinde akrep var sanki o akrep onu soksun inşaALLAH, vermek istemiyordu para.
Babandan niye bu kadar nefret ediyorsun, seni dövüyor mu, sana tecavüz mü etti, zorla mı çalıştırıyor ardı ardına sorular soruyorlardı. Ya hû nefret etmek için illa ki fiziki bir şey mi olması gerekiyordu bana göre en büyük şiddet duygusal şiddet. Her gün bana söylediği laflar canımı yakarken ulan evlatlık mıyım ben diye düşünüyorum.
Yaşayamıyordum Allah'ım yaşamayı bilmiyor muyum ben, ne zaman son bulur yaşadığım bu duygusal şiddet, artık hayatımda bir şeyler değişsin istiyorum, beni bir yerden alsınlar bambaşka bir dünyaya koysunlar istiyordum.
Şu hayatta insanın hiç mi istediği bir şey olmaz benim olmuyor, resmen zorla yaşıyorum. Bedenim ruhumdan ayrılsın paramparça olim hiç olim, yani kısacası ben yok olmak istiyorum, ruhum yok oldu bedenim de yok olsun istiyorum.