Jungeun oturduğu koltukta uyumak üzereyken çalan kapı ile yorgunca göz kapaklarını kaldırdı. Gün içinde fazlasıyla yorulmuştu ve değil misafir ağırlamak, birkaç gün boyunca yerinden bile kalkmak istemiyordu.
Derin bir nefes verdikten sonra yavaşça yerinden kalkarak fazlasıyla ağır adımlarla kapıya doğru ilerledi.
Birkaç üşendirici adımın ardından kapıya ulaştığında, ince parmakları ile kapının kolunu kavrayarak aşağı doğru çekti ve kimin geldiğine bakabilmek için kapıyı biraz araladı.
Aralık kapıdan sadece sokak lambalarının aydınlattığı yolu, kaldırımları, evinin bahçesini saran çitleri, kaldırımdan evin kapısının önüne kadar uzanan beton yolu ve onun etrafındaki yeni büyümeye başlamış çimleri gördüğünde kaşlarını çattı. Çocukların şaka yapıyor olabileceğini düşünmüş olsa da, sonuçta bu saatte hiçbir anne çocuğunu dışarı göndermezdi, değil mi?
Etrafı iyice görebilmek adına kapıyı ardına kadar açıp bir iki adım ileri geldi Jungeun. Evin bahçesine ve yola göz gezdirdi, kimseyi görememişti. Çattığı kaşları ile eve gireceği sırada terliklerinin ucunda duran zarfı gördü. Eğilerek eline aldı.
Düz, parlak kırmızı bir renkteydi. Kenarında minik, oldukça sevimli görünen bir baykuş yapıştırması vardı. Zarfın arkasını çevirdi Jungeun. Kimden geldiği ya da nereden geldiği hakkında hiçbir şey yazmıyordu, sadece bir cümle yazılıydı kırmızı zarfın arkasında.
'Bilinmeyenden mektup : 1'
©a kim lip & rowoon minifiction by framabeli
ŞİMDİ OKUDUĞUN
letters from the unknown [kim lip + rowoon] ✔️
Fanfictionjungeun her akşam, aynı saatlerde, kapısının önünde kimden geldiği belli olmayan mektuplar buluyordu. 2020 | ©framabeli & auraseul minific