Let's Play | 지국

1

Bu kitap AilyTae ile ortak yazılmıştır.

18 Ocak 2018

''Soo-hee ile Jin-woo ayrılmışlar.''

demişti Taehyung Jimin'in yanına otururken. Jimin kaşlarını kaldırıp indirdikten sonra gözlerini bahçede şöylesine bir dolaştırdı. Normalde okullarının bahçesi yem yeşil olmasına rağmen şuan da kış aylarında bulunmalarından dolayı pek çok ağaç yaprağını dökmüş karla kaplanmıştı.

Okulları gerçekten çok renkliydi. Ama burada bahsedilen renklilik bina için değil, öğrenciler açısındandı. Hemen hemen her kişilikten bir insana rastlamanız mümkündü. Ama buna rağmen okuldaki insanların çokta açık fikirli ve hoşgörülü oldukları söylenemezdi.

Jimin bahçede gözlerini gezdirdikten sonra dudaklarını dili yardımıyla nemlendirdi ve yanında oturan Taehyung'a döndü.

'' Hadi ya. Hani ölüyorlardı aşklarından?''

'' Ne bileyim kanka, ayrılmışlar işte. Bence iyi olmuş, Soo-hee'nin gözü hep dışarıdaydı.. bunu görmemek için kör olmak falan lazımdı.''

demişti Taehyung. Jimin ile alaycı bir şekilde güldükten sonra Jimin'in gözü basket atmak için topu basket potasına yönlendiren çocuğa takılmıştı.

Çocuk basketbol topunu havaya kaldırıp daha yükseğe zıplayabilsin diye yerden ivme almak için hafifçe dizlerini kırıp güçlü bir şekilde zıplayarak topu potaya atmıştı. Jimin bu hareketin çok havalı olduğunu düşündüğü için gülümsemişti. Çocuk topu potadan geçirdikten sonra gözleri ona doğru gülümseyen Jimin'e kaymıştı. Bu nedenle dengesini koruyamadı ve tam ayağının kenarına bastı. Takım arkadaşları telaşla başına üşüşmüştü.

'' Dikkatli olsana amına koduğum.''

'' Lan iyi misin?''

Çocuğun gözleri Jimin'e ilişmişti. Jimin Taehyung'la beraber yaptığı dedikoduya devam ediyor ve en yakın arkadaşıyla gülüşüyordu. Çocuk dikkatini yeniden arkadaşlarına verdi.

'' İyiyim iyiyim. Sıkıntı yok.''

Çocuk kalkmaya yeltendi ancak üzerine düştüğü ayağına basamıyordu. Bileğindeki acıyla inleyip geri yere düştü. Arkadaşları tekrar paniklerken aralarından biri bahçede kapı önünde duran nöbetçi öğretmene seslendi.

'' Hocam Jungkook sakatlandı! ''

Duyduğu cümleyle Jimin gözlerini tekrardan Jungkook'a yönlendirdi ve dudaklarını şaşkınlıkla araladı.

'' Az önce çocuk on numara smaç basıyordu, ne oldu da ne ara düştü?''

Taehyung gözlerini çikolatasından Jimin'in baktığı yöne çekti ardından ağzındaki lokmayı yutup omuzlarını silkti.

Çocuğun seslendiği öğretmen hızlı bir şekilde Jungkook'a ilerledi. Jungkook'un pantolonunu bileğinden sıyırıp, burkulduğunu düşündüğü bileği hafif hareketlerle oynattı. Jungkook bileğindeki hareketlenmeyle acıyla tısladı.

'' Çocuklar hadi arkadaşınızı revire götürelim, sanırım arkadaşınızın ayağı burkulmuş. ''

Çocuklardan bazıları Jungkook'un koluna girdikten sonra ayağa kaldırıp yürümesinde yardımcı oldular, hep beraber birinci kattaki revire yönelip gayet dikkatli bir şekilde ilerlemeye devam ettiler. Revirin kapısında Jungkook'u öğretmen ile birlikte bırakıp çalan zille sınıflarına dağıldılar.

...

Çözdüğü testleri hocaya onaylattıktan sonra Jimin sırasına oturup yorulan gözlerini ellerinin tersiyle ovaladı. Gözlerinde oluşan buğuluğu gidermek için birkaç kez gözlerini kırptı ve gözlerini kolundaki saate çekti. Teneffüse son beş dakika kalmasının mutluluğuyla yanındaki uyuyan Taehyung'a bedenini döndürüp kaşlarını çattı. Jimin Taehyung'un kafasına vurdu. Taehyung kafasında hissettiği sızıyla başını kollarının arasından kaldırdı. Jimin'e birkaç saniye baktıktı, sonra gözlerini kitap okuyan hoca üzerinde gezdirdi.