4-Kutsal Kahve

247 40 151
                                    

Bölüm adı: Kule 4
Uyarı: Soft bir bölüm.
Konu: Natasha bize benziyormuş! (?)

Sabah gözlerimizi, kulenin en tepesinde olduğumuz için güneşin gözümüzü lav gibi yakmasıyla uyandık. Bilmiyorum belki de sadece ben öyle uyanmışımdır. (Crince hikayelerdeki güneşten nefret eden başrol uyanışı.)

Tyra, yine elinde bir kupa camın önüne geçmiş keyif yapıyordu. Düşünmeden edemedim. O kupanın içinde ne vardı? Salinleştirici ya da beyin falan mı içiyordu?

Yumoş yataktan kalktım. Yan tarafımdan bir düşme sesi geldiğinde kafamı panayırdan uzatıp Rain'e baktım. Evet yataklarımızın arasında panayır gibi şeyler vardı. Bunun ne için olduğunu bilmiyordum. Rain yataktan düşmüştü. Ona gülüp "Günaydın." dedim.

"Hayatımda hiç bu kadar rahat uyumamıştım!" diye şakıdı diğer yanımdaki Annie'nin sesi. Rain mırıldanıp,

"Ya ne demezsin bende harika bir şekilde uyandım." dedi ve yerden kalktı.

Spencer yine ortalıkta görünmüyordu. İkide bir kaybolup duruyordu ve artık garip olmaya başlamıştı. Adele ve Aliena da çok rahat bir şekilde uyandığında odamızın kapısı açıldı ve içeriye Nat ve Spencer girdi. Nat mutsuz görünüyordu. Spencer ise yanında güzel bir ajan olduğu için her zaman olduğu gibi heyecanlıydı ama pek belli etmiyordu. Çünkü Nat her an yine sinir krizi geçirecekmiş gibiydi.

Odamızda bulunan büyük L koltuğa yavaşya yürüdü ve oturdu Nat. Onun mutsuzluğu hepimizin dikkatini çekmişti ve şu an nasihat vermesi için Nat'i bekliyorduk.

"Dün akşam için çok özür dilerim. Ben.." sözünün devamını getirmedi. Yüzünü ellerinin arasına alıp biraz bekledi. Tyra camın kenarından kalktı ve gidip Nat'in yanına oturdu. Şu an aramızda teselli etmeyi en iyi beceren Tyra olduğu için burukça gülümsedik.

"Özür dilemen için hiçbir sebep yok, senin bir suçun yoktu.." dedi sessiz bir şekilde. Bizim yapmayı en sevdiğimiz şey grup sarılmasıydı, hepimizin aklına gelmiş gibi Aliena, Rain, Adele, Daphne, Spencer, Annie ve ben birbirimize baktık. Tyra bize bakmadığı için aklımızdan neler geçtiğini bilmiyordu.

Biz de avına yaklaşan kaplanlar gibi sessizce onlara yaklaştık ve bir anda onları sevgiyle boğduk. Sanırım fazla sıkmıştık..

Nat'in boğuk bir şekilde güldüğünü duyduğumuzda bırakmıştık.

"Siz o kadar bana benziyorsunuz ki," dediğinde Tyra kaşlarını çatarak Nat'a baktı.

"Yoksa sen de mi, Tony, Thor, Peter, Bucky, Parker, Loki, Steve ya da Pietro hayranısın? Ya da geceleri uyumadan önce onların isimlerini sayıklayarak mı uyuyorsun? Ya da beyninde onlarla garip fanteziler mi kuruyorsun? Eğer öyleyse, sen de bizdensin Natasha."

Tyra'nın dediği şeyle Nat önceden dolmuş gözlerini silip kahkaha atmaya başladı. Biz de dayanamayıp gülmeye başladık. Daphne, "Hey sen nereden biliyorsun benim Parker ile kafamda garip fanteziler kurduğumu?" diye sorunca Tyra cevaplayıp dayanamadı ve o da gülmeye başladı.

"Şimdi söyledin ya!"

Hepimiz deli gibi gülmeye devam ederken kapıya arkamız dönük olduğu için bizi izleyen hayatlarımızın aşklarını görmemiştik..




Bölüm acayip kısa oldu çünkü aklımda ne bir kaos ne bir kavga vardı. Uzun bir bölüm bekleyenlerden özür diliyorum. Bunu telafi etmeye çalışacağım :/

Sizleri seviyorum iyi akşamlar♡

Avengers'la Akşam Yemekleri Bir Başka OluyorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin