-Ahmet'in anıları-
1980Gözüme uyku girmemişti. Bir dal sigara yaktım. Camımı açtım. Burnunda pamuk tıkalı Leyla'yı gördüm. Küçük iç çekişler içinde ağlıyordu. Beni görünce gözünü sildi. Dikleşti, gülümsedi.
''neden uyumuyorsun?'' dedi
''uykum yok''
''benimde yok''
Hıçkırdı. Onu bu kadar içten ağlatan neydi? Göz devirdim
''merak etmedim''
''olsun ben söyleyeyim dedim''
Gözüm burnundaki kırmızı pamuğa kaydı. Merakıma yenik düşüp
''burnuna ne oldu?''
omuz silkti.'' yaz aylarında hava sıcak ya... kanıyor''
''iyi geçmiş olsun''
İzmariti fırlattım. Bir şey demeden içeriye girdim.
''dur! yatıyor musun?''
''evet''
''neden ağladığı mı sormayacak mısın?'' kızarmış gözleri ile bana bakıyordu. Onunla göz göze gelmem bile koca bir hataydı.
''hayır'' içeriye girdim perdeyi çektim.
''iyi geceler'' sesini duydum. Ondan sonra uyudum.
•••
Eve ekmek almak için dışarıya çıktım. Ardından Leyla çıktı. Beni takip ettiğine yemin edebiliridim. Hızlıca ilerledim. yanıma koştu.''günaydın''
''günaydın'' dedim. Hızlı yürürsem yetişemez.
''yavaş olsana yetişemiyorum''
''işim var''
''olsun yavaş olsana''
''işim var diyorum ya''
''tamam ben hızlı yürürüm.Sorun değil''
Hemende çare buluyor. fırına girdim bir ekmek aldım. O da simit aldı. sırf benimle yürümek içindi.
''börek yaptım yer misin?''
''istemez!''
''neden ki? Zaten çok var, sende ye''
''istemez diyorum''
''ben çok güzel börek yaparım. Belki seversin''
"Uzak dursana kızım! Defol"
"Börek sevmiyorsun galiba"
"Allah'ım sen sabır ver!"
eve yaklaşmıştım. Direk kapıya koştum içeriye girdim. Yemin ederim beni mermi manyağı yapacak abileri.•••
Mağazaya gittim. Sıradan günlerden biriydi. Gözüm sarışın kızı arıyordu. Ah be ne kızdı ama. Dergilerden fırlamış gibi. O da sanki konuşmak istiyor, konuşulmayacak adam değilim ki.
"Ahmet abi"Baktığım ayna karşısında irkildim. Yine mi! Arkamı döndüm,elinde havlu sarılı bir kap.
"Sana börek getirdim"Ela gözleri ile gözlerime kenetlenmişti.
"Başımı derde sokacaksın diyorum! Bilerek mi geliyorsun?"
"Bilerek geliyorum ama dert için değil"
"Lan... abilerin görse ne olacak?"Dudaklarını ısırdı
"Beni istersin"Ellerimi gür saçlarıma geçirdim. Sabır ile iç çektim
"Hiç mi utanman yok? Gururunda mı yok?"Esmer teni pembeleşiyordu. Kısık sesi ile
"Olsun ne olacak ki? Utanılacak bir şey yok"Tabağı uzattı.
"Börek ye"
Aldığım ağır cam kabı yere bıraktım. İrkildi,gözlerime doluca baktı
"Neden öyle bir şey yaptın? Günah değil mi?"
"Defol git!"Yapacak bir şeyi olmadığını anladı ve bir şey demeden çıktı. Sinirden başıma ağrı girmeye başladı. Başıma dert almıştım. Gel kurtul!
Bu aralar çok halsizim. Herhalde yaşlılığın verdiği halsizlik. Gözlerim artık yavaş yavaş kapanıyor belki uykudandır,ya da bana verilen ilaçlardan. Bir fikrim yok. Sadece... bir çiçek gibi solan gençliğim var. Yağan yağmura baktım. Gülümsedim. Yağmurunda büyük bir anısı var. Her şeyin anısı var. Leyla'nın dokunduğu her şeyin anısı var.
Leyla sapık gibi peşime düşüyor. Har saniye konuşmaya sohbet etmeye çalışıyor. Kaçmaya çalışsamda başarmıyorum. Kafamı yastığa koydum. Bir bağırma sesi
"Bıktım artık senden! İnsanım bende, dayanacak gücüm kalmadı"
Camdan baktım. Filiz hanım, bavulunu almış sokağın ortasında kocası Hüseyin bey'e bağırıyordu. Oğulları fedai gibi dizilmiş,Leyla sadece ürkek gözlerle izliyordu.
Hüseyin Bey"Ulan bu eve gelirsen seni yaşatmam! Babanın evine siktir git"
İki Oğulları babasın kolundan tutuyordu. Leyla annesine
"Anne" dediAnne kelimesini öyle imalı söylemişti ki. Tüylerim diken diken olmuştu. Filiz Hanım bir şey demedi hızlıca uzaklaştı. Hüseyin Bey çıldırmıştı. Leyla'nın kolundan tutup bir çöp parçası gibi içeriye fırlattı. Gözlerim yerinden çıkacak gibi açıldı. Yere düşme kütürtüsünü duymuştum. Kalbim kulaklarımda atıyordu. Sonra içeriye girdiler. Hüseyin Bey'in çekilecek bir adam olmadığını herkes bilirdi. Ters biriydi aynı şekilde oğullarıda. Daha doğrusu cahil bir kafaya sahiplerdi.
Gece olmuştu. Yerimde kıvranıp duruyordum. Camı açtım, Leyla balkonda yoktu. Aklıma zehirli bir soru takıldı. Acaba o hırs ile kızımı öldürdü. Daha neler. Abileri ne bok yiyor! Bırakmazlar ya! Arada bir uykudan kalkıp camdan bakıyordum ama Leyla yoktu.
Bugün günlerden cumartesi. Ekmek almak için fırına çıktım. Gözüm karşı evin kapısına gitti. Leyla olsa saniyesinde kapıyı açardı. Ama beyaz tahta kapı bu sefer açılmamıştı. Biraz oyalandım, yine açılmadı. Fırına gittim. Peşime dolanmazdı artık.
Aradan 2 ay geçmişti. Leyla yok. Akşam işten gelmiş eve bakmıştım orta balkonlarında asılı çamaşırları fark ettim. Muhtemelen Leyla'ydı. Merak ile yanıp tutuştum.
Elimi yüzümü yıkadım, üzerimi değiştim. Salonun camını açmaya gittim. Dışarıdakiler dikkatimi çekti. Hüseyin Bey ve oğulları ellerinde kutu bavullarını tutuyorlardı. Leyla'yı gördüm. Zayıflamıştı. Yanakları al al olmuş, gözlerinde parıltı yoktu. Babasının elini öptü ve uzaklaştılar.
Arada bir Uykudan kalkıp Leyla'nın balkonuna bakıyorum. Leyla çıktı! Orta balkonda çamaşırları toplayıp sepete koyuyordu. Dilim damağım neden kuruyor, içimdeki özlem neyin nesi? Sepeti kaldırıp içeriye girdi. Yaşıyor, Buda iyi bir şey. Bir sigara yaktım, aradan on beş dakika sonra Leyla'nın odasının ışığı yandı,balkon kapısı açıldı. Göz göze geldik. Gülümsedi.
Ela gözleri,buğday teni, kısa siyah küt saçları . Dudağın üstünde siyah bir ben, düz fındık gibi bir burun, küçük kalkık çatlak dudakları vardı. Sandalyesine oturdu,dizlerini çekti elleri ile birleştirdi.
"Çok sigara içiyorsun"
İzmariti fırlattım
"Normal içiyorum"
"İçmesen olmaz mı?"
"Sanane ki bundan?"Aniden renk değiştirdi
"Pardon..."İçeriye giriyordum ki, aniden
"Uyuyor musun?" Dedi
"Evet"
"Saat çok erken değil mi? Hem hafta sonuda,uyumasana"Gözlerimi devirdim,bir şey demedim içeriye girdim.
"İyi geceler" dedi titreyen sesiyle.Ahmet burukça gülümsedi.
"Ne güzel sevdin beni Leyla. Hırpalanmış yüreğimi ellerin ile düzelttin. Meğersem senin yüreğin dahada hırpalanmış. Unutamam Leyla,unutamam seni. Gözlerini unutamam... sen farkına varmadan beni bağlamışsın. Sen gerçek sevmişsin. Sana yemin ederim bende gerçek seviyorum. Şimdi kalemi bırakıyorum. İhtiyar gözlerimi beyaz sayfalar yoruyor. Olsun seni düşlemekte güzel. Senin her halin güzel. Hep yanımdasın,hiç bıkmadan bana bakıyorsun.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PİŞMANİYE
RomanceLeyla kendini bildi bileli Ahmet'e aşıktır. Fakat Ahmet bu hislere inanmaz Leyla'ya sinir olur. Onu küçümser, ta ki düşleri onu küçümseyene kadar, zihnindeki deli sorular ile savaşmaya başlayacaktır Ahmet. Ahmet 'in anılarına merhaba deyin. Mart 2...