Güneşli bir güne uyandı yaşlı adam.Sabaha kadar yağan yağmurun ardından çıkan güneş,sadece çevreyi ısıtmakla kalmamış,yaşlı adamın içini de ısıtıvermişti bir anda.Karısı çok severdi güneşi.Güneşli havalarda elinden tutup zorla dışarı çıkarırdı yaşlı adamı.
Acıktığını hissetti.Evde tek başına kahvaltı yapmayı sevmediğinden,sokağın başındaki fırından simit alıp yürümeye karar verdi.
Üzerine bir şey almaya gerek duymadan çıktı evinden.İnsanlar monoton hayatlarına kaldıkları yerden devam ediyorlardı.Eskiden selam vermeden geçilmezdi buralardan.
Fırına girdiğinde yüzüne çarpan sıcak ve hamur kokusu, acıktığını bir kere daha hissettirdi yaşlı adama.Fırından yeni çıkmış simidi,elini yakmamaya çalışarak aldı karşısındaki adamın elinden.
Yavaş yavaş yürümeye devam ederken,denize bakan o bankta buldu yine kendini.Oturdu ve seyretmeye başladı.Genellikle durgun olan deniz,bugün hırçınlaşmıştı.Bir derdi vardı da söyleyemiyordu sanki.Dalgalarını sahile sertçe vururken, bir şey anlatmak istiyor gibiydi yaşlı adama.Kendisine benzetti denizi.Deniz kumlardan daha ileriye gitmek istese de bir güç dalgalarını geriye çekiyordu ,ama kumlarda bir iz bırakarak gidiyordu yerine .Yaşlı adam da her gün karısına kavuşmak istiyor,fakat kavuşamıyordu.Karısını düşündüğü her an kalbinde bir iz bırakıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yaşlı Bir Adam
Любовные романыBu sıradan bir insanın hikayesi.Bu yalnız ama mutlu bir adamın yaşamı.Yüreğini ısıtan anılarla yaşıyor bu adam.Anıları hem aşkını hem de kalbini ayakta tutan tek şey.
