Pencerem açık , bir nebze dahi olsa gökyüzüne bakabilmek için biraz nefes alabilmek için açık . Kendimi çok rahatsız hissediyorum , bir şey var içimi tırmalayan. Bana ne oldu böyle ? İçim diye hitap ettiğim gökyüzümün bulutları gelmiş de kalbimin tam üstüne büyük bir sis dalgası şeklinde düşmüş sanki . Nefes almamı engelleyen bir acı var içimde , sanki balonlarım beni bırakıp uçmuş da ben de ardından bakakalmışım gibi ...
Yazıyorum , yazıyorum ve yazıyorum .
İçimi döküyorum kağıtlara belki o zaman bu ruhani savaşın içinden çıkabilirim diye . Çok şey oluyor , sindiremiyorum . İnsanlar , bu yerler hatta bu gökyüzü yabancı bir yüze bakan bir bebek gibi huzursuz yapıyor beni . Ne olduğunu çözemiyorum . Kalbim başka kapılara gitmiş de tam orda o sırada bedenim beni terk etmiş bir daha kavuşamayacağız gibi ...
Kulağımda yine Cem Adrian , bu tanıdık şarkı ile daha derinlere gidiyorum .
Herkes gider mi diyor şarkı , evet diyorum .
Evet herkes bir gün gider , her şey biter . Bunu bilmeme rağmen neden her seferinde bu kadar canımın yandığını sorguluyorum . Madem herkes gider neden buna alışmıyorsun ?
Belki de giden şey insanlardır sadece diye yanıt veriyor kalbim . Belki de sadece insanlar gider ...
Anıların sonsuza kadar kalır seninle . Yaşanmışlıklar ağır geliyor bedenime ve o hissi yeniden yaşıyorum .
Yavaş yavaş üşümeye başlıyorum ardından bir misafirim var . Minik bir göz yaşı . Ağladıkça üşümem geçiyor , kendime geliyorum . Acaba ne zaman gerçekten iyi olacağım ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~ Bipoların Günlüğü
Historia CortaSadece anlatabildiklerini yazar insan , hissettiklerim yine bana kalsın 💫🕊️