Arkadaşlarla Dedemaksutu, Azraili ,Karacehennemi daha sayamadığım birbirinden farklı hikâyesi olan köyleri ; yol boyunca uzanan derin vadileri, küçük büyük akarsuları, koyun sürülerini geçerek ferhat bey köyüne 1 saatte varabildik..
Köye varınca durup dağları, vadileri yer yer kar beyazlıklarını izledim..
O kadar muhteşem bir güzellik vardı ki.. Küçük küçük dereler, yerden fışkıran pınarlar, buzdan daha soğuk sular, eriyen karın altından beliren rengarenk çiçekler, su yansımaları..
Dağ çıkıp gezmek için can atıyordum.. gidip o dağları gezmeliyim dedim..
Bu isteğimi arkadaşlarıma söyledim..
Dağ oldukça sarp, dik bir yokuştu.. yol yoktu.. biz alışkındık.. tırmanmak için önceden hazırlığımızı yapmıştık.. hava soğuktu.. bir ara karla karışık yağmur yağdı.. yine de tırmanmaya başladık dağa.. yaklaşık 4 saat bu dağlarda gezindik.. arkadaşlarım güçten düşmüştüler.. nefes nefeseydiler.. yolda iki kez dinlendik.. dönüş yolunda arkadaşlarımızdan biri ayağı kaydı dağdan iki üç metre yuvarlandı.. Allahtan bir şey olmadı..
Köye döndük.. Bugünü çok iyi geçirdiğimiz hakkında konuştuk..başka bir dağa çıkalım diye sözleştik.. Yarın yeni bir dağa çıkacağız.. aynı arkadaşlarla bakalım bizi ne tür hikayeler bekliyor..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fotoğrafa Dair
Randomher fotoğrafın bir hikâyesi vardır.. Hikâyeyi öğrenmek ister misiniz?