İlk öncelikle bölümlerin geç gelmesinin nedeni aklıma hiç bir şey gelmemesi bu yüzden özür dilerim
Ve oy atan herkese çok teşekkür ederim
_________________________
Belki de tam o an geri dönmeliydim... Belki o an geri dönseydim bir şeytana dönüşmezdin...
Neredeyse kapıya vardığımda kolumdan tutmasıyla adımlarım yarıda kaldı. Ne yapmaya çalışıyordu bu? Hem girmeme izin vermiyor hem de beni buraya getiriyordu. Ve sorun şu ki ben hâlâ açtım, benim artık o tavuğu yemem lazım.
- Hey, Lena! Bekle orası olmaz
Ama şimdi ben deponun bu tarafını merak ettim. Benim oraya ya girmem yada girmem lazım. En fazla içeride ne olabilir ki katiller, timsah başlı yılanlar, tavşan görünümlü piranalar...
- Neden girmemem gerekiyor Archie?
Eğer ki mantıklı bir açıklaması varsa girmezdim fakat mantıklı bir açıklaması yoksa hiç kimse beni tutamaz.
- Nedenini sonra açıklarım şimdi deponun diğer tarafına gidelim, senin düşündüğün samimiyet orda eminim ki tontiş yanaklı neneleri seversin
Bence bu mantıklı bir açıklama sayılmazdı. Gerçi şu anda ne derse desin 'peki' diyip diğer tarafa gitmezdim. Bu merak merak denen illet beni çoktan ele geçirmişti. Yada uslu bir kız olup onu dinlemeliydim yani normal olarak olması gereken buydu, ona 'tamam' diyecektim.
- Hayır Archie
Hemen kapıya doğru koşmaya başlamıştım. Ben normal değildim ki sonuçta niye öyle davranayım. Arkama bakmadan hızlıca koşuyordum bazenleri ayağıma taş veya ot takılıyordu fakat hızıma çokta etki etmiyordu.
Archie'nin arkamdan koşup bağırdığını duyabiliyordum, sanırım oraya girmemeliydim ama merak ediyordum.Neredeyse kapıya varmışken, ayağımın taşa takılmasıyla yere kapaklanmıştım. Ben sinirden söylenmeye başlamışken o arkamda kahkaha atıyordu. Tuhaf gözüküyor olmalıydık, yüzü kandan gözükmeyen çocuk kahkaha atıyor önündeki çamur birikintisinde ki kızda orda oturup söyleniyordu. Ve evet bir çamur birikintisine düşmüştüm, rezillik diz boyu...
- Archie gülmeyi kes ve hemen bana yardım et!
- Az kibar ol be! Hem sen bana yardım etmemiştin
Kesinlikle ilk okul çocuğu gibiydi. Çamurdan dolayı daha çok üşümeye başlamıştım, 'kıçı donmak' cümlesini hayata geçiriyordum sanki. Eminim ki yüzüm soğuktan dolayı kızarmaya vücudum ise titremeye başlamıştı, istediğim tek şey sıcak bir yuva ve biraz yemek. Aklıma yine poşette ki tavuk gelince hızlıca ayağa kalkmaya çalıştım fakat sakarlığım devreye girmiş ve yine çamura düşmüştüm. Benim bu şansızlığım birinin bedduası sonunda oluştuysa eminim ki o kişinin burnunun ucu bile geleceğimden daha parlaktır. Kafamı çamurlu bedenime çevirip, gözlerime kapattım ve derin bir nefes aldım. Yaklaşık üç saniye sonra gözlerimi açtığımda uzun parmaklara sahip beyaz kemikli bir elin görüş alanıma girmesiyle aldığım nefesi geri verdim, güzel elleri vardı şerefsizin.
Gözlerimi ellerinden ayırıp bakışlarımı şaşkınca yüzüne çevirdim. Hani yardım etmiycekti bu dingil?
- Lena soğuktan ölmeni istemiyorum, seninle uğraşamam
ŞİMDİ OKUDUĞUN
◍| Death Time'¹ |мчg◍
Teen FictionBizim ölme vaktimiz çoktan gelmişti sadece sınırları zorluyorduk ∞