Bölüm 4

1.1K 69 6
                                    


Akşam

Masayı hazırlarken kapı çalmıştı ben kapıyı açmaya gittiğimde karşımda barışı gördüm elinde çiçek vardı onu böyle görünce gülmeden edemedim

Barış: erken geldim dimi hepsi cemalin suçu beni evden kovdu resmen hem sen neden gülüyorsun çiçeklere gülüyorsan bunlar sana değil canım

Aycan:kime

Barış: babaannene tabiî ki

İkimizde kahkaha atıyorduk sonra aycan diye bağıran babaanem geldi

Aycan: geldi tombik ve yumuşak ellerimin katili

Babaannem: bak hala konuşuyor alt tarafı soğan doğradın ne abarttın

Aycan: babaanne farkındaysan soğana gerek yoktu boşu boşuna ağladım

Sonra bizi gülerek izleyen barışı gördüm sonra ona gözlerimi kısıp baktım o da ay sen soğan mı doğradın diyip yanaklarımı sıktı ben daha da sinirlendim sonra da babaannemin elini öptü ve çiçekleri verdi içeri geçtiğimizde bende sofranın kalanını getirmek için mutfağa giderken barışın sesini duydum bende yardım edeyim diye peşimden geldi hayır bir de dalga geçiyor

Barış: e çorbaları götürüyorum o zaman ben sende doğradığın soğanları getirirsin

Aycan: (omzuna vurarak) seni çok kötü yaparım ne var yani sevmiyorum yemek yapmayı

Barış: sen merak etme ben biliyorum ben yaparım yemekleri

Aycan: barış saçını başını yolarım deli etme beni götür çorbaları bende tatlıları getireyim

Barış gülerek çorbaları götürürdü bende arkasından tatlıları getirdim babaannem çorbasının içtikten sonra bize baktı ve bizim için büyük sorgu başlamış oldu aslında

Babaannem: e anlatın bakalım nasıl tanıştınız

Aycan: barış hadi sen anlat

Barış: peki aslında kahve sırasında tanıştık ben ona çarptım yani yanlışlıkla ama onu gördüğümde iyiki dedim çünkü öyle güzeldi ki gözlerinin kızgınlıkla bakması bile güzeldi sonra sesini duydum dünyanın en güven verici sesiydi ama o sesin söylediği kelime hayvan mısın yavaşdı tabi sonra benden özür dilememi istedi ama bilmiyorum neden ama inat yapıp özür dilemedim böyle yani

Acaba gerçekten böyle mi hissetmişti tamam aycan konudan kopma babaannemin suratına baktım inanmış gibiydi sonra bana baktı

Babaannem: böyledir oğlum bu yabanidir

Aycan: o kadar şeyden buna mı taktın yadigar sultan sende abartıyorsun ha yaptığım bir yabanilikte yok

Barış: sanki babaannen biraz haklı çünkü beni görünce saçımı başımı falan yolmaya kalktı

Aycan: çok konuşmada yemeğini ye hadi

Konu konuyu açmıştı muhabbet uzayıp gitmişti tatlıları yerken barışın telefonu çalmıştı bana bakıp ortağın arıyor diyip izin istemişti iki dakika sonra geldiğinde çok telaşlıydı ve üzgündü birden ayağa kalktım ne oldu dercesine ona bakıyordum

Barış: nisa... kaza yapmış hastanedeymiş benim gitmem gerek

Aycan: tamam beni de bekle beraber gidelim

Diyip peşinden koşup arabasına bindim çok telaşlıydı elini tutup bana bakmasını sağladım

Aycan: bak barış kötü bir şey düşünme ben yanınada olacağım ve elini tutacağım sende sakince hastaneye gideceksin eminim ki hiçbir şey yoktur

UMUT../AYBAR.CEMNİSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin