Aycandan
Nefessiz umutsuz tam üç yıl geçti gerçi pek geçti sayılmaz ama kendimi kaybetmiş gibi hissediyorum sanki o hastane odasında öldüm onu hiç görmedim nerede olduğunu bile bilmiyorum neden böyle bir şey yaptı onu da bilmiyorum onsuz öyle zorlandım ki bir yıl boyunca yürümek için çabaladım başardım ama onsuz bazen gittiğini unutuyorum bir sorun çıktığında barış halleder diyorum sonra aklıma geliyor beni bırakıp gittiği düşüyorum her kapı çaldığında o geldi sanıyorum ama hiçbir zaman o kapı barışa açılmıyor
Barış gittikten sonra iyice yalnızlaştırdım kendimi onun da böyle yaptığına eminim çünkü her vazgeçen yalnızlaştırır kendini o benden vazgeçmişti ben ise her zaman ki gibi kaçmıştım ama bu sefer isteyerek değil ben direnmeyi seçerken o havlu atmayı tercih etmişti işte o an bir tokat gibi çarptı yüzüme sevgi ama benim asıl canımı acıtan artık onu görmemem okuduğum yüzlerce kitapta zaman her şeyin ilacıymış diyorlar bence insana acı çektiren şey zaman insanı dipsiz kuyu gibi içine çekiyor ve özlemini daha da fazlalaştırıyor onun yüzünü görmeyeli aylar hatta yıllar oldu ama içimdeki aşkı bir gram azalmadı bile hatta daha fazla arttı bazen düşünüyorum onu bir anda karşımda görsem ne yapardım diye bir zamanlar bakarken utandığım o mavilere nasıl bakardım ya da dayanamadığım o kokusunu duyarsam ne yapardım sanırım bunu asla bilemeyeceğim
Siz şimdi bana nisa ile cemali soracaksınız onlar hala aynı birbirlerini çok seviyorlar nisa arada sırada barış ile görüşmüştü cemal de ben gibi barışa sinirliydi nerdeyse tüm üç yıl boyunca benim yanımdan asla ayrılmamıştı yürüyemediğim o iğrenç zamanlarda bile hep eli elimdeydi ve şuan üçümüzde çok ama çok saçma ama bir yandan da güzel bir şeye başlayacağız ikisi de yanımda çığlık çığlığaydı ben ise onları böyle görünce sadece tebessüm ediyordum üç yıldır böyle içten bir kahkaha atmamıştım neredeyse
Aycan: niso cemo şimdi sizinle bir şeyleri konuşalım oturun ve çığlık atmayı bırakın
Cemal: ay aycan Allah aşkına ne konuşacaksın
Aycan: abi siz farkındaysanız sevgilisiniz ve şuan her yerde vıcık vıcık fotoğraflarınız var
Nisa: yani
Aycan: sizce iki sevgiliyi özelikle de siz gibi iki sevgiliyi aynı adaya koyarlar mı
Cemal: niye koymasınlar ki hem reyting
Aycan: hani rtük ve acun ılıcalı kuralları var ya siz survivora katıldığınıza emin misiniz
Nisa: aslında aycan biraz haklı olabilir kuzu
Cemal: bende biraz mantıklı buldum o zaman fotoğrafları arşivliyoruz tanıtım yayınlanmadan
Aycan: harbi tanıtım yayınlanacak
Nisa: işte yarın yarışmacılar ile tanışacağız oradan da tanıtımı çekeceğiz bir iki güne de yayınlarlar herhalde
Cemal: ay ben çok heyecanlıyım acaba kimler var
Aycan: valla ben o kadar da şey değilim zaten acun birkaç kişiyi açıkladı ya
Nisa: ya aycan azıcık mutlu ol be
Aycan: ay çok heyecanlandım hemen gidip uyuyayım bari
Kalkıp odama gittim aslında uykum yoktu sadece onların bu heyecanını bozmamak için yapmıştım ben onlar ile neden gittiğimi bilmiyorum belki bir ümit barış sürekli aklımı kurcalamayı bırakır diyeydi sanırm barışı düşündüğüm an gözlerim dolmuştu bile onu çok fazla özlemiştim ama bir yandan da ona çok sinirliydim neyse en iyisi uyumak
ŞİMDİ OKUDUĞUN
UMUT../AYBAR.CEMNİS
FanficBen aslında tüm umutları yok eden biriydim ta ki onu görene kadar o benim umudum oldu mavim iyi adamım tabi ki bir de onunla gelen en güzel iki umudum nisa ve cemal hepsinin hikayesinde vardım bu o kadar güzeldi ki ama tek bir sorun vardı onlara ç...