Bölüm 1- Fazla yaklaşma,burası karanlık.

6.1K 277 36
                                    

Chanyeol, son kez saatine baktıktan sonra adımlarını hızlandırıp birkaç kişiyi daha arkasında bıraktı. İnsanların ona baktığını farkettiği anda adımlarını daha da hızlandırıp kapşonunu kafasına geçirdi.

Hava bir Ekim akşamına göre çok güzeldi ve kapşonlu giyinen tek kişiydi Chanyeol. Zaten normal şartlar altında bile her hareketi dikkat çeken Chanyeol, bu şekilde daha da dikkat çekici gözüküyordu.

İnsanların Chanyeol'ü tanıması çok da uzun sürmedi. Etrafında patlayan flashlara sahte bir şeklide gülümsedi Chanyeol. El sallarken tekrar saatine baktı. Geç kalmamalıydı. İnsanların güzel sözlerine nazikçe gülümsedi fakat cevap verebilecek durumda değildi.

Sonunda eski binanın arka bahçesine vardığında etrafı süzüp birileri var mı diye kontrol etti. Saatinde gelmişti fakat kimse yoktu. İstemsizce yutkundu. Bu sessizlik Chanyeol'ü korkutuyordu. Eski banka oturup beklemeye karar verdi. Oturduğu anda duvara yapıştırılmış bir not kağıdı ilişti gözüne. Hemen oturduğu yerden kalkıp kağıdı aldı.

"Buraya ne kadar erken ya da geç geldiğin önemsiz. Sen zaten kaybettin Park Chanyeol. Şimdi gösteri zamanı."

Chanyeol notu buruşturup fırlatmadan önce duvara doğru bir tekme savurdu. Tüm bunlar neden başına geliyor haberi bile yoktu.

~

Baekhyun son kez aynada kendini kontrol ederken yatağın üzerinde sıkıntıdan tepinen Sehun bağırdı.

"Yine geç kalacağız.Sen beni seni benim beklediğim kadar beklesen her yer çetele tablosu olurdu."

Baekhyun, çoğu zaman yaptığı gibi duymamış gibi davrandı ve çantasını da alıp odadan çıktı. Evinin merdivenlerini üçer beşer inerken Sehun da onu takip ediyordu.

"Bugün için bir planın var mı?"

Baekhyun, ayakkabılarını giyerken kafasını kaldırdı ve gülümsedi.

"Bugün Cuma ve ailem tüm haftasonu evde yok. Okul çıkışı eve geleceğim ve Pazartesi sabahına kadar bilgisayar oyunu oynayıp cips kola ile yaşamımı sürdüreceğim. Planım bu kadar."

"Yani özel bir şey yok."

Sehun ve Baekhyun okul için yürümeye başladılar. Baekhyun Sehun'un bu garip sorularını umursamamaya çalıştı. Baekhyun hiçbir şeyi umursamazdı.

"Bence bu gayet özel. Ailemin olmadığı bir haftasonu!"

"Belki Seulgi ile bir şeyler yaparsınız?"

"Hiç sanmıyorum. Gerçekten dışarı çıkmak istemiyorum. Ayrıca Seulgi artık sıkmaya başladı." Baekhyun, saçlarını karıştırırken kız arkadaşını düşündü. Seulgi güzel bir kızdı ama Baekhyun için kaybettiği bir iddianın cezasıydı sadece.

Baekhyun, bir iddiayı kaybedip Seulgi'ye çıkma teklif ederken kabul edeceğini asla bilemezdi. Bu kendisini çok şaşırtsa da iddianın bir diğer yanı Seulgi ayrılmadan Baekhyun ilişkilerine son veremezdi. Bu ne kadar sinir bozucu olsa bile zaten Baekhyun ve Seulgi'nin doğru düzgün bir ilişkisi bile yoktu.

Okula geldiklerinde Baekhyun neden yolda Sehun'un Seulgi konusunda garip ve ısrarcı davrandığını anladı. Seulgi'nin masasının etrafında birçok hediye paketi ve çikolata vardı. Kız arkadaşı(!), arkadaşları ile çikolata yiyip hediye paketlerini açarken kapıda 'Acaba ne yapsam da burdan o farketmeden kaçsam?' diye düşünen Baekhyun'u fark etti. Baek'in ifadesiz suratı ve kaçırdığı gözlerinden Seulgi rahatlıkla anlayabilmişti ki Baekhyun onun doğumgününden bihaberdi.

Seulgi, derin bir nefes alıp oturduğu masanın üstünden yere zıpladı ve Baekhyun'a doğru yürüdü. Yanından geçerken kimsenin duyamayacağı bir sesle fısıldadı.

AnonymousHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin