Dingdong: Hyung Dolapta Alt Rafta Havuç Var.
Onu Jeshin'e Verir Misin?
Leetyong: Jeshin Kim?
Dingdong: Bana Aldığın Tavşan Hyung,
İsmi Jeshin -_-
Evden Çıkmadan Verecektim Ama Unutmuşum ;-;
Leetyong: Tamam Veriyorum *3*
(İletildi: 18.30)Evde Havuç Yok?
(İletildi: 18.35)Dongyoung, Evde Havuç Yok?
(İletildi: 18.36)Dongyoung??
(İletildi: 18.37)EVDE HAVUÇ YOK DİYORUM
(İletildi: 18.37)NE VERECEĞİM BEN BU ÇOCUĞA???
(İletildi: 18.40)Tmm Lahana Verdim Onu Yiyebiliyormuş
(İletildi: 18.45)Bu Mesajlarım Neden Sadece İletiliyor?
Okunması Nerde Bunun?
(İletildi: 18.46)Baksana Mesajlarıma Haşin Şey Seni
(İletildi: 18.48)Bana Bak Kim Dongyoung, Endişelenmeye Başlıyorum!
(İletildi: 18.50)Bu Bir Şakaysa Komik Değil, Baştan Söyleyeyim -_-
(İletildi: 18.51)Arıyorum.
(İletildi: 18.55)...
Yazar Anlatımından
Tırnaklarını Yiyordu Taeyong. Dongyoung 30 Aramasını Da Yanıtsız Bırakmıştı. Neredeydi Bu Çocuk? Neden Açmıyordu Telefonlarını.
"Bunu Da Açmazsan Pes Yani Dongyoung. 31. Olacak Bak Bu!"
Son Kez Tuşladı Numarayı. Ve İlk Defa Ses Gelmişti Ahizeden.
"Aradığınız Kişi, Şu Anda Bir Başkasıyla Görüşmektedir. Lütfen, Daha Sonra, Tekrar Deneyiniz."
Şaşkınlıkla Ağzını Açtı Taeyong. 12 Mesaj, 31 Aramanın Sonu Bu Mu Olacaktı?
"Bu Resmen Aldatılmaktır! Kim Dongyoung Beni Aldatıyor Musun Sen?!"
Bir Daha Aradı Taeyong Onu. Ama Yine Aynı Ses Çıkmıştı Ahizeden.
"Aradığınız Kişi, Şu Anda Bir Başkasıyla Görüşmektedir. Lütfen, Daha Sonra, Tekrar Deneyiniz."
"O Bir Başkasını Da Sikerim, Seni De Dongyoung Aç Şu Telefonu!"
Sinirle Telefonunu Sıkarken Telefonu Titredi Taeyong'un. Mesaj Gelmişti, Hem De Dongyoung'tan!
...
Dingdong: Hem Arıyorsun Hem De Başkasıyla Mı Görüşüyorsun Hyung?
Niye Her Aramamda O Sinir Bozucu Kadın Bana "İridiğiniz Kişi Şi İn Bir Bişkisiyli Girişmiktidir, Litfin, Dihi Sinri Tikrir Diniyiniz." Diyor Be
Hem, Kiminle Konuşuyorsun Sen?!
...
İşte Şimdi Anlaşılıyordu Her Şey. İkisi Aynı Anda Birbirini Arıyor Olmalıydı. Bu Yüzden Mesaja Cevap Vermeyip Görüldü Yaptı Taeyong. Ardından Hızla Dongyoung'u Aradı. 33. Araması Sonunda Sonuç Vermişti.
"Kiminle Konuşuyordun Hyung?"
"Aynı Şeyi Ben De Sana Soracaktım, Ama Meğersem Aynı Anda Arıyormuşuz Birbirimizi. Asıl Sen Bana Cevap Ver! Senin Beni Endişelendirmeye Ne Hakkın Var Güzelim?"
Güzelim Lafını Duyunca Manalı Manalı Sırıttı Dongyoung. Tabii Bu Sırada Kun Ona 'Niye Gülüyorsun Sen Lan?' Dercesine Bakıyordu Ama Önemli Olan Bu Değildi.
"Telefonum Kapandı Birden. Açtığımdaysa Dondu Kaldı. Hiçbir Aramana Cevap Veremedim. Sonunda Çalıştı Ve Seni Aradım, Ama Aynı Anda Aramışız Dediklerine Göre. Bir Dakika, Benim İçin Endişelendin Mi Sen Yakışıklı Şey?"
Dongyoung Dedikleriyle Gözlerini Devirdi Taeyong. Ama İtiraf Ediyordu Ki; 'Yakışıklı Şey' İltifatı Hoşuna Gitmişti.
"Ben Endişelenmedim, Jeshin Çok Panik Yaptı. O Rahat Etsin Diye Aradım Ben Seni."
"33 Kez Hem De? Hyung, Ufak At Da Civcivler Yesin*. Ayrıca Jeshin Bir Tavşan, Tavşan!"
Güldü Taeyong Jeshin'in Başını Severken. Ardından Dongyoung'u Kızdıracağını Bile Bile Konuştu Pürüzlü Sesiyle.
"Evet, Senin Gibi Tatlı Mı Tatlı Bir Tavşan."
...
Bir Tavşan Olmadığım Kalmıştı 💁🏻
Ve Ufak At Da Civcivler Yesin Şu Anlama Geliyor, Bilmeyenler İçin Yazayım Dedim: Çok Yalan Söyleyen Veya Olayları Abartan Kişilere İnandırıcı Olmadığını Belirtmek İçin Söylenen Bir Söz.
-Kage
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Monster Under My Bed [Yongyoung] ✓
FanfictionDingdong: Hyung... Yatağımın altında bir canavar var! Kage | Yongyoung Lee Taeyong × Kim Dongyoung