~2.Bölüm

88 16 12
                                    

2.bölüm ile karşınızdayım,kedim yaralandı bu konuda gerçekten çok üzgünüm, moralim çok bozuk kendimi çok kötü hissediyorum.Neyse daha fazla sıkmayayım sizi.Bölümü okumaya başlayın.Sonda yine düşüncelerinizi söylemeyi unutmayın 💘🤧
-----------------------
Yüz ifademi düzeltip gökyüzü gözlü çocuğun peşinden gittim.Yanına gider gitmez “Başka okul yok muydu?” diye sordum.Yüzüme aval aval bakıyordu.Sonradan sanırım dank etti.“Vardı da en uygun burasıydı.” dedi yüzüme bakarak.

“Allah'ım sen bana sabır ver”dedim gökyüzüne bakarak.“Amin amin” dedi karşılık olarak.Offlayıp okul merdivenlerinden çıkmaya başladım arkamdan ses geliyordu sanırım peşimden geliyordu yine.

“Ya sen diğer merdivenlerden çıksana” dedim arkama dönerek hayır yani bu çocuk salak mı bir türlü kurtulamadım bundan sülük gibi yapıştı.“Yolu uzatamam” dedi gözlerimin içine bakarak.Bu sefer derin derin nefesler alarak önüme döndüm.

Okulun içine girince ilk iş olarak müdürün odasına gittim çünkü geç kaldı kağıdı almam gerekiyor normalde müdür diğer öğrencilere pek geç kaldı kağıdı vermez ama beni sevdiği için beni kıramıyor.Arkama tekrar baktığımda gökyüzü gözlü çocuğun birisiyle konuştuğunu gördüm.

Hâlâ ona bakmaya devam ederken göz göze geldik.Boğazımı temizleyip önüme döndüm.Önüme döner dönmez müdürü izlemeye başladım.Fazla zaman geçmeden müdür geç kaldı kağıdını hazırladı.Müdürden geç kaldı kağıdını alacakken müdür “Bir daha olmasın Güneş,arkadaşların bize niye geç kaldı kağıdı vermiyorsunuz diyip bana kızıyor.Daha dikkatli ol artık” dedi.Bu arkadaşlarım zaten beni kıskanmasa olmuyor dedim içimden.

Gülümseyerek“Tamam hocam” diyip odadan çıktım.Müdür iyi adamdır gerçekten öğretmenlerden çok müdürü seviyorum.Bana bir zararı dokunmadı müdürün,her zaman bana destek oldu.Odadan çıkar çıkmaz gökyüzü gözlü çocukla burun buruna geldik.Ellerim ani refleksle çocuğun göğüslerinin üzerine gitti.Ama yalnız çocuk baya kas yığını,ellerimin altında mayın tarlası var resmen.

Gözlerimi çocuğun gözlerinden çekip ellerime baktım.Yaptığım şeyi fark edip ellerimi hemen çektim.Çocuk ise bu halime bıyık altından bir gülücük bıraktı.

“Çık önümden boz ayısı” diyip merdivenlere yöneldim.Arkama kısa bir bakış atıp sınıfıma doğru gittim.1-2 dk sonra tam da sınıf kapısının önündeydim.Bu sefer hocaya ne diyeceğim diye düşünmeye başladım,artık hiçbir hoca bahanelerimi yemiyor.Derin nefesler sonucu sınıf kapısını çalmaya karar verdim.

İlk çalışımda içeriden “Gel!” sesi duyuldu.Boğazımı temizleyip sınıfın kapısını açtım.Önümde bizim Türkçe hocamız vardı.İsmi gibi insanı oyuyordu resmen.İsmi ne diye sorarsanız ismi Oya.Bir keresinde Oya hocayla ders işlerken birisi “Hocam tığınız var mı?”diye sordu.Oya hoca ise her şeyden habersiz “Niye sordun çocuğum?” diyerek cevap verdi.

Bizimkiler katıla katıla gülmeye başladı tabi.Hoca daha fazla dayanamayıp bağırmıştı bize.Şakamatik çocuğun sonu disiplin oldu tabiki de.O zamandan beri kimse o şekil şaka yapamıyor çünkü götümüz yemiyor.

“Ooo hanımefendi sonunda okula gelebildiniz.Hangi rüzgar attı sizi buraya Güneş Hanım?”diye sordu Oya Hoca.Götüm şu an üç buçuk atıyordu,halimi gören sınıf kafasını iki yana sallamaya başladı ben ise gözlerimi yerden çekemiyordum.

“Güneş duymuyor musun kızım?Sana diyorum!”dedi Oya Hoca.Hâlâ yere bakıyordum,bir cesaretle gözlerimi yerden çekip hocanın gözlerine diktim.“Hocam sabah geç kalktım,yolda bir kaç sorun yaşadım o yüzden geç kaldım” dedim bu sefer doğruyu söyleyerek.

Hoca da sanırım doğru söylediğimi anlamış olacak ki “Tamam,geç yerine.”dedi.İkiletmeden en arka sıraya doğru yürümeye başladım.Sıramda tek kendim oturuyordum çünkü sınıfın en tembel kişisiyim.Bu yüzden hocalar beni en arka sıraya attılar.

“Halinden memnun musun?”diye sorsalar “Memnunum” derim her şekilde.Çantamdan ders kitabını çıkartıp sıranın üstüne koydum.Kaldığımız yeri açıp,hocayı dinlemeye başladım.

Dakikalar sonra sınıf kapısı çaldı.Kapıdan içeri müdür girdi ilk ama kapıyı kapatmadı,şaşırdım doğrusu çünkü müdür kapıyı kapatmadan duramaz.Müdür “Sınıfınıza yeni kişi geldi arkadaşlar, birbirinize göz kulak olun,Ha birde Güneş,yeni arkadaşa okulu sen gezdireceksin.”dedi yüzüme bakarak.

Müdüre inanmıyormuşum gibi bakmaya başladım çünkü ben daha neyin nerede olduğunu bilmiyorum ama müdür gelmiş bana yeni arkadaşa okulu sen gezdireceksin diyor.Yok ya başka.Hemen karşı çıktım.

“Hocam iyi misiniz siz?Ben daha neyin nerede olduğunu bilmiyorum, başkası gezdirsin okulu” dedim müdürün gözlerinin içine bakarak,müdür bu tabi kararından geri döner mi?

Hayır,asla!Cevap gecikmedi hemen “Güneş itiraz istemiyorum,ne dediysem o” dedi.Bazen müdürü de sevmiyorum,dedim dediktir, dediği şeyi illa yapmalıyızdır.Ciddi anlamda müdürün bu huyundan nefret ediyorum.

Gözlerimi kısıp “Peki hocam!” deyip yerime oturdum.Müdür bir şeyler daha söyleyip sınıftan çıktı.Kafamı sırama eğdim.Oya hoca“Evet yeni öğrenci kendini tanıt bakalım” der demez kızlar konuşmaya başladı.Neymiş efendim çok yakışıklıymış yok efendim meteormuş.Bende bu meteora bakmak isterdim ama kafamı kaldırmak istemiyordum çünkü bugün fazlasıyla yoruldum.

Yeni gelen “Merhaba,ben Umut.18 yaşındayım çünkü bir sene sınıfta kaldım.Antalya'dan geliyorum buraya.Bu kadar yeterli bence hocam” dedi.Ben bu sesi tanıyorum hatta çok iyi tanıyorum.Kafamı sıradan kaldırdım.Kaldırmaz olaydım çünkü Umut'la göz göze geldik.

Umut'ta şaşırmışa benziyordu çünkü o da benimle aynı sınıfta olmayı beklemiyordu.Ağzım yine “O” şeklini almıştır kesin,ağzımında bu huyunu sevmiyorum.Her şaşırdığımda “O”şeklini alıyor hemen.Gıcık şey!Ağzımın şeklini düzeltip hocaya döndüm.

Oya Hoca “Tamam oğlum,boş yer olarak sadece Güneş'in yanı var.Oraya geçebilirsin.” dedi bana ve Umut'a bakarak.Hoca'ya sahte ufak bir gülücük atıp önüme döndüm.

Umut fazla hocayı ikiletmeden benim olduğum tarafa gelmeye başladı.Kafamı sıradan kaldırıp,gözlerimi onun denizi andıran gözlerine diktim.Kalbim yine koşudan yeni gelmişim gibi atmaya başladı.Kalbime ufak bir küfür ettikten sonra önüme döndüm.

Kızlar yine fısıldaşmaya başladı.Yok efendim ben şanslıymışım yok efendim Umut çok yakışıklıymış.Kızların bu sözlerine gözlerimi devirdim,bizim sınıfın kızları ben hariç hepsi salak,geçenlerde sınıfımızın orospusunu kızlar tuvaletinde 12'lerden birisine verdiğini bile görmüşlüğüm var.İsmi ne diye sorarsanız ismi Melike.Gerçekten çok açık giyinen bir kız.

Nasıl giyindiği falan bana düşmez ama erkekler de yoldan çıktı.Okuldaki bütün abaza erkekler bu Melike'nin peşinde.Melike'de dişi köpek gibi kuyruğunu sallıyor.Umarım bu Umut'ta o tür erkeklerden değildir.Melike'nin yeni kurbanı Umut olmasını istemem.(Acaba neden oayxoayxoauxoa)

Umut yanıma oturdu.Yakından bakınca gerçekten de yakışıklıydı ama Allah sahibine bağışlasın.Gözlerimi yüzünden çektim.Artık erkekler benim için bacımdır.Niye diye sorarsanız çünkü eski sevgilim beni başka bir kızla aldatmıştı.O zamandan beri her erkek benim için kızdır,kız demeyelim de bacımdır diyelim biz ona.

Ona bakıp gözlerimi devirdikten sonra başımı kollarımın arasına sokup sırama koydum,uyumaya ihtiyacım var.Bu Umut yüzünden yeterince yoruldum bugün zaten.Eve gidince anneme ne diyeceğimi düşünüyorum şu an.Benim bu halimi gören annem beni kıtır kıtır keser sonrasında akşama cızbız yapar.

“Adın Güneş'mi?” diye sordu Umut.Başımı sıradan kaldırıp onun mavi gözlerine baktım.Kısa bir cevap olarak “Evet” diyip karşılık verdim.Anladım der gibi başını salladı.Ben de onun gibi yapıp tekrar önüme döndüm.

Bu şekilde de 2.bölüm bitmiş bulunmakta.
Votelerinizi ve yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen🙏




Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 08, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Ay'ın Yıldız'a AşkıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin