Bayan Jeon'un ortaya attığı fikri herkes kabul etmişti. Mantıklı bulmuşlardı.
Plan şuydu; Taehyung'a başkasını sevgilisi olarak tanıtacaklardı.
Hatta Bayan Kim olayı abartıp nişanlı, evlenmek üzere olan çift demeyi planladı.
Bu kişi Park Jimin olacaktı. Yıllardır Taehyung'a platonik olan adamdı o.
Şu an sırf Taehyung'u unutmak için yurtdışına çıkmıştı.
Eh, bu fırsatı geri tepmeyip geleceğinden eminlerdi.
Jimin 26 yaşında bir iş adamıydı. Taehyung'u ailesi vasıtasıyla tanımıştı.
Babasıyla ve Bay Jeonla iş yapmıştı. İlk görüşte vurulmuştu ve peşinden koşmuştu.
Fakat Taehyung Jungkook'un dibinden ayrılmadığı için dayanamayıp gitmişti.
Taehyung şimdi onu sevdiğine inanırsa yavaşça ona aşık olurdu.
Jungkook uyanıp hatırlarsa onu bir şekilde idare edeceklerdi.
Jungkookta zamanla Taehyung ve Jimin'i bir arada görmeye alışırdı zaten.
Plan yapıldı ve Jimin arandı. Herkes Bay Kim'e bakıyordu. Jiminle konuşuyordu.
Adamın dudakları yavaşça üste doğru kıvrıldığında herkes mutluydu.
"Oldu bu iş! Jimin ve Taehyung'a Jungkooksuz hayatlar diliyorum."
Bayan Jeon'a herkes katıldı. Taehyung yoğun bakımdan çıkarıldı.
Normal odaya giderken annesiyle babası peşinden gittiler.
Bayan Jeon camın arkasında bitik halde yatan oğluna baktı.
"Geçecek yavrum geçecek. Atlatacağız." Dedi Jungkook'un duyması umuduyla.
2 Gün Sonra;
"Bay Kim, Bayan Kim uçaktan iner inmez geldim. Taehyung nasıl?" Dedi Jimin.
"Nişanlısını merak ediyor. Gidip kendini ona sevdir. Konuştuğumuz gibi."
"Elimden geleni yapacağıma emin olabilirsiniz Bayan Kim." Dedi Jimin.
Bay Kim kapıyı açtığında hasta odasına girdi. Arkasından kapı kapandı.
Elindeki paketleri koltuğa bırakıp Taehyung'a baktı. Uyuyordu.
Elini tutup öpücükler bıraktı. Yanağından öptü. Taehyung yavaşça gözlerini açtı.
Şaşkınlıkla "Sen kimsin?" Dedi. Odasına bir yabancı girerken ailesi neredeydi?
"Ben senin nişanlınım. Endişelenme, güvendesin." "Demek Jimin sensin."
"Evet güzelim. Benim. Nişanlın Jimin benim." Dedi gülümseyerek.
Taehyung Jimin'e baktı ve süzdü. Hiç fena değildi. Tatlı birine benziyordu.
"Bak sana ne getirdim, en sevdiğinden. Ah, bu çiçeğide unutmayalım.
Makaronlar Fransadan. Sen çok seversin diye getirdim." Dedi Jimin.
"Teşekkür ederim çok naziksin." "Senin için her şeyi yaparım meleğim.
Daha çok çeşit makaron var istediğin kadar yiyebilirsin." Dedi Jimin.
Yanağını öptü. Taehyung makaronu açıp bir ısırık aldı. Çok güzeldi.
O kadar zevkli yiyordu ki Jimin onu gözünü kırpmadan izledi, çok güzeldi.
"Neden öyle bakıyorsun?" Dedi Taehyung. Jimin gülümsedi, saçını okşadı.
"Çünkü seni seviyorum ve seni çok özledim meleğim. Çok güzelsin." Dedi.
Taehyung cevap veremedi. Bu adam onu seviyordu, belliydi fakat ya Taehyung?
O, onu seviyormuydu? Neden baktığında bir şey hissedemiyordu?
Belkide hafıza kaybı sebep olmuştu buna. Bir an önce geçmesini diledi.
Onu seven ve bir zaman sevdiği adamı üzmek istemezdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
See Me, I Am Here | Taekook
FanfictionAilelerinin ilişkilerini onaylamadığı iki genç el ele sokakta yürürken başlarına talihsiz bir kaza gelir. Taehyung uyandığında aşık olduğu adam olan Jungkook'u hatırlamıyordur.