@disney_ariel8008 için;
Ariel anlatıyor:
Bayan Peregrine'in döngüsüne geleli 2 hafta olmuştu.Arkadaşlarım beni en iyi şekilde ağırladı.En yakın arkadaşlarım Emma,Bronwyn ve Hugh.Nedenini bilmediğim halde Hugh'a kendimi daha yakın hissediyordum belki de daha fazlası.O gün hava çok güzeldi ve herkes dışarıdaydı.Ağaca sırtımı yaslamış oturuyordum.Yanımda ise Hugh vardı.Horace ve Millard futbol oynuyordu.Bronwyn,Claire ve Olive ile çay partisi yapıyordu.Emma görünürde yoktu.Enoch ise büyük ihtimalle odasında kil bebekleri ile oynuyordu.Fiona ise akşam yemeği için bitki yetiştiriyordu.Kitabı elimden bıraktım.Hugh'a bir şey söylemek için döndüm.Ama o tam karşıya bakıyordu.Yani Fiona'nın oldğu yere.''Hugh''dedim ona elimi sallayarak.''Dalmışım,Ariel üzgünüm''dedi.Ben ayağa kalkmış yürümeye başlamıştım.Odama girdim ve kapıyı kapattım.Fiona mı?,Nasıl?Beynimde bir sürü soru vardı.Bir kaç dakika sonra hava karardı ve Emma beni yemeğe çağırdı.Aşağı indiğimde Emma ile yerlerimizi değiştirdik.Hugh'un yanına oturmak istemiyordum.En azından şu anlık.
4 GÜN SONRA
Kendimi iyi hissetmiyordum.Bir duygu patlaması içindeydim.Öfke,kıskançlık,üzüntü.Genelde üzgün olduğumda zamanlarda denize giderdim,kenarda oturur hayallere dalardım.Yine o gün deniz kıyısına gittim.Ayakkabılarımı çıkarttım ve o sıcak kuma ayak bastım.Deniz bugün çok durgundu ama ben dalgalı olmasını istiyordum.Biraz sonra dalgalar ayağıma çarpmaya başladı.Oturmaya karar verdim.Gözlerim sadece denizi görüyordu,ait olduğum yer.Derken arkadan ayak sesleri duydum.Arkamı döndüm.Gelen Hugh'tu.''Ariel ne oluyor?Neden bana böyle davranıyorsun?'' hayır dedim içimden ağlamayacaksın.''Neden bana yalan söyledin?'' diyebildim gözlerimin dolduğunu hissedebilyordum.''Sana hangi konuda yalan söyledim?''dedi.''Doğru bana yalan söylemedin,ama hiç bir şey söylemedin.En en azından bana yani en yakın arkadaşına Fiona'yı sevdiğini söyleyebilirdin.''dedim günlerdir içimde kalan hisleri dökmüştüm.''A-Ariel bunu nereden çıkarıyorsun?Kim sana böyle bir şey söyledi?B-ben onu sevmiyorum.S-Seni seviyorum a-ama daha beni dinlemiyorsun bile.''şoke olmuştum.Hugh Apiston,hayallerimdeki çocuk beni mi seviyordu.''Ben ne söyle-ben de seni seviyorum Hugh!''dedim.Sonra sarıldık,sıkıca sarıldık.Sanki yıllardır görüşmemiş iki aşık gibi.Ama aslında 4 gün konuşmamış birer çoçuktuk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Miss Peregrine's Home For Peculiar Chidren Preferences
RandomMPHFPC tercihler ve hayaller