Gündoğumu beni karşılıyor , Ankara'da... Otobüsten indim. Çaresizdim... Bir an aklıma sadece Aydan'a gidebileceğim geldi ama ne derdim ki 'Aydan ben ablama ihanet ettim o yüzden Ankara'ya gelmem gerekti. Bir süre sende kalacağım artık.' Bu düşünceleri kafamdan atarak yürümeye başladım nereye gideceğimi bilmeden. Otogardan çıktım ve her hangi bir otobüs durağının önünde beklemeye başladım. Evet Aydan'a gitmek tek çaremdi. Otobüs biraz sonra geldi ve Aydan'a doğru yola çıktım. Yol yaklaşık yarım saat sürdü. Aydan'ın evinin önündeydim. Saat sabahın beşiydi. Aydan üniversite birinci sınıfta sosyal hizmetler okuyan sıradan bir öğrenciydi. Üniversiteye yakın olmak için 2+1 bir evde kira ödeyerek kalıyordu. Adımlarımı apartmanın kapısına kadar attım. Apartman kapısı şaşırdığım bir şekilde açıktı. Bende içeri geçtim. Aydan'ın dairesinin önüne geldiğimde zorla da olsa kapıyı tıklattım. Kısa sürede artık onun koltuğunda oturuyordum. İlk başta çok şaşırdı ama sonradan çok da mutlu oldu. Hafif tebessüm ederek susmayı tercih ettim. En sonunda kötü göründüğümü anlamış olacak ki saçlarımı önümden alıp yüzüme bakarak "Zeynep sen hiç iyi gözükmüyorsun. Bir sorun mu var? Varsa her zaman yanında olacağımı biliyorsun değil mi canım?" diyerek bana bakmaya devam etti. Bir şey demedim. Sadece sustum. Uzun bir süre o şekilde kaldık. Benim şu an konuşmak istemediğimi anlamış olacak ki "Şimdi yatalım ve yarın güzelce konuşuruz canım." dedi. Bende memnun bir şekilde onayladım ve Aydan'ın odasına geçerek uyuduk.
~
Saat kalktığımda 11.00 civarındaydı. Kalkıp elimi yüzümü yıkadım ama üstümdeki Aydan'ın mavi pijamasından kurtulmak hiç istemedim. Bugün evden çıkmayı düşünmüyordum tabii söylediklerimden sonra Aydan beni evde istemezse işler değişecekti. Aydan'a hak verirdim eğer beni istemezse. Haklı olurdu çünkü. Aklımdakileri kenara koyup salona geçtim. Aydan koltukta oturuyordu. Beni gördüğünde gelmem için eliyle işaret ettive yanına geçtim. Bana sorarcasına bakıyordu. Biliyorum aklında bir sürü soru olduğunu. Bütün sorularını özetleyerek ağzından tek bir kelime çıkarttı "Neden?" . Artık söylemem gerekiyordu , ne olacaksa olacaktı. Onu daha fazla endişelendirmemeliydim. Kendimi hazırladım ve Aydan'a söylemek için ona doğru döndüm. Gözlerinin içine bakmamla birlikte gözyaşlarımı daha fazla içimde tutamayıp gözlerimden yanaklarıma doğru akıttım. Bana anlamayan gözlerle bakan Aydan'a sımsıkı sarıldım. Az sonra onu kaybedeceğimi biliyordum çünkü. En sonunda beni kendinden çekerek gözlerini söyle dermişçesine bana çevirdi. Gözyaşlarımı elimin tersiyle yanağımdan sildim ve Aydan'a "Aydan... Ben çok kötü bir şey yaptım." dedim. Aydan bana 'ne oldu'ğunu ve kendisine 'söylemem gerektiğini' söyledi. Ben de "Ablamın erkek arkadaşı Emir... Ben ben... Ben Emir ile birlikte oldum." dedim ve ikinci cümlemde sesimi ben bile zor duydum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HATA
Romance"Yutkunuyorum ve ağlamamak için kendimi zorluyorum ama gözyaşlarım bu çabama karşı galip geliyor"