II.BÖLÜM: Ritmin İçinde Bulunmak (Sevet-i Fünun)

304 11 0
                                    

saat sabah altı otuzyedi, güneş İstanbul'da doğmak üzere.. daracık sokaklar mendil satan çocuklar tarafından paylaşılıyor... gurup vaktinin sessizliği yavaş yavaş bozuluyor, ve çalar saatin kâbus gibi sesi...

Uyanmak için çok güzel bir zaman olmasa da altı kırk onun için yıllardır alışılagelmiş bir zaman dilimiydi. Ne zaman uyuya kalsa o gün boyunca kendisini kötü hissederdi. Sabah ilk işi yüzünü yıkamak ve güneşin doğuşunu seyretmekti. Ardından kahvaltısını yapar doğruca dişlerini fırçalamaya giderdi. Bunlar onun için her gününün bir parçası gibiydi. Yapamadan duramam dese de yeriydi adeta. Çünkü üç yıldır doğru dürüst hiç aksatmamıştı. İşte gün onun için yeni başlamıştı. Banyodan çıkınca saate baktı ve "sekiz yirmi olmuş" diye mırıldandı. Çalışma odasına gitti ve dün gece üzerinde durduğu notlarını aradı. Bulduğunda biraz yıpranmış ve özensiz olduğunu farketti. Aslında biraz takıntılı olduğu için birçok şey ona özensiz ve düzensiz olarak gözüküyordu. Notlarını toparladı ve iki eli arasına alarak masaya vurarak hizaladı. Ardından alt çekmeceden mavi bir dosya çıkararak notlarını özenerek yerleştirdi. İşi bitince sağ kolu üzerinde yeralan kitaplığına yöneldi. Gözleriyle " Evrenin Karanlık Yüzü" kitabını aradı. Bu gün kitabın son günüydü. Kütüphaneye teslim etmesi gerekiyordu. Aksi halde kitabı geciktirdiği her gün için yirmibeş kuruş ödeyecekti. Gözleri alt raflara kaydı. Rafın soluna doğru kitabı buldu ve kitaplığın en alt rafından çıkardığı bir eczane poşetine kitabı koydu. Odadan ayrıldı. vestiyerden ayakkabılarını çıkarttı ve kapının dışındaki merdivene koydu. Tekrar içeri girdi ve reflex olarak ceplerini yokladı. Anahtarını, telefonunu ve kulaklığını yanına aldığından emin olunca tekrar dışarıya çıktı ve ayakkabılarını giymek için merdivenin üzerine oturdu. Oturduğu basamağın yanındaki parmaklığın demiri olmadığından, her zaman yaptığı gibi kafasını o aradan çıkartarak merdiven boşluğundan görüldüğü kadarıyla zemin katını seyretti. Kapıyı hafifçe kapattı ve derin bir nefes aldı. "Sanırım yarım saatten fazlaca vaktim var" dedi. Bu kısaca boğazda çay içeceğim anlamına geliyordu. Merdivenlerin basamaklarından ikişer ikişer atladıktan sonra zemin kattaki demir kapıya ulaştı. Kapıyı yavaşça açtı ve dışarıya çıktı. Karşıda bir market ve onun sağında bir berber vardı. Her zamanki gibi berberin kalfasına selam verdikten sonra yoluna devam etti. Sokaklar sabah gördüğü kadar ıssız değildi artık. En azından peçete satan çocuklara birde bonzai satan gençler eklenmişti. Onun dışında başka gençler de vardı fakat uyuşturucu madde satanların sayısı çoğunluktaydı. "Bu durum gençliğin bir kaybı" diye düşünüyordu. Az ileride bir taksiyi gördü ve eliyle işaret etti. Taksi şoförü içinde müşterisi olduğu için yanaşmadan geçti. Biraz daha ilerledi ve üniversiteye güzergahından geçen bir dolmuşa bindi.

* * * * * * * * * * * *

- Profesör! hocam bir bakar mısınız?

- Evet, söyle.

- Emin hocam, size bilimsel makalemi getirdim. Son çalışmam bu.

- Konusu ne bunun?

- Algının Mutlakiyeti ve İzafiyeti

- Hangi alanlara giriyor bu?

Eliyle dosyanın üzerindeki bir bölümü işaret etti ve " işte burada yazıyor. Astronomi,  Astrofizik,  Mantık ve Fizikokimya üzerine hocam" dedi. Profesör konuşmaya kaldığı yerden devam etti.

- Güzel olmuşsa senin için faydası olur aslanım. Sen geldiğin günden bu yana makaleler yazıyorsun sana güveniyorum ben.

- Teşekkür ederim hocam. Bu sizde kalsın. Okuyup değerlendirin ben perşembe günü saat on iki gibi sizi bulurum ve yorumlarınızı alırım hocam.

- Bu gün günlerden ne?

- Salı, hocam.

- Tamam o zaman perşembeye görüşürüz.

- Peki hocam. Dedi ve profesörü selamladıktan sonra mühendislik doğru yürümeye başladı. Binadan içeri beş on adım attıktan sonra bu binaya girdiği ilk günden bu yana dikkatini çeken koridorun tavanının ortasındaki tabelalara baktı. Dersinin olduğu amfi her zamanki gibi sağ taraftaydı. Biraz ilerledikten sonra amfinin kapısını açtı ve içeride ortalardan boş bulduğu bir yere  oturdu.

BÜYÜCÜHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin