Mars!? Yoksa o anılardaki Mars mı!? Mars
-Evet gördüğün anılarda ki Mars'ım ben
''Bana açıklama borçlusun '' Mars
-Biliyorum bak ben senin ruhundan bir parçaydım. hani sen 7 yaşındayken bir kaza geçirdin ve 1 sene komada kaldın işte o zaman ben özgür kaldım..
''Ne!?!? Bu bir şaka olmalı ?!'' Mars
-Şaka değil.
''Ama hiç farklı hissetmedim. '' Mars
-Sen bir Warlocksun. Ruhundaki eksik parçayı warlockluğuna tamir ettin.
''Saçmaladığının farkındasın değil mi? Tamam 7 yaşındayken komaya girdim. Ama sırf komaya girdim diye ruhumun bir parçasını özgür bırakmış olamam. Ciddenn saçmalık bu. '' Mars
-İlk duyduğumda bende aynı tepkiyi vermiştim. Ama sonra anladım bedenim ve ruhum senindi anılarımı her gördüğünde bunu daha iyi anladım.
''Bu mevzu kulağa iğrenç gelmeye başladı.'' Mars
-Evet haklısin.
''Bana ne oldu?'' Mars
-Öldürüldün ve benim bedenimi ele geçirdin.
''Üzgünüm senin bedenini - '' Mars
-Biliyorum sen asla böyle birşey yapmazssın ama unutma ben senin ruhunun bir parçasıyım.
''Offf bu işten hiç hoşlanmadim. Simdi ben senin bedenini kontrol ediyorum değil mi? '' Mars
-Evet
''Hayatın hakkında sadece süikastçi olduğunu ve kuzey kralı diye birini öldürmeye çalıştığını biliyorum. '' Mars
-Evet haklısın Büyük İttifağın suikastçilerin denim ve kuzey kralını öldürmeye çalışıyorum.
''Ve bunu Maria'yı kullanarak yapmaya çalışıyorsun'' Mars
-Sen nereden biliyorsun?
''Güney Krallığının prensesini kendi dünyamdan tanıyorum.'' Mars
- burası farklı bir alem
''Farklı alem?'' Mars
-Ufak bir ayrıntıyı açıklamayı unuttum sanırım burası farklı bir dünya tanıdığın insanlar bu dünyada seni tanımıyacaklar.
''Bu ufak bir ayrıntı mıydı(!) '' Mars
-Üzgünüm
''Hoşlandığın birileri yok değil mi? ''
-Neden sordun?
''Ne kadar ruhumun bir parçası olsanda özgürsün birinden hoşlanabilirsin ama o kişiden ben hoşlanmaya bilirim.''
-Ben buralarda hiç arkadaşım yok merak etme.
''Neden bu kadar kaygısızssın?! Bedenini ele geçirdim!!!''
-Sana daha öncede söylemiştim ben senin ruhunun parcasıyım buna hep hazırlıklıydım. Bir gün başıma gelicekti.
''Nerden haberin oldu?''
-Hep biliyordum ama itiraf edemiyordum-
''Bu konuyu sonra konuşssak şimdi nerde olduğumu söyler misin ?''
-Attina'dayız.
''Hani farklı dünyadaydık?! ''
-Farklı dünyada Atina diye bir şehir olamazmı yani?
''Pardon bir an beynim yandı
-Neyse bu dünyada bansheler , muhafızlar ve warlocklar olarak 3 ırk var.
''Kurt adamlar , vampirler vs gibi ırklar yok mu? ''
-Hayır yok bu alem sadece bu 3 ırkın.
''Peki şu an ne yapıcaz ? ''
-Bunu bende düşünmemiştim. Önemli bir görevin ortasında geldin soylulara bunu açıklamalıyız.
''Soylular ? O anada gördüğüm herifler mi ?
-Evet o herifler
''Bizi deli sanarlar. ''
-Bana güven bir şey olmaz.
''Peki sana güveniyorum , aslında sana tırnağım kadar güvenmiyorum. ''
-Son dediğini duydum.
''Oops pardon sana güveniyorum. ''
-Öyle olsun bakalım. Şimdi şu gardıroptan zırhını giy.
Dediği gibi yaptım dolapta sade bir deri zırh vardı zor da olsa giymeyi başardım. Ve dolaptaki iki kılıcı alıp kınıma koydum. Bu zırh hoşuma gitmişti hem hafifti hemde yüzümü kapatan bir kapşonu vardı. Mars
-Hoşuna gittiğine sevindim.
''Aklımı okumayı bıraksan diyorum. ''
-Ben senin ak-
''Tamam tamam anladım. Sen bensin. 'Şimdi ne yapıyoruz? ''
-handan çık ve gördüğün en büyük binaya gir.
Dediği, gibi handan çıktım. Eski Avrupa tarzı evleri olan bir şehire çıkmıştım. En büyük bina 100 metrelik devasa bir ağaç-saray karışımı bir yerdi. '' Mars o dev ağaca mı gidiyoruz? ''
-Aynen öyle orada Lord Grey yaşar ki bize inanacak tek kişi o dur.
Hızlı adımlarla ilerlemeye başladım. 40 dakikada anca varabilmiştim. 20 metrelik meşeden yapılma kapının önünde 2,5 metrelik altın devler vardı. Devlere
-Aaa- şey girebilir miyim?
Dedim, birden 20 metrelik kapı açıldı Mars
-Bu evet demektir.
''Hiç anlamamıştım zaten (!) ''
Kapıdan girdim. Mars
-En üst kata çıkacaksın.
Dedi, ''Ne !?! Bu bina bir yüz kat vardı. Ben hepsini mi çıkacaktım?!?!. Mars asansör yok mu ? ''
-Henüz bu dünyada icat edilmedi. Dediklerimi tekrarla
''Tamam'' Mars
- Telporte verandium
''Teleporte verandium'' dediğim an etrafımı karanlık bir şey sardı. Ve yok oldu. Dev çam ağacının ucundaydım. Tanrım?!?! Dengede durmak çok zordu!?!? Mars-Bu kadar kuvvetli bir büyü gücün olduğunu bilmiyordum.
''Mars farkında mısın birazdan 100 metrelik bir çam ağacından düşüp bin parçaya ayrılıcam!!!!!!!''
-Oops pardon,Flyares Centuriyon de.
''Flyares Centuriyon '' dedim ve kafama bir şimşek çaktı, gözlerimi kapadım. Gözlerimi açtığında Yerle bir olmuş bir kraliyet odasındaydım.
Burada ne olmuştu böyle? Mars
-Ares şey bence artık kaçmaya başlayan iyi olur .
''Neden '' Mars
-Az Önce Büyük Çam Ağcının yarısını yok ettin ve Lord Grey'i toza çevirdin. Artık ittifağın düşmanısın.
''Tek kelimeyle harika (!) ''
-
-
-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Merhaba Ben Ares
FantasyAres Londra'dan Amerika'ya gelir ve sadece başka ırkların gidebileceği bir bir okula başlar ve başlamasıyla açığa çıkmamaması gereken sırlar açığa çıkar. Ares acaba ne yapacak?