20 Yıl Sonra

779 29 9
                                    

Işık'ın ağzından~
Tam 20 yıl önce,bu yalıda,hayatımın en özel gününde ve en son kutladığım doğum günümde tek bir dilek dilemiştim.20 yıl sonra beni bu kadar mutlu eden,hayatta en çok değer verdiğim insanlarla hala görüşüyor olmaktı bu.Hepimiz ne kadar farklıydık aslında.Hayatın bizi böyle bir araya getirmesine inanmamız güçtü.Gençtik,yaptığımız hiçbir şeyi sonuçlarını düşünerek yapmıyorduk.İnsanların hayatlarıyla oynamıştık ve bunun ciddi sonuçları olmuştu.Hayat bizi bir araya getirdiği kadar çabuk ayırmıştı.Şimdi 20 yıl sonra hala herkesin hayatta ve mutlu olduğundan emin olmak ve son kutladığım doğum günümdeki dileğimi gerçekleştirmek istemiştim.Küçük grubumuzdaki kimse ardında onlara ulaşabileceğim bir şey bırakmamıştı.Tek yapabileceğim son bildiğim adreslerine birer mektup göndermekti.Bu insanlar tekrar bi araya gelmeliydi.Birbirimizin hayatında neler olup bittiğini bilmeliydik.Yeniden konuşmalı,gülmeli,üzülmeli,eğlenmeliydik.Birbirimize olan sevgimiz hala bitmemişti.En azından ben buna inanıyordum.Kerem'in mektubunu hapishaneye,Eda'nın mektubunu Fransa'ya,Osman'ın mektubunu çiftliğe,Sinan'ın mektubunu ise dedesi öldükten sonra taşındığı eve yollamıştım.Mektupta 20 yıl sonra tekrar onları görmek istediğimi ve yalıya,birleştiğimiz ve koptuğumuz yere tekrar gelmeleri için bir tarih vermiştim.O sabah yıllardır ailemden ayrı ve yalnız yaşadığım o küçük evden ilk kez mutlu bir şekilde çıkmıştım.Hepsini o kadar özlemiştim ki,onları göreceğim ihtimalinin getirdiği mutluluktan bazı olasılıklara kördüm.Gelmeyen biri olabilirdi,belki de hiçbiri gelmezdi.Bu ihtimali hemen aklımdan çıkardım ve lise yıllarındaki her şeyin olumlu yanını gören saf kıza dönüverdim.Yalıya varmıştım.Girilmez yazısını söküp attım ve 20 yıl önce buraya ilk girişimi hatırlayarak girdim içeri.Tabi artık burada Sinan hasta olduğunda ona çorba içirdiğim koltuk,bana acayip acayip şeyler hissettirdiğini söylediğim o tablo veya Sinan'a dair hiçbir şey yoktu.Sinan...Onu çok özlemiştim.Gelecek miydi,o da beni özlemiş miydi?Bu düşüncelerle boğuşarak mutfağa girdim.Bir aradayken her gün yediğimiz böreği hazırladım ve fırına koydum.Masayı hazırlarken tavandan bir şeyler dökülüyordu.Ev üzerime yıkılabilirdi.Tüm anılarımızın olduğu bu evin yıkılıyor olması bizim de yıkıldığımız anlamına gelir miydi?Bilmiyordum.Sadece gelmelerini umuyordum.Tavandan bir şeyler dökülmeye devam ederken kapı çaldı.Heyecanla kapıya doğru gittim.Karşıma kimin çıkacağını bilmiyordum,nasıl çıkacağını bilmiyordum ama mektubu umursayıp gelmişse değişmediğine ve geldiğine mutlu olacağıma emindim.Düşüncelerimi bir kenara bıraktım ve kapıyı açtım.Karşımda büyümüş,feci şekilde güzel bir Eda duruyordu.

LOVE101|| 2.SEZONHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin