[1]

4.7K 265 47
                                    


"Nerelerdesin sen?" göz devirme isteğimi bastırıp ayakkabılarımı çıkardım.

"Merve'lerde kalıcam dedim ya"

Dış kapıyı yavaşça kapattım, umarım sıktığım parfümler alkol kokusunu bastırmaya yetmiştir. Salonda gazete okuyan babamın arkasından hızla geçip odama girdim.

"O kadar aradım, niye açmadın? Aç mısın?" diye bağıran anneme "Duymamışım ve hayır" diyip kapımı kapattım. Kendimi kapıya yaslayıp nefesimi yavaşça dışarı verdim.

Sabah yaşadıklarım aklıma geldikçe delirecek gibi oluyordum. Tanımadığım biriyle beraber olduğum yetmiyormuş gibi birde o kişi bir kızdı.

"Merve'nin annesigil nasıldı?" göz devirdim. "Gayet iyiydi" diye bağırıp yere oturdum.

Belki de sadece benimle dalga geçmişti. Sarhoşken kendimi nasıl o kadar kaybedebilirdim ki? Bu çok imkansızdı.

"Bir şey yemiyor musun şimdi sen?"

"Hayır dedim ya anne, hayır" kafamı kapıya vurdum. Hayatımdan nefret ediyordum. Ayağa kalktım. Acilen duş alırken kafamı duvara vurmam gerekti. Ancak öyle kendime gelebilirdim.

Kıyafetlerimi çıkarıp aynaya döndüm. Vücudumdaki kızarıkları görmemle çığlık attım. Annem "Ne oldu?" diye bağırırken "Böcek" diyip çığlık atmaya devam ettim.

-

"Dün kaç kere aradı beni? Biliyor musun?" elimdeki parayı kasaya bıraktıktan sonra Merve'ye döndüm.

"Beni aldattı. Kaç kere aradığının ne önemi var?"

Ona kalsa bir şans daha verip dinlemeliydim. Ama dinleyince de anlatacağı şey ne olursa olsun Can'ı affetmem imkansızdı.

"İyi olduğuna emin misin?" kafamı salladım. Hayatımdan bir fazlalık çıkmış gibi hissediyordum.

"Neyse boşver onu da sen dün gece nerelerdeydin? Yanına geleyim dedim kabul de etmedin. Aklım sen de kaldı" keşke gelmesine izin verseydim.

"Hem sen dün gece nerede kaldın?"

Dişlerimi sıktım. Sırf ben istemiyorum diye ileri gidemediğimiz sevgilim beni aldatmıştı, ben ise sarhoşken tanımadığı bir kızla beraber olmuştum. Kadersiz ve şanssızdım, çöldeki güneş gibi yalnızdım.

"Boşver" garipçe bana bakmasıyla gözlerimi kaçırdım.

"Öykü siparişlere biraz da sen baksana" Mert defteri ve kalemi önüme bırakınca aldım, kaçmak için iyi bir seçenekti.

"Sonra anlatacaksın ama" kafamı sallayarak tezgahın altından çıktım, kesin anlatırdım.

Elimi cebime attım, telefonum yoktu. Gözlerim sonuna kadar açılırken ayağa kalktım. Diğer ceplerime de bakıp bulamayınca "Siktir" diye mırıldandım. Merve ve Mert bana dönerken mutfağa koştum. İçerde her yere baktım, yoktu.

Mutfaktan çıkıp soyunma odasına koşarken Merve "Ne oldu?" diye sordu.

"Telefonum yok"

Dolabıma ve yerlere baktım. Yeni almış ve hala da taksit ödüyordum. Oflayarak yanlarına döndüğümde Mert "Bugün hiç elinde görmedim" dedi.

"Aynen, evde mi unuttun acaba?"

Evde de hiç çıkartıp bakmamıştım. Hatta bugün elime hiç telefon almamıştım. Aklıma gelen şeyle gözlerimi kapattım. Ya barda unutmuştum ya da o kızın evinde. "Siktir, siktir, siktir"

-

"Emin misin?" barmen tekrardan bana doğru döndü.

"Yok dedim işte. Ne uzatıyorsun?" ellerimle yüzümü kapattım ve sinirle inledim.

"Kameralara bakalım diycem de kamera yok"

Ellerimi yüzümden çekip onun fazlasıyla ciddi olan suratına baktım. Benimle dalga mı geçiyordu? "Bi küçük açayım, iyi gelir. İster misin?"

Geçiyordu.

"Ne yapıcam şimdi ben?"

"Yeni bir telefon alacaksın" o kızın evine gitmektense yeni bir telefon almak daha mantıklıydı.

"Tuşlu telefonlar ne kadardır?" diye sormamla güldü.

"Ne bilim?"

Telefonumu seviyordum. O telefonun taksidini öderken birde yeni telefon almam benim için zor olurdu. O eve gitmek ise seçeneklerim arasında bile yoktu. "En iyisi ben kafama sıkayım ya"

-

Derince nefes alıp verdim. Kapıyı yavaşça çalıp bir adım geriledim. Sabırla açmasını beklerken sabah olanları düşünmemeye çalıştım. Kapı açılınca yaşlı bir kadınla karşı karşıya geldim. Annesiyle yaşadığı eve kız mı atıyordu? O kız benim olduğum aklıma gelince yüzümü ekşittim. Kadın bana bakıyor ben de ona bakıyordum. En sonunda kapıyı çalan benim olduğum aklıma gelince "Kızınız evde yok mu?" diye sordum.

Kadın kaşlarını çatarken "Benim kızım yok ki" dedi.

"Yanlış geldin galiba kızım. Kime bakmıştın?" cidden ben kime bakıyordum?

"Ben de bilmiyorum ki"

Kadın anlamsızca bakarken hayatım her saniye daha da garip anılarla doluyordu, torunlarıma anlatıp güleceğim zamanlarıma ışınlanma dileğiyle.

"Teşekkür ederim, ben bir de üst katı deniyeyim" kadın ağzını açacağı anda arkamı dönüp hızlıca merdivenleri çıktım.

Kapıyı o açınca nefesimi tuttum. Beni geriyordu. Tek kaşını kaldırmış bana bakarken konuşmam imkansız gibiydi. Ağzımı açtım ama bir şey diyemeden geri kapattım. Oda kapıyı kapattı. Bir süre sessizce kapıya baktım. Bir insan neden karşıdakini dinlemeden kapıyı yüzüne kapatırdı ki? Bu kızın kesinlikle ciddi sorunları vardı. Hiç mi merak etmemişti diyeceklerimi? Neden geldiğimi? Her şey fazla saçmaydı. Derince nefes alıp verdim, o telefonun daha taksidi bitmemişti.

Kapıyı yeniden çalıp bekledim. Kapı açıldığı anda "Telefonumu burda unutmuşum" dedim.

O kısdığı gözleriyle beni baştan aşağı süzerken gözlerimi kaçırdım. Neden böyle bir şey yapmıştı?

"Yanlış gelmişsin" anlamsızca ona baktım. "Ne?" diye sormamla "Şakir Bey üst katta oturuyor" dedi.

"Ne diyorsun ya?" işaret parmağını dudaklarını üzerine koydu. Bu sessiz ol demekti.

"Rica ederim" dedikten sonra geri çekilip kapıyı yüzüme kapattı.

"O telefonun daha taksidi bitmedi" diye bağırıp kapıyı tekrardan çaldım.

Hayalin Kadar [gxg]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin