𝑺𝒎𝒂𝒍𝒍 𝑴𝒂𝒏/𝑹𝒐𝒔𝒆𝒌𝒐𝒐𝒌~

0.6

Durmaya sakın yeltenme bu benim oyunum.

"Ne demek sevgiliyiz? Ben senin peşinden 5 yıldır koşuyorum bana bir 'hi' demiyorsun sonra gelmiş sevgili olduk diyorsun bu ne iş?"
Bu soğuk havada buz kesici rüzgarlarla esen seol sokaklarında bir yandan hırkamı düzeltiyorum bir yandanda kütüphaneye koşarak laf yetiştiriyordum.

"Malesef Park Chaeyoung bende sana bayılmıyorum ama son halini görmüştük seni pert etmiş kızlar."
Ağzından kıkırtı çıkmış ve bana dönmüştü
umursamaz bakışlarımı attığımda önüne dönmüş ve karşıda sıcacık duran kütüphaneye dalmıştı tabii ben de peşinden gitmek zorunda kaldım tam içeri gireceğim sırada kapıyı bırakmasıyla kapıya yapışmam ve ağzım ve burnumdaki yaraların sızlaması bir olmuştu
"Aha seni siktim Jeon"

Burnumu tuta tuta bir koltuğa yayılmış Jungkook'a doğru yürümeye başladım. Salak hem beni korumaya çalışıyor hemde bana zarar veriyordu.

"Ey hödük görünümlü odun yapılı satılık mal burnumu kırdın şempaze suratlı yaratık özürlü embesil."
bana sen ciddi misin bakışı atıp laflarıma alkış tutmuştu.

"Seni sevmememin nedenleri 1 Çok naziksin ve kırılgansın."
Ona bakmayı sürdürürken ayağa kalktı ve yanıma geldi.
Boş boş yüzüme bakıp "Kahve alacağım içer misin? Hem iyi gelir?"

Yüzüne burukça baktım "En tatlısındansa neden olmasın" Aslında acı kahve severdim ama nedensizce ona tezat oluşturmak istedim benden nefret ederse etsin ben narin ve onun deyişiyle kırılgandım değilsem bile artık öyle olacaktım.

2-3dk da getirdiği kahveleri yudumlarken bir yandanda konuşmaya çalışıyordum ama hödük salağı kafasını bir kez bile telefonundan ayırmıyordu "Tam hödüksün" mırıldanışımı duymuş olmalı ki bakışlarını bana çevirdi "Efendim? Ne dedin?" Beni duyduğundan o kadar emindim ki onu yanıtsız bırakarak konuşmaya başladım.

"Jungkook bak bu sevgili olayında ciddi misin yoksa beni kandırıp eğlenmek mi istiyorsun?"
Elime aldığım soğumuş kahveme bakarken kurduğum cümlelere cevap arıyordu

sonunda içmemiş olduğum kahvemi masaya bıraktım ve ona doğru eğilip konuştum.
"Lütfen Jeon Jungkook benimle uğraşma bir oyunu daha kaldıracak gücüm kalmadı." bıkkınlıkla kurduğum cümleme tiskinir gibi bakmasıyla iyice harap olmuştum yanımdan kalktı ve çıkışa doğru ilerlemeye başladı
boş boş arkasından baktım tam eşyalarımı toplarken arkasını bile dönmeden bana kurduğu şu çümleyi duydum

"2 Park Chaeyoung olmadığın kişi gibi görünmeye çalışma sen asla tatlı kahve sevmezsin."
O an sadece aklımda ki düşünce şuydu hem narin olduğumu söyleyip hemde beni haşin kılmıştı
İşte ben buna Jeon hödük Jungkook salağı diyordum.