𝑺𝒎𝒂𝒍𝒍 𝑴𝒂𝒏/𝑹𝒐𝒔𝒆𝒌𝒐𝒐𝒌~

0.9

Kocaman bir dünyada tek ortak noktamız aynı gök yüzüne bakıyor oluşumuzdu.

Çadırda oturmuş kızlarla konuşuyorduk. Sabah erken kalkıp ormanda oyunlar oynayacaktık şimdi ise ateş başında toplanmamız lazımdı ama kızlar inatla kalkmıyorlardı.

"Ulan Jennie kalkın lan geç kalacağız hadii"
inatla bağırmama rağmen konuşmamışlardı bile.

Ayağıma ayakkabılarımı giyerken konuştum.

"Ben gidiyorum ne halt yerseniz yiyin."
Çadırdan çıkıp toplanma yerine doğru ilerliyordum ki arkamdan kıkırtı sesleri gelmesiyle o yöne dönmem gerekti.

Joy ve Jungkook bir ağacın altında birlikte konuşuyorlardı.

Umursamazca önüme döndüğümde karşımda bana bakan Jimin'i görmüştüm.

Bana yaklaşıp "Selam Rosé nereye gidiyorsun?" dedi

Ona yaklaşıp adımlamaya başladım.
"Toplanma yerine gidiyorum ateş yakıp şarkı söyleyeceklermiş."

Ona dönüp kurduğum bu cümle aslında sen de gelsene demenin başka bir yoluydu.

"İyi madem... hadi beraber gidelim."

Gözlerini benden çekip yürümeye başlamıştı ben de onu takip etmeye tabii

Hiç sohbet etmeden vardığımızda hocaların ve 10-15 öğrencinin ateşin etrafında çember oluşturduğunu görmüştük.

"Pekala bu gece muhteşem..."

Yıldızlara bakarak söylediğim bu cümle Jimin'e ulaşmış olacak ki bana cevap verdi.

"Sana katılıyorum...Bu gece muhteşem."

Ateşin vermiş olduğu loş hava inatla parlayan yıldızlar keza ayın vurgulu ışığı ve hiç görmediğim bir gencin gitar çalıp yanındaki kızla düet yapması...
Daha ne olsun?

Bir heyecanla Jimin'e döndüm
"Hey Jimin biz de düet yapalım mı?"

Bana şaşkınca bakıp yanıtladı
"Tam ben de onu diyecektim olur."

Ayağa kalkıp gençten gitarı almış ve bana uzatmıştı
"Ben pek çalamam ama senin iyi olduğunu biliyorum."
Yanıma oturup bana dönmüştü

"Peki hangi şarkıyı söyleyelim?"
Biraz düşünmüş ve cevap vermişti.

"Ali Gatie-It's you çalmayı biliyor musun?"
seçimine şaşırmıştım bu şarkıyı dinlemeyi seviyordum.

"Evet elbette."

Biz çalacağımızı belirtmiş ve hazırlanırken herkes susmuş ve bizi dinliyordu.

Gitarı alıp şarkıya giriş yaptım Jimin ise eşsiz sesiyle şarkıya yön vermeye başladı

Jimin
It's you,it's always you
If I'm ever gonna fall in love I know it's gon'be you.
It's you, it's always you
Met a lot of people,but nobody feels like you

Gözümü kapatmış ve onu dinliyorken birden gözümü açtım sıra bendeydi Jimin'e güvenerek baktım o da bana gülümseyince şarkıya devam ettim.

Rosé
So, people , don't break my heart
Don't lear me apart.
I know how it starts
Trust me, i've been broken before
Don't break me again
i am delicate

Gözlerim Jimindeyken şarkıya yabancı biri girdi

O zaman o dakika o saniye zaman durdu benim için.

Onun sesi onun tınısı aynen şunu diyordu.

"Bu sensin,hep sensin.
Eğer bir gün aşık olacaksam biliyorum o sensin.
Bu sensin, hep sensin.
Birçok insanla tanıştım, ama kimse senin gibi hissettirmiyor."

Gözlerimiz ayrılmadan ona eşlik ettim.

"Yanii lütfen kalbimi kırma
Beni parçalama.
Nasıl başladığını biliyorum.
Güven bana daha önce kırıldım."

Ve o an ikimizde söylemeye başladık.

"Beni bir daha kırma"
Senin tarafından kırılmaya hazırım oysaki
"Ben narinim."

Evet senin narinin.

"Lütfen,kalbimi kırma,
Güven bana,daha önce kırıldım."

Evet kırıldım hemde senin tarafından.

"Hala acıyorum evet
Aşık olmaktan çok korkuyorum.
Ama bu kişi sen olacaksan evet deneyeceğim"

Her zaman deneyeceğim kook.

O an dursun istedim.
O ateşin çıtırdısı tenime verdiği ısı, ayın ban göz kırpıp yıldızlarla dans etmesi ve en önemlisi sen kook sen ve benim gözlerimiz.

Şarkı bitmiş ve o an durmamıştı öğrenciler ve öğretmenler bizi alkış tufanına tutarken gözümü Jungkookdan çektim ve Jimin'e baktım

Çoktan Joy'un yanına gitmiş ve hararetli bir şekilde konuşuyorlardı.

Gözlerimi yeniden Jungkook'a doğru çevirmiştim ki onu göremedim.

Umursamazca ayağa kalkıp gitarı sahibine verip oradan uzaklaşacaktım ki bir el beni bileğimden yakalayıp ateşten uzaklaştırdı.

Ormana doğru giderken birden durup ona baktım Jungkook bana eğilmiş duruyordu.

Tam ne var diyeceğim sırada dudaklarımın üzerinde onun dudaklarını hissettim.

kısa ve saf öpücüğünün ardından anlını bana yasladı ve şunları söyledi.

"Roséanna Park Chaeyoung ne kadar deli olursan ol seni seviyorum."

O an içimden ne geliyorsa yapmak istedim ki yaptımda tam o an dudaklarına yapışıp onu şefkatle öptüm.

"Ben de seni seviyorum Bay hödük Jeon Jungkook bey."

"Bu sensin,hep sensin."
"Eğer bir gün aşık olacaksam,
o kişi sensin."

"Birçok insanla tanıştım ama kimse sen gibi hissettirmiyor."

"Bu sensin,hep sensin."