1

20 1 0
                                    

Hayaller... Asla gerçekleşmeyen ama düşünürken yoran düşünceler. Benim bitkinliğim bundandı hep. Bazen ayağa kaldıran. Ama ayağa kalkınca öyle bir düşüren ve dizlerimi kanatan. Hep derlerdi ki: hayal et, çabala, elbet ona ulaşırsın. Yeterince çabalamamışım sanırım... Yoksa geriye dönüp baktığımda mutluluklar görürdüm. Hayaller mutlu etmez mi? Hayaller hep dört duvar arasında mı ziyarete gelir? Tavanı mı izler bizimle? En umutsuz anda bir ışık yakmazlar mı? Korkarım ki o kadar parlak değiller. Korkarım ki ben bir kibritçi kızım... Her kibriti yaktığımda hayallerim beni aydınlattı. Ama ısıtmadı. Kibritlerim bitmek üzere, ben de donmak üzereyim. Odamdaki saat de durdu. Zaman da dursaydı bazen keşke pili biten saatler gibi. Tavanım da hep durgun oysa ki. Burada hayat biraz durgun. Kimsenin hareket etmeye mecâli yok. Herkes yorgun. Herkes delirmiş artık bıkmış insanlardan. Bazen duvarlarımı mutlu göstermek için resim çiziyorum. Ama asla mutlu olamıyorlar. Hep soğuklar, boyaları dökülüyor.

Ay, ışığıyla odama ziyarete gelmiş. Duvarlarıma eşlik ediyor. Yüzüne bakıyorum. Meteor izleriyle dolu. Yine de parlıyor, yıldızlar ona eşlik ediyor, gezegenlerle dönüyor. Yalnız değil... Benim yalnızlığıma da eşlik ediyor. Onunla şarkılar dinliyoruz, dertleşiyoruz. Uzun zamandır arkadaşız. Beni bulutlu, soğuk geceler hariç yalnız bırakmadı. Yerine güneşi gönderirdi. Bazen de yağmur ve felaketi. Bir tek onun yanında biraz huzur bulurdum. Kendimi ona bırakırdım birbirimize bakardık sonra. Biz çok sessizdik. Zaten konuşmaya halimiz yoktu. Sadece birbirimize bakıyorduk ama anlıyorduk işte, her şeyi... Hiç dokunmadık birbirimize, sesimizi de duymadık. Bakışlara ne kadar çok anlam yükleniyor değil mi? Bakışlarla yalan söylenemiyor. Bu yüzden hiç yalan da söylemedik birbirimize. Biz hiç tanışmadık ama birbirimizi çok iyi tanıyoruz sanki yıllardır tanıyor gibiyiz. Kimseyi bu kadar iyi tanıyamazdım. Aslında kendim de dahil kimseyi tanımıyorum. Onu tanıyorum sadece. Karanlıktan korktuğumu bir tek o biliyor. Hep aydınlatıyor beni. Sessizliği sevdiğimi de biliyor. O gelince bütün şehir sessizleşiyor. Elimden tutup götürüyor beni, kurtarıyor burdan. Birlikte yıldızlara bakıyoruz. Bazen de çok kötü olabiliyor. Bazen çok acımasız. Gitmesini istemesem de gidiyor...

SARSINTIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin