Herkese merhaba :)
- - -
Volkan Ayvazoğlu stüdyoyu terk edeli 2 saat olmuştu.
Etraftaki sessizlik, kendi kabuğunda yaşayan beni bile rahatsız eder hale gelmişti. Sessizliği ve alaycı tavırlarıyla ortalığı yıkıp geçen bir adamın yüzünden kimsenin ağzını bıçak açmıyordu. Ilgaz'ın bana baktığını görünce yanına gittim.
"Beni işten çıkarmayacaklar değil mi?"
Elindeki kamerayı toplarken bana bakmadan mırıldandı.
"Bir şey diyeyim mi? Seni işten çıkaracaklar."
Öfkeyle konuştum.
"Neden? Adam gerçekleri kaldıramayıp öfkelendiyse benim suçum ne? Onu buraya zorla getirmedik ki! Müdürün bana kızmaya hakkı yok."
Kamerayı dolaba koyarken sessiz bir şekilde konuştu.
"Ama seni işten çıkarmaya hakkı var. Adamla iddialaşmak zorunda değildin Havva. Sessiz bir adamı bile çileden çıkartman sana biraz pahalıya patlayacak."
Dolaba yaslandım.
"Haklıydım."
"Sorun haklı olman veya olmaman değil. Sorun konuştuğun kişi. Adam müdürle konuşmuş bile."
"Öğretmenine arkadaşını şikayet eden ilkokul çocuğu gibi."
Öfkeyle başını salladı.
"Yapma şunu işte! İnsanları eleştirmek zorunda değilsin. Kimse mükemmel değildir."
Ona alayla baktığımı görünce sinirle konuştu.
"Sen de mükemmel değilsin Havva, bana öyle bakmayı kes."
Onca olumsuzluğa rağmen güldüm.
"Hey, ben ikizler burcuyum tamam mı? Doğamın gereği bu tatlım."
Ilgaz kaşlarını kaldırıp gözlerime baktı.
"İşten atılmanı istemiyorum."
Elimi omuzuna koyup fısıldadım.
"Abiciğimin benim için endişelenmesi beni gururlandırıyor."
Omuzunda ki kolumu çekti.
"Şu kelimeyi kullanma, biri duyacak Havva."
Bu sefer de ben öfkelenmiştim.
"Abim olduğunu herkesten gizlemeni anlayamıyorum."
Bakışları arkama odaklanınca konuşmak için açtığı ağzını kapattı.
"Adnan Bey?"
Arkamdaki müdüre doğru aniden dönüp gülümsediğim de sonumun geldiğini hissediyordum.
"Havva Hanım, yönelttiğiniz sorular hiç hoş değildi. Biz konuklarımızı saçma sapan sorularla sıkıştırmaktan çok, onların rahatlığına ve eğlenceli bir sohbet olmasına önem veririz."
"Adnan Bey, soruların her biri gerçeği yansıtıyor. Kafamdan uydurup yazmadım hiç birini."
Ilgaz öksürdüğünde bunun susman için bir uyarı olduğunu biliyordum. Adnan Bey, öğle yemeğinde yediği kebap ile şişmiş göbeğine bakarak konuştu.
"Mazeretlerinle ilgilenmiyorum. Volkan Beyden ısrarlarım ve özürlerim sonucunda bir röportaj onayı daha koparabildim. Bu akşam Zeynep Hanım ile onun hazırladığı sorular eşliğinde bir röportaj daha yapacağız ve sabah da videoyu kanala yüklemeyi düşünüyoruz."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
VİRÜS
أدب الهواةElimi Volkan'ın sol göğsüne dokundururken gözlerimi kapadım. Atan kalbini elimin hemen altında hissediyordum, bu bile başımı döndürmeye yetiyordu. "Buradan yaratılmış Havva." Gözlerime donuk bir şekilde bakarken yavaşça geri çekildi. Elindeki puro...