Üvey Kardeş

127 14 9
                                    

Sabah şirketten izin aldım ve kafeye gittim. Yaprak yine aynı tempoda çalışıyordu. Yanına gidip sarıldım ve kulağına doğru fısıldadım.
B:Çok tatlısın Amazon Kızım.
Yaprağın yüzü kıpkırmızı olmuştu.
Y:Sağol Sırığım, sende bugün çok yakışıklısın.
Gülümsedim.
Y:Ee, sen işe gitmicek miydin?
B:İzin aldım.
Y:Hmm, anladım Sırığım.
B:Ben senin eve geççem, kardeşin geldiğinde eve gelin emi?
Y:Tamam.
Yaprağa son kez sarıldım ve Yaprağın evine doğru yol almaya başladım.

Saat 3'ten beri evde oyalanıp duruyordu. Mantıken Yaprağın kardeşi kafede onla konuşamazdı çünkü Yaprak yoğundu. Kapı çaldı ve kapıyı açtım. Yaprak gelmişti, yanındaki de sanırım kardeşiydi. İçeri buyurdum ve üçümüz koltukta oturduk. Selam vermeyi ihmal etmedim.
B:Selam, ben Barış.
Yaprak'la ikimiz bu gence bakıyorduk. Genç gülümsedi ve ismini söyledi.
X:İsmim Can. Memnun oldum Barış abi.
B:Bende memnun oldum Can.
Can 16 yaşlarında, beyaz tenli, uzun boylu, koyu kahve saçları, yeşil gözlü ve zayıf bi gençti. Bana sempatik geldi, umarım öyledir.
C:Barış abi, sen kaç yaşındasın?
B:25, sen?
C:13.
B:Belli oluyor.
Can'a gülümseyip göz kırptım.
Y:Ben çay hazırlıcam.
Diyip kalktı. Bizde Can'la sohbet etmeye başladık.
C:Ee Barış abi, sen ablamın erkek arkadaşısın değil mi?
Nedensizce utandım.
B:Evet.
C:Peki onu seviyor musun?
B:Sevmek ne kelime Can, aşığım aşık.
Can gülümsedi.
C:Nolursa olsun ablamı bırakma tamam mı Barış abi? Sende benim abim sayılırsın.
Gülümsedim. Tabikide Yaprağı bırakmıcaktım.
B:Bırakmıcağıma emin ol.
Göz kırptım. Can'da gülümsemişti. Yaprak çay tepsisiyle geldi ve çaylarımızı aldık. Çok sıcaktı o yüzden ben biraz beklemeyi düşünüyordum. Bikaç saniye sonra çaylarımızı içtik ve bardakları ben mutfağa götürdüm. Salona geldiğimde Yaprak'la Can sohbet ediyorlardı. Onları böyle görmek içimi ısıtmıştı. Yanlarına gittiğimde hep onları izledim. Şimdiden çok tatlı abla kardeş olmuşlardı.

1 hafta sonra...
Yaprak'la Can 1 haftada birbirlerine ısınmışlardı, resmen abla kardeş olmuşlardı. Birbirimize de ısınmıştık. Can 1 haftadır Yaprağın evinde kalıyordu. Yaprak'la olan ilişkimize gelirsek yine aynı ilerliyordu.

Yaprak mutfağı temizliyordu, bense Can'la sohbet ediyordum. Can gülümseyip duruyordu ama bianda yüzü düştü.
C:Barış abi, benim ablamla konuşmam gereken önemli bişey var.
B:Bana söyle ben Yaprağa söyliyeyim.
C:Olmaz.
B:Niye?
C:Bu mesele ablamla konuşmam lazım.
B:Tamam ben ablanı çağırayım sizde burda konuşun ne konuşçaksanız.
C:Tamam.
Mutfağa gittim. Yaprağa seslendim.
B:Yaprak.
Y:Efendim Barış.
B:Can senle bişey konuşacak gelsene.
Y:Tamam geldim.
Yaprak işini bitirir bitirmez Can'ın yanına gitti, bende mutfağa yakın bi yere gittim olanları öğrenmek için.

Yazarın anlatımıyla...

Yaprak, Can'ın yanına oturdu ve meraklı gözlerle Can'a bakıyordu.
C:Abla, bak sana söylemem gereken önemli bişey var.
Y:Dinliyorum.
C:Nasıl söyliceğimi bilmiyorum ama annem.
Y:Annemiz? Evet, söyle.
Can yutkundu.
C:Annemiz kanser abla, hemde kanserin son evresinde
Yaprak şok olmuş bi şekilde Can'a bakıyordu.
Y:Ne!
C:Maalesef. Annen senin karşına bu yüzden çıktı.
Yaprak şoktan çıkıp Can'a kızmaya başladı.
Y:Bana neden söylemedin Can, neden!
C:Üzülmeni istememiştim.
Y:Üzülmicektim Can! Annem bana neler yaptı bilmiyorsun! Tabi sen benim hayatımı yaşamadığın için bilemezsin ki.
Yaprak o sinirle ağlamaya başladı.
Y:Ya söyleyebilirdin bana, diyebilirdin abla annemiz hasta ölücek diye!
C:Abla bende istiyordum söylemeyi ama annem engelledi beni.
Y:Annem ne zamandır kanser?
C:Abla.
Y:Ne zamandır Can! Ne zamandır kanser?
Yaprak öyle bi bağırdı ki Can ne diyeceğini şaşırdı. Yutkundu.
C:Bilmiyorum, annem bana hiçbişey söylemiyor.
Y:Zaten sen bişey bilmiyorsun Can!
Yaprak kardeşine çok öfkeliydi, öfkesinden dolayı ne diyeceğini bilmiyordu.
Y:Sende git Can.
C:Abla.
Y:Çık git Can! Cehennemin ta dibibe git!
Yaprak yine aynı bağırmasıyla ortalığı inletti. Can hiçbişey demeden evden çıktı ve apartmanın içindeki merdivenlerden birine oturdu. Yaprak ise ağlıyordu. Barış yanına gitti ve ona sarıldı ama Yaprak Barış'ı itti.
Y:Sende biliyordun değil mi Barış?
B:Neyi?
Y:Biliyormuş gibi yapma Barış, sende biliyorsun.
Ama Barış lavobadayken müzik dinliyordu, o yüzden olanları duymamıştı.
B:Aşkım bilmiyorum cid-
Y:Sus Barış, sende biliyordun ve bana söylemedin.
B:Yaprak cidden bilmiyorum neyden bahsettiğini?
Y:Defol git şurdan!
Yaprak işaret parmağını kapıyla gösterdi ve Barış ceketiyle telefonunu alıp evden çıktı. Yaprağın ağlamaları bitmiyordu. Barış apartmanın içindeyken merdivenlerde oturan Can'ı farketti ve o da yanına oturdu. Hiç ses yoktu, taa ki çığlık sesi duyulana kadar. Bu Yaprağın sesiydi ve ikiside Yaprağın yanına gittiler. Gördükleri manzara karşısında şok oldular. Yaprağın karnında kan, elinde bıçak. Bikaç saniye Can'la Barış şoktan çıkarmadılar.

𝖺𝖼ı 𝗏𝖾𝗋𝗂𝗒𝗈𝗋|| 𝗒𝖺𝗉𝖻𝖺𝗋 Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin