Kiss me

636 52 124
                                    

;)
-

siz :
bu akşam için teşekkür ederim
yemek ve sohbet mükemmeldi
her ne kadar yukarıya çıkmayı kabul etmesende seninde iyi bir vakit geçirdiğini düşünüyorum

tony 💓 : bir dakika

Steve telefona gelen meseja bakıp kaşlarını çattı. Derin bir nefes alıp telefonu kanepeye attı ve ceketini çıkarttı. Yüzünde silinmeyen bir gülümseme vardı. Sarhoş gibi hissediyordu. Tony ile mükemmel bir vakit geçirmişlerdi ve Steve esmer adama veda edeli dakikalar olmasına rağmen yeniden görmek istiyordu.
Gömleğini çıkartmaya başlayacağı sırada kapının çalması ile işini yarıda bırakıp çalan kapıyı açtı.

Karşısında Tony'i görmeyi beklemiyordu.

"Hey." dedi şaşkınlıkla.

"Hey." diye cevapladı Tony ve sırıttı.

Steve yutkunup ne diyeceğini düşündüğü anda Tony içeriye girmiş ve dibinde durmuştu. Tony yavaşça elini kaldırıp Steve'in yanağını okşadı ve sarışın adam temas ile istemsizce gözlerini kapattı. Nefes almayı unutmuş gibiydi.

"Bana bak." diye fısıldadı Tony.

Steve yavaşça gözlerini açtı. Siktir. Kahverenginin en güzel tonunu bulmuştu; Tony'nin gözleri. Dudaklarını ıslatmak adına araladı ama dilini çıkartamadan Tony'nin parmakları yanağından inip dudağının üzerinde yerlerini almıştı. Steve'in kalbi gittikçe hızlanırken Tony hafifçe dudaklarına doğru eğildi ama dudaklarını Steve'in dudaklarıyla birleştirmedi.

Steve ise sonunda transtan çıkmış gibiydi. Gözlerini devirdi ve sağ elini Tony'nin ensesine yerleştirdi. "Öp beni." diye fısıldadı.

Ve eh, buna karşı gelecek kadar salak değildi Tony.

Yüzünde ki sırıtış ile dudaklarını Steve'in dudaklarına kapadı. Steve temas ile kısa bir inilti kaçırdı ağızından ve Tony bedenini Steve'in bedenine doğru itip tamamen içeriye girdi. Ayağı ile kapıyı kapattıktan sonra iki elinide Steve'in yanaklarına yerleştirdi.

Kör bir şekilde ilerliyordu ama pek umurlarında sayılmazdı. İkiside birbirinden nefes çalmaya çalışır gibi öpüyordu diğerini.

"Odam şu tarafta." dedi nefes nefese Steve.

Tony'nin ondan farklı bir tarafı yoktu. Gözleri tutku ile parlıyor, dudakları ise öpüşmekten kızarmıştı. Steve gülümsedi ve Tony bu gülümseyi hayatı boyunca görmek istediğine karar verdi. Steve Tony'nin elinden tutup odasına getirdiğinde ikiside bir kaç saniye durup birbirlerine baktılar.

Brooklyn'de mükemmel bir apartmana sahipti Steve. Apartmanın çoğu yeri camdı ve şehirin ışıkları odasını aydınlatacak kadar güçlüydü.

Tony derin bir nefes alıp gülümsedi ve ellerini Steve'in omuzlarına koydu. Ondan daha kısaydı, iki üç santimlik bir uzunluğu vardı Tony'nin. Zayıftı. Elleri saçma bir şekilde kemiklerini belli ediyor. Tony'nin gördüğü en keskin çeneye sahipti. Altın sarısı saçları, masmavi gözleri -şu okyanusu kıskandıracak şekilden- beyaz teninde birer boncuk gibiydi.

Ve tam anlamıyla mükemmeldi.

Tony dudaklarını ıslatıp tekrar Steve'in dudaklarına yöneldi. Steve ise Tony'nin ceketini hızla çıkarttı ve yere fırlattı. Elleri gömlek düğmelerini bulduğunda Tony'de onu soyuyordu. İkiside gömleklerini aceleyle çıkarttılar. Tony hafifçe Steve'i yatağa doğru itti ve üstüne -ağırlığını vermeyerek- eğildi.

Dudaklarını Steve'in dudaklarından çekip boğazına, ardından çıplak göğsüne yönlendirdi. Steve ise zevkle gözlerini kapatıp başını yatağa bastırdı. Tony'nin dilini sağ göğüs ucunda hissettiğinde küçük bir küfür fısıldadı. Tony ise kendinle gurur duyarcasına gülümseyip devam etti.
Göbeğinin farklı yerlerine öpücük kondurdu ve kemere geldiğinde kafasını kaldırıp Steve'e baktı.

"Eğer pantolonumu çıkartmazsan azgınlıktan öleceğim."

Tony kahkaha atıp kemerini çözmeye başladı.

(smut yazcam sandınız dimi amk abazalarıfhkwjd)
-

"Bu... wow."

Steve kıkırdayıp getirdiği havlu ile Tony'nin vücudunu temizledi. Ardından ise yatağa Tony'nin yanına uzandı ve esmer adam ona yüzünü döndüğünde derin bir nefes aldı Steve. Eliyle Tony'nin saçlarını okşadı ve yaklaşıp dudaklarına küçük bir öpücük kondurdu.
Ayrıldıklarında Tony'de onun gibi gülümsüyordu.

"Çok güzelsin." diye mırıldandı Steve.

Tony gözlerini devirip tekrardan dudaklarını sarışın adamın dudakları ile buluşturdu.

"Bunu tüm oğlanlara söylediğine eminim."

Steve kocaman gülümsedi. Tanrım. Ciddende gülüşü ışık saçıyordu. "Merak etme." dedi alayla. "Sadece Instagramda senelerdir mesaj attığım metal zırh ile dolanan oğlanlara söylüyorum."

Steve kollarını Tony'nin bedenine sardı ve başını göğsüne koydu. "Yarın işe gitmem büyük ihtimal. Beraber bir şeyler yaparız müsaitsen."

Tony cevap vermek yerine yutkundu ve gözlerini kapattı. Steve pek aldırış etmedi, uykuya kendini bıraktı.

-

Steve ertesi gün boş, Tony'siz bir eve uyandı.

-

PUHAHAHAAHA

IG crushHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin