Güzel Bir Gün

16 0 0
                                    

Görüşme zamanları gelip çatmıştı. Necla biraz kendine çeki düzen verdikten sonra ayrıldı iş yerinden. Sahile doğru ilerlerken bir ışık hissetti arkasında, Ajans müdürünün arabasından gelen ışıktı o. Durdu ve inmesini bekledi çünkü tanımadığı bir insanın arabasına binmek adetten değildi. Ajans müdürü ise Neclanın arabasına binmesini bekliyordu ama nafile.. Yavaşca indi arabadan gözlerini kısıp hafif bir gülümseme ile;

-Merhaba, isterseniz araba ile gidelim sahile kadar? dedi. Necla tabiki kabul etmeyecekti gayet kararlı ve net bir şekilde 

-Ben yürümeyi tercih ediyorum,teşekkürler. Fakat isterseniz bana eşlik edebilirsin? diyiverdi.

Ajans müdürü hemen arabasını bir yere park edip Neclanın yanına gitti. Neclayı tanımak istediğini ona göre Ajansında verebileceği görevi düşüneceğini dile getirdi. Necla kendini kırık bir ses tonuyla anlatmaya başladı;

-"Ben 3 yaşındayken babam vefat etmiş , 2 tane ablam var fakat ikisini de babamın ölümünden sonra görmedik. Annem hem babamın kaybı hemde ablalarımın kaybı ile Verem hastalığına kapıldı, çalışacak durumu kalmayınca lisede okulu bırakıp bir kafede bulaşıkcılık yapmaya başladım. Asla ve hiç bir zaman bunun için utanmadım çünkü elimizde olan imkanlar bana bunu yapmamı öğretti. Okumak, gelecek nesili yetiştirmek için bir Öğretmen olmayı çok isterdim fakat olmadı." diye bitirdi sözlerini.

Ajans sahibi Kenan Bey çok etkilenmişti. Çünkü kendi çocukluğuna benzeyen bir hikaye dinlemişti Necladan. Kenan beyde yaklaşık 6 yaşlarında babasını kaybetmiş, ardından ablasının ölümü ile daha çok yıkılmıştı. Daha liseye başlayamadan çalışmaya başlamıştı. Yavaş yavaş çok iyi yerlere gelmeye başladığında annesinin Verem hastalığına kapılması ardından onuda kaybetmesi ile hayatı alt üst olmuştu. Fakat hiç bir zaman pes etmeyip her zaman güçlü olmayı başarabilmişti, aynı Necla gibi.. 

Kenan bey kendi hayatını Neclaya anlatmamıştı. Üzüldüğünü belirterek konuyu uzatmamak için orada kapattı. Sahile gelmişlerdi zaten, bir kafeye oturmuş sohbet etmeye başlamışlardı. Necla neden onu seçtiğini o kadar insan arasından neden onu bulduğunu sordu. Kenan bey'in cevabı çokta şaşırtıcı olmadı. Necla çok güzel bir kızdı çünkü simsiyah up uzun saçlara, kahverengi gözlere fındık gibi bir buruna ve harika bir fiziğe sahipti. Beğenmemek elde değildi, bir gören bir daha dönüp bakıyordu güzelliğine. Kenan beyde bunları gayet anlaşılır bir şekilde anlattı. Necla ilk defa bir erkekten bunları duyduğu için çok utanmış yüzü kıpkırmızı olmuştu fakat utandığını belli etmedi.

Sohbete daldıkları için saatin kaç olduğunu unutmuşlardı, Necla saatine bakması ile "AAA,ÇOK GEÇ OLMUŞ KAHRETSİN" demesi bir oldu. Kenan bey Neclanın hareketlerine gülmeden duramıyordu, çünkü çok hoşuna gidiyordu saflığı. Hesabı ödedikten sonra kafeden çıktılar. Kenan Bey arabaya doğru gidiyordu unutmuştu tabi Neclanın arabasına binmeyeceğini. Bir an da farkedip durdu, nereden gidiyorduk mahallenize kadar eşlik etmeme mi ister misiniz sakıncası yoksa? diye sordu. Neclanın çok hoşuna gitmişti gösterdiği davranış, hemen kafasını salladı. Mahallesi zaten çok uzakta değildi yaklaşık 7 dakika içinde gelmişlerdi. Kenan Bey cüzdanından kartını çıkartıp yarın saat 11'de Ajansta olmasını hemen işe başlayabileceğini detaylarını Ajansta konuşacağını söyledi. Necla kartı aldıktan sonra hızlı bir şekilde ayrıldı Kenan Bey'in yanından. Çok mutluydu fakat bir o kadar da utanıyordu. Eve geldiğinde annesi çoktan uyumuş Necla'nın yemeğini hazırlayıp masanın üstüne koymuştu bile. Necla o an o heyecan ile ne yemeği gözü gördü nede başka bir şeyi. Hemen kendini yatağına atabildi sadece. Tek düşündüğü şey ise yarın nelerin olacağıydı..

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Dec 18, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Eskimiş AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin