-25-

562 28 2
                                    

okula gelmiştim 

foreign language (yabancı dil ) sınıfına girdim gördüğüm 3 kişiyle aynı derse girmiştim

yanıma erkek biri oturdu 

hello , my name is edward dedi

hello , my name is deniz dedim ve dersi dinlemeye devam ettim

ders bitmişti yanıma okulun popüleri olan kızlardan biri geldi 

hi deniz , you must know me   //selam deniz , beni tanıyor olmalısın// dedi

kendini ne zannediyor kraliçe falan mı 

No, I don't know, I don't think I want to know   ///hayır tanımıyorum , tanımak isteiceğimide düşünmüyorum/// dedim

güldü 

is that so  ///öyle mi///  dedi alaycı bir sesle 

get out  ///defol///  

look at the ''new girl''  ///yeni kıza bak sen///  dedi

sınıfa hoca geldi ve kızlarda gitti

philosophy (felsefe) dersliğine gittim orada rose da vardı 

idiot girl came and messed with me   ///salak kız geldi ve benimle konuştu///  (Deniz)

what kind of girl   ///nasıl bir kız///  (ROSE)

blonde hair brown eyes weak '' slut ''  /// sarı saçlı , kahverengi gözlü '''sürtük'''/// dedim 

she Veronica cousine ///o veronica kuzenim//

okay  (DEFNE)

öğlen olmuştu 

yemeklerimizi alıp yine dünkü yere futbol türübin inin oturduk 

bizimkileri aradım 

selam (DEniz)

selam kanka (MİRA)

bizi unutmuyorsun değil mi (BEREN)

hayır (DENİZ)

napıyorsun (MİRA)

sürtüklerle uğraşıyorum (DENİZ)

ordakiler ayrı sürtük (BEREN)

aynen (DENİZ)

5 dakika daha konuştuktan sonra telefonu kapattım ve yemeğimi yedim 

edward buraya doğru geliyordu 

hi edward (ROSE)

hi rose (EDWARD)

did you meet the deniz (MARK)

yes (EDWARD)

Why did not you tell  ///neden söylemedin/// dedi  rose bana

why should i say  ///neden söyliyim///  dedim

son derste bitmişti sınıfta ben ve edward kalmıştı

telefonum çaldı 

erkekler görüntülü arıyordu 

efendim (DENİZ)

eve mi geçiyorsun (ARAS)

evet (DENİZ)

napıyorsun nasıl gidiyo (EREN)

iyi kanka sizin orada nasıl durumlar (DENİZ)

iyi (EREN)

Karşı Komşum | TAMAMLANDI | Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin