Yine o sıkıcı akşam gecelerinde birindeydim bugün. Gerçekten de her günü tekrar tekrar yaşamaktan sıkıldım hep aynı şey . Bu hayatta hep başkalarıyla
kavga etmekten sıkıldım. Yine o lanet okulun yolunu tutmuştum her zamanki gibi binanın bodrum katına indim ve karşıma çıkan kadından anahtarı aldım . Bu yaşadıklarımı her zaman gizli tutacağıma yemin etmiştim...İşte koca kapının yanına geldim. Nasıl olur da insanlar binasındaki acayiplikleri fark etmez ki her şeyi geçtim akşam patırdı seslerini duymaz bunları Lord viylkend da sormam lazımdı yada sormamalıyım yoksa duyan zavallı insanları öldürmem gerek.
Kapıyı kadının verdiği anahtarla açtım.O kadın kendimi bildim bileli orda hep bizim gibi, buraya hizmet edenlere anahtar veriliyor.Kadın işini ciddiye alıyor eskiden o da benim gibi Lord viylkend'e itaat ediyormuş taki ona Lord viylkend tarafından iki seçenek verilene kadar kadına ya çocuğunu gebertirsin yada bize sonsuza kadar bekçimiz olucaksın.
Kadın tabiki de çocuğunu seçmiş ama sonra kıyamamış.Şimdi sonsuza kadar bekçilik ediyor.Kim buraya sonsuza kadar hizmet ederki ne kadar sıkıçı.
Ben Lord viylkend tarafından büyütüldüm ona sonsuz kere minnettarım.Beni bu binanın kapısında bulmuş buraya aitim ama ailemide merak etmiyor değilim .
İşte ben Lordu bekliyordum.Bana çok mühim bir görev vereceğinden bahsetti.Acaba neydi? diye düşünürken Lord viylkend geldi onu selamladım ve gidip onun serçe parmağındaki mavi yüzüğü öptüm.Öptükten sonra yerime geçtim ve benim gibi Lord viylkenda itaat edenlerde diğer parmağındaki yüzükleri öptü çünkü onun parmaklarındaki yüzükler üstünlük belirtiyor benim parmağım yüzüğünün rengi mavi yani ikinci derecede güçlüyüm.Sadece onun baş parmağını öpmeyen kalmıştı .Ve o parmakta kırmızı yüzük var acaba o şanslı nerde çünkü Lord viylkend hepimizi aynı zamanda toparlardı.
Lord viylkend bana doğru gelerek ellerimden tutarak gözlerimin içine bakarak"ahh sevgili Anozma sen benim en kıymetli varlığımsın biliyorsun artık yaşlananıyorum.Hiç düşündünmü bilmiyorum neden bu baş parmağımı öpen yok diye" içimden" bil bilsen ne kadar düşündüğümü " bunları düşündükten sonra Lord sözüne devam etti " seni bu yüzüğün sahibini bulmanı istiyorum" ben o an çok şaşırdım ve elimi Lordun elinden çekerek " ne yani siz kim olduğunu bilmiyormusunuz ?" dedim şaşkın bir ifadeyle.Lord tekrar elimi tutarak ve bu sefer öptü " sevgili anozma tabiki de kırmızı yüzüğün sahibini tanıyoruz ama onu sadece sen getirebilirsin" ben kızgın ifadeyle "ama neden sadece ben diğer sarı,yeşil,kahverengi ve gri renklerin yüzükleri sahipleri bu işi halletmiyorlar .Ben insanları öldürmekten sıkıldım" bunları söylerken gözlerimden ılık ılık su damlacıkları akıyordu.
Lord viylkend eliyle göz yaşlarımı silerek " Anozma bebeğim seni ilk gün gördüğüm gibi ağlıyorsun ,seni bir ilk gördüğümde birde şimdi ağlıyorsun inan bana bu işide hallettikten sonra seni uzun bir süreliğine tatile göndermem gerek" Ben Lorda bakarak "ama neden ben"
Lord viylkend bana bakarak " Anozma hayatım sen bunlar arasında en güçlüsün ben sana güçlerimin yarısını bahşettim seni bu zorlu göreve layik gördük. Unuttunmu sen uçabilen ,materyalleri kontrol edebilensin "Lord sözünü bitirmeden ama tahtayı kontrol edemiyorum " Lord gülümseyerek " inan bana bunu aramızdan kimse yapamıyor işte umudumuz kırmızı yüzüğün sahibinde onu buraya getirmen gerek yoksa hepimiz yok oluruz hayatımm" .Ben elimi çekerek Lord viylkend önünde diz çöküp " tamam Lord viylkend size o kırmızı yüzüğün sahibini bulup getirecem" dedikten sonra ayağa kalktım diğer yüzüklerin sahibi görevlerini almıştı ve Lord viylkendın parmağındaki kendi yüzüklerini öperek ayrıldı.Sadece ben kalmıştım sonra Lordun serçe parmağındaki mavi yüzüğü öptükten sonra bay Savilyin beni görev için B18 odaya aldı .O odaya girmem için serçe parmağımı anahtar deliğine koydum.Benim sadece bir serçe parmağımı var diğerini küçük yaşta kaybetmişim. Ve aniden serçe parmağıma bir iğne batırıldı.Alışmıştım o kadar parmağımı kanatıldiki artık parmağımda izi var.Ama durun! bu sefer iki defa batırıldı neden öyle oldu hemen parmağımı oradan çektim.
Bay Savilyina dönerek " neden iki defa kan aldı " bay Savilyin sakinliğini
koruyan biriydi her zaman.Sakin bir şekilde bana döndü ve " biliyorsunuz bu aralar hiç kimseye güvenemiyoruz".Öfkeli bir şekilde "Ben kimsemiyim" Savilyin bey bana sakinçe dönerek "kusura bakmayın Anozma hanım ama her yüzüğün sahibi bizim için tehlikeli " dedi ben o an şaşkınlık içinde ne yani biz onlara itaat ediyoruz nasıl olurda bizden şupelebinir .Ben bunları düşünürken bay savilyin sözlerine tekrar etti " yarın ki okul için adın : Emily soyadın: frankli yaşın: 17 ve 12 yıldır bu özel okulda okuyorsun sınıfın 12/C bu arada sen amcanla yaşıyorsun.Ben bütün bu bilgileri bir dosya şeklinde aldım. Çantama koydum ve direk direk bana verilen arabaya bindim ve verilen adresdeki eve gittim.
Şimdi o adresteydim, " wayy gerçektende evin dışı baya güzeldi demek amcam zenginmiş dedim kendi kendime sonra arabaki çantayı havaya kaldırdım sağa sola baktım kimse varmı diye çünkü bu güçlerimi asla bir insanın görmemesi gerek yoksa işte o zaman sonumuz kötü.Sonra çanta havada asılı duruyordu onu peşimden sürükledim kapının önüne gelince çantanın içindeki anahtarı sihirli güçümle çıkardım tüm bunları yaparken elimi hareket bile etmiyordum çünkü güçümü zihnimle kontrol ediyorum.Eskiden elimle kontrol ediyorumdum ama şimdi güçlendim.Evin içindeydim , evin içi gerçektende fazla abartılıydı fazla eşya ben bu evde sadece görev için kalacaktım. Neyse çok yorulmuştum hemen odamı buldum bulur bulmazda önce bir duş aldım ardında dolabı açtığımda kıyafetler tam zevkime göre hepsi siyahtılar.Şaşırdığım birşey vardı bir tek okul formam hepsi kırmızıydı en sevmediğim renk iğrenç bir görüntüydü.hemen üstümü rahat giysimi giyindim ama tam uyuyaçaktım ki birden odamın balkonundan bir gölge göründü .Ben hemen ayağa kalmadan ışığı gücümle kapattım ve ayağa havalamdım bu kim olabilirdi diye içimden geçirirken aniden odamın içerisine girerek ağzımı eliyle kapatı karanlıktı yüzünü seçemedim hemen odamdaki herhangi bir metaryali hayal ettim ve onun başına vurdum.Hemen ışığı açtım ve adamın yerde başını tutarak kıvrındığını gördün yere inip baktım şaşkınlıktan ne yapacağımı bilemedim Nivint'dı hemen onu kolumun arasına alarak mutfağın yolunu tuttum .
Uçarak mutfağa indim Nivint elimde olduğundan ötürü gücümü kullandım bir buz kütlesi alarak başına indireçektimki son anda vazgeçtim. Onu sandalyeye yasladım ve ona bakarak " neden böyle bir fantezi kalkıştın?"
Sizce Anozma gerçeği öğrenecekmi?
Nivint kimdi ? Yoksa aşkımı???!
Anozma gelecek bölümde kendinin aslında gerçek güce sahip olduğunu bilecekmi .
Veeee en önemlisi kırmızı yüzüğün sahibiyle anlaşacakmı??:)
Arkadaşlar bu bölümün devamını
isterseniz beğenin:)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIRMIZI VE MAVİ YÜZÜKLERİN SAHİBİ
FantasíaBelikide savaşmaktan ibaret değildir.Aşk daha önemlidir.Ben bunları düşünürken aşkı kaybettim savaşı kazandım ama bu savaş ne savaşıyıdı aşk mı yoksa güçlermi