LULE ~ AzKar

5

Daha fazla Meke'yi bekletmemek için banyodan çıktı ve üzerini giyinip Meke'nin getirdiği arabasına atladı.Çok geçmeden kahveye varmıştı bile.Kahveye girmesiyle birlikte içeridekiler ona sorular sormaya başlamıştı bile.

Karaca: Ayy tamam bi durun anlatıcam.Bi çay versenize şurdan.

Karaca çayından ilk yudumunu alarak konuşmaya başlar.

Karaca:Şimdi öncelikle söylemem gerek şey sadece bu iş için yeni bir ortağımız var.

Meke 'kim' gibisinden kafasını yana yatırmış Karaca'nın söyleyeceği şeyi bekliyordu.Karaca derin bir nefer aldı ve konuşmaya devam etti.Sesini gür çıkarmaya dikkat etmişti.

Karaca: Azer.Azer Kurtuluş

Celasun: Kim Kim.Azer mi?

Meke: Karaca ama..

Karaca Meke'nin sözünü keserek.

Karaca: Ama falan yok. Çağatay'ın evinden onunla beraber çıktık, çıkarken de birkaç bilgi topladık. Yani kısacası Çukur'a mal sokmaması karşılığında ortak bir karara vardık.

Meke: Karaca o adama nasıl güvenebiliyosun anlamıyorum.

Meke:Bilgi topladık dedin.. İşimize yarayacak bi şeyler var mı?

Karaca göz devirerek.

Karaca:Sonunda biri işe odaklanmaya başladı.Dün Azerle plan yaptık saat 7 de Çağatay'ın Almanlarla bir görüşmesi olcak. Yani adı görüşme. Gerçekte 2 tır dolusu oyuncağın içinde uyuşturucu.

Celasun: Peki plan ne

Karaca: Plan şu...

Karaca'nın kahvede işi bittiğinde saat öğlen 2 ye geliyordu. Son kontrolleri bir kaç saat sonra yapacaklardı. Karnının acıktığını hissetti ve en yakındaki bir kafeye oturup tost ve limonata istedi.Bir yandan tostunu yiyor bir yandan da ara sıra girdiği sosyal medyada dolaşıyordu.Öne çıkanlarda gördüğü kişiyle az da olsa şaşırmıştı. Azer böyle şeylerle uğraşması onu şaşırtmıştı.Profiline girdiğinde Adana'da, annesiyle, kardeşleriyle olan fotoğrafları vardı. En aşağılara doğru indiğinde spor yaparken çekilmiş kaslı bir fotoğrafını gördü Azer'in. İki dakika boyunca bakışmıştı fotoğrafla.Bi anda kendine geldi.

Karaca: Karaca napıyosun allah aşkına ya üüf.

Tostunun da bitmesiyle kalkıp Azerle son hazırlıkları yapmak için buluşacakları yere gitti.

Azer: Ooo hayranım gelmiş hoş gelmiş.

Karaca: Ne hayranı ne saçmalıyosun sen ya

Azer:Ne biliyim 2 sene önce çekilmiş fotoğrafımı beğenince bende bana aşık oldun diye düşünmüştüm.

Karaca bir an ne diyeceğini bulamamış en sonda toparlayıp söze girmişti.

Karaca: Öne çıkanlarda çıktı bende girdim öyle dalmışım yani sana aşık olduğumdan falan değil kendini fazla önemseme.

Azer sessiz bi şekilde

Azer: O da olur be

Karaca: Ne. Anlamadım.

Azer: He yok bi şey. Bi eksik falan var mı az kaldı çünkü.

Karaca:Son bi şu adamları sıkıştıralım konuşmasınlar diye başka bi şey kalmadı sanırım.

Azer:O zaman ben halledip geliyorum.

Azer gidip şoförü ve yanındaki korumaları uyarıp gelir ve sevkiyatın yapılacağı saati beklemeye başladılar.Ve bekleye bekleye sonunda saat 7 ye gelmişti.