LULE ~ AzKar

6

Karaca odasına girer girmez hemen pijamalarını giyip yatağın içine girer. İçi hem çok rahat hem de tarif edemediği bi şekilde huzursuzdu.
Acaba ortada bir şey yokken o mu gelin güvey olmuştu? Bir anda sarılarak çok mu hevesli gözükmüştü? Azerle o.. gerçekten olur muydu? Hadi diyelim ki oldular aileler karışmayacak mıydı? Şuan hepsi bir tarafa dağılmış olsa bile toparlandıklarında 'ne yapıyosun kızım sen' demeyecekler miydi? Düşündü.. Düşündü.. Saat gece yarısına yaklaşmıştı. Yarın halletmesi gereken işleri olduğundan uyumalıydı, ama uyuyamıyordu işte, aklından bir türlü gitmiyordu. Bir süre sonra yorgun düşmüş ve uykuya dalmıştı.

Sabah aşağıdan gelen bağırışlar ve çığlıklarla sıçrayarak uyandı Karaca. Uyandığı gibi hemen eline silahını alıp merdivenleri üçer beşer inerek sesin geldiği oturma odasına doğru yöneldi. İçeri girdiğinde hiç beklemediği bir şeyle karşılaştı. Cumaliyle, Salih hapisten çıkmış tam karşısında duruyordu. Karaca ilk başta şaşırsa da sonra toparlanıp ikisine birden sıkıca sarıldı.

Karaca: Amca.. Siz.. Siz nasıl çıktınız.

Cumali: Çıktık işte bi şekilde. Bizi boşver de sen neler yapmışsın öyle yaa.

Salih: He ya Çağatay'ı paketlemişsin. Aslan Karaca'm benim.

Karaca: Oldu işte bi şeyler ya. Hadi kahvaltımızı edelim sonra güzelce her şeyi anlatırım ben size.

Salih: E hadi bakalım.

Kahvaltı edilmiş kahveler yapılmış Karaca, Salih ve Cumali bahçeye çıkmışlardı.

Cumali: Anlat bakalım Karacaa. Nasıl düşürdün sen Çağatayı mapusaa.

Karaca:Aslındaa.. tek başıma yapmadım.

Salih: E tabi tek başına yapmayacaksın Çukurdakiler arkanda hep.

Karaca:Yok öyle değil. Ben biriyle anlaşma yaptım ama sadece bu iş için.

Cumali 'kim' dercesine kafasını hafif eğik Karaca'ya bakar.

Karaca:Azer.. Azer Kurtuluş

Cumali bağırarak

Cumali: Kızım sen iyi misin ya Azerle iş birliği yapmak nedir. O Çukur'da mal satıyo insanları zehirliyo senin haberin yok mu bundan he?

Salih: Cumali bir dur Allah aşkına kız bi anlatsın bi açıklaması vardır elbet. Biz de Mahsunla düşmandık ne oldu şuan adam bizim canımızı kurtarıyo.

Karaca: Aslında şöyle bizim silah sevkiyatımız vardı....

Karaca her şeyi anlatıp amcalarından gelecek tepkiyi beklemeye başlar.

Salih: Amcam iyi hoş birbirinizi kurtarmışsınız ordan çıkarken de nasıl güvendin sen o adama ya kandırsaydı seni. Hadi onu geçtim sen Çağatay'ın evine nasıl gidersin. Ya sana bi şey olsaydı?

Karaca : Amca bak iyiyim bi şey olmadı.

Cumali: Ama olabilirdi de. Kendini niye tehlikeye atıyosun sen. Bir daha olmayacak Karaca tamam mı bir daha asla.

Karaca: Tamam tamam daha dikkatli olurum. Azer konusunda da anlaşma yaptık Çağatay' ı hapise attırana kadar Çukur'a mal sokmayacaktı, sokmadı da. Bence bu süreçte uyduysa bundan sonra da uyar. Amca, amcalarım gelin Azerle anlaşma yapalım iki tarafta da kayıplar var benim bir kişiyi kaybedecek daha gücüm kalmadı.

Salih: Karaca'm sen git biz biraz düşünelim en iyisi.

Karaca: Tamam düşünün siz, benim mezarlığa kadar gitmem lazım. Hadi görüşürüz.

Cumali:Tamam çocuklar bıraksın seni.

Karaca: Gerek yok amca arabayla giderim ben.

Cumali:Kara-

Karaca : Amca bu zamana kadar yaptıysam bundan sonra da yaparım merak etme

Der ve içeriden Akşın'ı da alıp arabaya atlayıp mezarlığa sürer. Akşınla ne zamandır ilgilenmemişti. Kardeşinin ve yengesinin ölümüyle odasına kapanmış Damla yengesinin ve Saadet ablasının zorlamasıyla yemek yiyordu.

Karaca: Gel hadi Acar'ı özlemişsindir

Akşın Acar'ın mezarına yaklaşıp mezar taşını sevmeye başlar, konuşur, dertleşir. Sonra ordan kalkıp annesinin, dedesinin, babasının ve Sena yengesinin de mezarına gittikten sonra Karaca'ya yaklaşmış ve tam bir şey söyleyecekken Karaca'nın belindeki silahı alıp kendi kafasına dayamıştı.

Karaca: Aaakşın Akşın dur napıyosun Akşın

Akşın: Ailemin yanına gidiyorum. Annem, babam, kardeşim... Hepsi orda.. Ben neden burdayım Karaca he? Hangi suçun cezasını çekiyorum ben.

Karaca: Akşın bırak o silahı hadi bak bi kaza çıkacak şimdi.

Akşın: Kaza çıkmayacak çünkü ben kendin yapıcam. Hoşçakal Karaca.

Karaca bağırarak

Karaca: Ailenin yarısı ordaysa biz neyiz ha? Yarısıda burda Akşın tamam mı burda. Sen ölünce ne olucak? Celasun ne yapıcak? Düşündün mü hiç? Onunda ailesinden kimse kalmıcak. O da kendini öldürmek isteyecek. Babaannem zaten perişan bir de bu da olursa kalpten gider. Amcamlar daha da sapıtır atlarlar çatışmaların ortasına öldürtürler kendilerini. Ben ne olucam Akşın.. Ben. Bu kadar bencil olamazsın.  Bak ben Çağatay'ı polise teslim ettim. Bi kaç güne gelir ölüm haberi. Aldım Acar'ın, yengemin intikamını. Daha alınacak çok intikam var gel beraber yapalım Akşın.. Hadi.

Akşın tereddüt etse de elindeki silahı indirir.Karaca hemen silahı alıp sıkıca sarılır Akşın'a. Onu da anlıyordur tabi ki ama bunun çözümü ölüm değildir ki. Hiç bir şeyin çözümü değildir hatta.

Karaca Akşın'ı arabaya bindirip eve doğru sürmeye başlamıştır.

Akşın: Çağatay hapiste mi şimdi

Karaca:Evet

Akşın: İçerde bizden birileri var mı

Karaca: Var var. Bi sıkıntı olmazda bir iki güne geberir.

Karaca Akşın'a yaklaşıp yanağından öperek

Karaca: İşte görmek istediğimiz Akşııın.

İkisi eve geldiklerinde Koçovalı sakinleri Akşın'ı böyle görünce ağızları açık kalmıştı. Sonrası ne mi?
Tabi ki de kahkahalar eşliğinde kucaklaşma.

_____________BÖLÜM SONU___________