U.A.'de ilk günüm

88 12 1
                                    

"Dıt! Dıt! Dıt! Dıt! Dıt!"

Bir gözüm kapalı bir şekilde alarmı kapattım. Bir süre uzandıktan sonra yataktan kalktım ve dişlerimi fırçaladım.

Üniformamı bulup giydim. Daha önce denemeye hiç şansım olmamıştı onun yüzünden üzerimde oluşturduğu his tuhaf gelmişti.

Aynanın karşısına geçtim. Bu sıcak havada kravat hem beni terletiyor hem de kaşındırıyordu. Onun yüzünden kravatı çıkartıp masamin üzerine bıraktım.

Kahverengi saçlarım vardı. Onları saldım ve ikiye ayırdım.

Artık aynada bir liselinin yansıması vardı. Gerçek bir kahraman olmayı hedefleyen bir liseli.

Çantamı alıp aşağıya indim. Babam her zamanki gibi kahvaltıyı hazırlamıştı.

"Ben gidiyorum!"

"Ne? Dur bekle!"

Kapıdan çıkacakken beni yakaladı.

"Odamdan bir şey alıp geliyorum." dedi ve koşarak odasına gitti.

Geri geldiğinde elinde bir bileklik vardı.

"Bu annenindi."

Elinden bilekliği aldım. Pahalı bir şey değildi. Gümüşten yapılmış ince bir zinciri vardı. Lacivert mavi bir taş zincire bağlanmıştı. Oldukça küçüktü.

"Bunu sakın kaybetme. Çok önemli."

Babama sarıldım.

"Seni seviyorum baba."

O da bana sarıldı. Ona el sallayıp dışarı çıktım. Bilekliği bileğime taktım. Güneş ışığının altında bileklige dikkatle bakınca taşın üstünde bir kaç tane parıltı fark ettim.

Aynı yıldızlara benziyorlardı ve aynı galaksiyi paylaşıyorlardı.

_____________________________________________

Sınıflar 20 kişilik olacaktı. Benim sınıfımsa 1a. Umarım düzgün insanlarla aynı sınıfta olurum.

Kapıyı açtım. Çoğu kişi yerinde oturmuştu. Oldukça gergin gözüküyorlardı. O an ben de gergin ve heyecanlı olduğumu fark ettim.

Doğal olarak herkes yeni sınıf arkadaşları olan bana bakıyorlardı. Ben içeri girdiğimde ise iki kişinin aralarındaki yaptığı kavga da sona ermişti.

Bir anlığına utandım ve arkadaki sıralardan birine gittim. Bana daha önce ters ters bakan - ve büyük ihtimalle beni 1 puan ile geçen - çocuğun yanından geçtim.

Ben bir sıraya oturunca kavgalarina devam ettiler.

"Böyle bir okulda bu şekilde oturmak çok yalnış. Hem de okulun ilk günü. Lütfen oturuşunuzu düzeltebilir misiniz?"

"Hah! Bu seni ilgilendirmez, istediğim gibi otururum."

Bu saçma kavga daha fazla kulak misafir olmak istemiyordum.

"Hey sen bir puanla birinciliği kaçıran kızsın değil mi?"

Bunu söyleyen kişi bir kızdı. Pembe bir teni ve saçları vardı. Gerçekten de çok tatlı duran boynuzları da vardı.

"Ben Mina Ashido."

Elini uzattı. Elini sıktım.

"Ben de Kushina Sakura"

"Sana Sakura diyeceğim. Sakura çiçeklerine BAYILIRIM. Pembedirler ve çok güzel kokarlar."

"Seni sınavda görmüştüm. Gerçekten de çok iyi bir özgünlüğün var." dedi arkasından gelen Kırmızı saçlı bir çocuk.

Gerçek Kahraman - Boku no hero academia -Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin