21 Balloons ▪︎ Jikook (TR çeviri)

00

Jimin spor salonundan eve yeni geliyordu ki kapısının önünde uçmasın diye bağlanmış kırmızı bir balon gördü. İlk başta şaşırmıştı tabi, ama yine de kapıyı açtı ve balonu da alıp içeri girdi.

Anahtarlarını portmantonun üzerine koydu ve elinde tuttuğu kırmızı balona uzun uzun baktı.

Bir dakika sonra sadece bakmaktan sıkılıp bir şeyler yapmaya karar verdi. Balonun diğer tarafını çevirdiğinde ise üzerinde "beni aç" yazan küçük bir kağıt parçası gördü.

Turuncu saçlı çocuk balonu portmantonun üzerine bıraktı ve seçenekleri düşünmeye başladı. Birinci seçenek - balonu patlatıcaktı ve belki lotoyu kazanmış olacaktı. İkınci seçenek - balonu yine patlatacaktı, ama içinde patlayacak olan küçük bir bomba olacaktı.

Jimin meraklı birisi olduğu için tabiki birinci seçenekte karar kıldı. Lotoyu kazanmanın nasıl bir his olduğunu her zaman bilmek istemişti. Aynı zamanda biliyordu (umuyordu) ki hiçkimseye o kadar kötü bir şey yapmamıştı, ve bomba göndermelerinin bir sebebi yoktu.

Aklına gelen tek şey lisede çantasını kenara çekmeyi unuttuğu için Namjoon'un ona takılıp herkesin önünde neredeyse düşmesine sebep olmasıydı. Ama bu çok uzun zaman önceydi, ve ikisi durumu çözüp yıllardır birbirilerinin en yakın arkadaşları olmuşlardı. Ayrıca böyle bir sebepten dolayı neden onun ölmesini istesin ki?

Anahtarlarını yeniden portmantodan eline aldığında onlarla balonu patlatmaya çalıştı. Bir dakikadan kısa bir sürede balonu patlatmıştı (ve kesinlikle korkup küçük bir kız çocuğu gibi çığlık atmamıştı). Artık içinde hava bulundurmayan kırmızı balonun içinden ikinci bir kağıt parçası daha çıkmıştı.

Jimin elindeki her şeyi bırakıp yerdeki notu aldı ve sesli bir şekilde okudu.

o kadar güzelsin ki, güneşe parlaması için sebep veriyorsun
-jk

"Ne?"

Bu kesinlikle seçeneklerden birisi değildi.