1. Bölüm

456 35 83
                                    

🌵

Yuqi uyandığında oldukça üşüdüğünü hissetti. Abisinin odası her zaman kendi odasıdan daha soğuk olurdu. Küçüklüğünden beri hep Kai'nin kasvetinin odasına geçtiğini düşünürdü.

Eğilip yerden örtüsünü alıp sarındı. Kai'nin yatağına baktığında onu orada görmeyi beklemiyordu ki orda da değildi zaten.

Biraz daha doğrulup duvardaki saate baktı. Saat 7'ye geliyordu. Hapşurdu.

Bu kadar erken kalkmış olmanın siniriyle boynuna inmiş olan tavşanlı göz bandını çıkartıp attı ve ayağı kalkıp hiç düşünmeden Kai'nin yastıklarını ve yorganını yere atmaya başladı. Çarşafını da çıkarmak için yatağının üstüne çıktı.

Tek bir tarafını çıkarmışken durdu. Gözüne giren dağılmış dalgalı sarı saçına üfledi.

Yuqi: Niye yapıyorum bunu?

Tam yataktan kalkıyordu ki tekrar durdu. Burnunu çekti.

Yuqi: Abim hep 'başladığın işi bitir geri zekalı' derdi. Büyüklerin sözü dinlenmeli.

Geri kalan çarşafı da çıkarıp yere attıktan sonra ellerini silkelemek amacıyla birbirine süttü. Ellerini beline koyup gülümsedi. Bu onu rahatlatmıştı.

Gözüne girmeye devam eden saçını bileğindeki siyah tokasıyla fazla sıkı olmayacak şekilde at kuyruğu yaptı. Artık daha rahattı. Ama burnu akıyordu.

Evdekilere bakmak için yerdeki beyaz, üzerinde civciv şekli olan terliklerini giydi. Hala üşüdüğü için mor battaniyesine sarınıp odadan çıktı.

İlk önce yüzünü yıkamak için lavaboya girdi. İşini bitirdikten sonra hala kilitli mi diye bakmak için salona bakmaya karar verdi.

Salonun kapısında durdu. İlk önce kulağını kapıya dayadı. İçeriden ses gelmiyordu. Lucas uyuyor olmalıydı.

Elini yavaşça kapı koluna götürdü kilitli olup olmadığına bakmak istiyordu. Tabii abisine yakalanırsa asıl kilitlenecek olan oydu.

Kapı koluna bastırdığında kapı açılmadı. Hâlâ kilitliydi. Yuqi sıkıntılı bir nefes verdikten sonra arkasından gelen bir ses duydu.

Jennie: Günaydın Yuqi. Ne yapıyorsun?

Yuqi yerinde sıçramıştı. Arkasını dönüp beyaz pijaması ve dağınık topuz saçıyla ona bakan Jennie'ye döndü.

Yuqi: Günaydın. Hiiç Lucas hâlâ uyuyo mu diye bakıyordum. Uyuyormuş.

Jennie: Kai de uyuyor mu?

Yuqi: Yok uyanmış o. Tuvalette falandır herhalde bende yeni uyandım.

Jennie başını sallayıp salona yöneldi. Lucas'ı kontrol etmek istiyordu.

Yuqi, Jennie ve Kai'nin kavga etmesini istemiyordu. Eğer Jennie, Kai'nin Lucas'ı odaya kilitlediğini öğrenseydi kesin Kai'ye çok kızardı. Kai de alttan almayacağına göre kavga çıkardı.

Yuqi: Eee unnie kahvaltıyı hazırlayalım mı? Erkenden halledersek bir şeyler yapacak çok vaktimiz olur.

Jennie: Lucas'a bakayım yere falan düşmüştür kesin sen git ben hemen gelirim.

Yuqi o an içinden abisine sövüyordu. Uyandığında kapıyı açmalıydı ama açmamıştı. Şimdi de ne hâli varsa görsün diye düşündü. Uğraşmayacaktı.

Jennie elini kapı koluna götürdü. Ama kapıyı açmadı.

Jennie: Ay birde girince uyanırsa falan ayağımıza dolaşır. Normalde yanında davul çalsan uyanmaz ama uyanmamasını istersen minicik bir sese bile uyanır.

Yuqi: Kahvaltı hazır olana kadar uyusun o zaman.

Jennie: Aynen. Bu arada odan çok güzelmiş. Rahat uyudun mu? Seni yatağından etmek istemezdim.

Yuqi: Saçmalama unnie rahattım bende istediğin gibi kullanabilirsin odayı.

Jennie: Sadece uyumak için kullanacağım zaten gün içinde falan girmem.

Yuqi başını olumlu anlamda salladı. Jennie'yi salonun önünden uzaklaştırmak istiyordu.

Yuqi: Abim nerede acaba? Mutfaktadır belki tıkınıyordur. Normalde acıksa beni kaldırırdı gerçi. Bakalım mı?

Jennie Kai'yi merak ediyormuş gibi görünmek istemiyordu ama merakta ediyordu. Böyle sabah uyanınca nasıl göründüğünü, dağılmış saçlarını, şişmiş gözlerini...

Düşüncelerinden kurtulmak için gözlerini kırpıştırdı Jennie. Yuqi'ye gidelim anlamında işaret etti.

Mutfağa gelene kadar Jennie saçını ve kıyafetini düzeltmeye çalıştı. Kıyafetten kastımız pijama olduğu için artık ne kadar havalı görünecekse görünsün bu çokta önemli değildi.

Hayır belkide önemliydi. Belkide Kai onu sabah şişik gözlü dağınık bi şekilde görse ondan soğurdu. Hayır kendine gel dedi Jennie içinden. Ona güzel görünmek zorunda değildi ona karşı uğraşmak zorunda değildi. Kai çok uğraşıyordu sanki. İlişkileri iki günlük olsada umursamazdı hâlâ. Çirkinsem çirkin, dağınık halimi görsün o zaman diye düşündü.

Topuzundan çıkmış olan, kulağının arkasına attığı saçını tekrardan eski haline getirdi. Düzettiği yakasını tekrar kıvırdı. Evet artık doğal Jennie'ydi. Ne yüzünde bir makyaj ne de düzgün bir görünüşü vardı. Her sabah olan normal haliydi.

Yuqi Jennie'nin bu halini fark etmişti. İçten içe güldü. En başta güzel görünmek isteyip daha sonra umursamaz davranmak istediğini anlamıştı.

Mutfağın kapısı açıktı. Yuqi ilk önce başını içeriye uzattı.

Yuqi: Burada değil.

Jennie 'çokta umrumda' dermiş gibi baktı.

Yuqi buzdolabını açıp kahvaltılıkları çıkarmaya başladı. Arkasını döndüğünde tezgahta duran çöp poşetini gördü.

Yuqi: Öf abi yaa. Dün gece dedim bir de dışarıya çıkar çöpü diye. Çıkarmamış.

Jennie: Tamam ben çıkarayım hemen.

Yuqi 'yok ben çıkarırım' deme zahmetinde bulunmamıştı. Evet bazı huyları Kai'ye çekmiş olabilirdi yani.

Jennie çöp poşetini almadan önce siyah hırkasını giydi. Çöpü alıp zorda olsa sokak kapısını açtı.

Kapıya yaslandığı için kapı açılınca sırt üstü Jennie'nin önüne düşen uyuklayan bir adet Kai görmeyi beklemiyordu tabii ki.

" " "

Eveet ikinci kitabımız hayırlı uğurlu olsun inş burda da hep beraber devam ederiz ve sıkılmazsınız.

Grşzz.

27.05.2020

Dejavu 2[Askıya alındı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin