Medya: Agust D- DaechwitaKral geri döndü yakı ortalığı be bias'im diye demiyorum yıktı geçti valla. Klip ayrı güzel şarkılar zaten mükemmel . Birde klipteki troll çok iyi Yoongi'nin çarpıp geçtiği köylü Jin onunla kavga edende Kook sksnksbsjsbsjs. Dinlemediyseniz ki hiç sanmıyorum hepsini dinleyin tavsiyem altyazılarını okuyun okudukça insanda diss atma isteği yaratıyor albümdeki 10 şarkıda mütüşmel ötesi. Ayrıa Yoongi'nin klipteki her look'una aşık oldum canım yakışıklı kral bias'ım ay oppacı oldum iyice ne yapayım ama karşımda AgustD olunca kendimi tutamıyorum. İtunes listelerinin başı Agust D Kral O patron O. Ve istedikleri zaman askere gidecekler. Neyse gaza geldim şimdi okumaya geçebilirsiniz.
İyi okumalaaaar~~~~~~
~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~
Shin Hye'ın Ağzından
Sırt çantamı alıp Min Ji'ye el salladım ve çıktım. Moralimin iyi olmadığını o da anlamıştı ama sormak istememişti sanırım. Aslında bu benim için daha iyiydi saçlarım gittikçe azalıyordu fazlasıyla seyrekleşmişti. Dedemin asıl ölüm sebebini öğrenmemin üstünden 1 aya yakın geçmişti. Annemlerle aram iyi değildi büyükannemler ise çoktan dönmüştü. O gün bayılmamın ardından hastanede uyanmıştım. Annemler bütün gerçekleri anlatmışlardı. Hastaneden çıkarken karşıma çıkan kişiyle adımlarımı durdurdum
Min Ho:
Uzun zaman oldu
Dedi. Kafamı salladım ve çantamdaki elimi sıkılaştırdım
Shin Hye:
Evet uzun zaman oldu
Dedim.
Min Ho:
İyi misin?
Dediğinde tekrar kafamı salladım ama bu doğru değildi öleceğimi bilerek yaşıyordum üstelik bunu tek bilen ben değildim. Çocuklar bilsin istememiştim Jung Shin bile bilmiyordu dedemin aynı şekilde öldüğünü.
Min Ho:
Nedense sana hiç inanmadım?
Dedi. Ona baktım ve sert sesimle konuştum
Shin Hye:
Bir şeylere inanman için seni zorlayacak değilim gidiyorum işim var
Dedim. Ve hızla yanından uzaklaştım. Bugün sonunda karar verdiğim şeyi yapacaktım. Yolda yürürken gördüğüm rastgele bir kuaföre girdim. Saçlarımı sıfıra vurmasını söyledim. Kadın bana acıyan gözlerle bakıyordu gözlerimi ondan kaçırıp kendime baktım saçlarım belime kadar uzansada seyrekleştiği için eskisi gibi durmuyordu. Saçlarımı kestirmeye dahi kıyamadığından yıllardır kesmemiştim bile. En çok üzen şeyde bu oluyordu kesmeye kıyamadığım saçlarım gün geçtikçe ellerimden kayıp gidiyordu. Saçlarım bir bir yere düşerken göz yaşlarımı tutamadım. Ben hıçkıra hıçkıra ağlarken saçımı kesen kadında benimle ağlamıştı. Ardından yerdeki saçlarıma baktım kafamı kaldırıp aynaya baktım saçlarım yoktu çirkin görünüyordum. Çantamdaki bandanayı çıkarıp titreyen ellerimle kafama taktım. Kadın gözlerini sildi ve kestiği saçlarımı tokayla tutturup bana verdi. Teşekkür edip parayı ödedim ve çıktım. Elimdeki saçlara baka baka kumsala kadar geldim henüz havalar tam ısınmadığı için denize giren yoktu iskeleye çıkıp ucuna oturdum ve ayaklarımı sallandırmaya başladım. Kendimi geriye bıraktım ayaklarım aşağı sarkarken bedenim iskeleye uzanmıştı. Telefonumdan açtığım şarkıyı dinlerken mırıldanıyordum aynı zamanda. Ne kadar zaman geçti bilmiyorum ama hava kararmaya başlayana kadar orda uzanıp şarkı dinleyip ağladım. Ölmek istemiyordum yaşamak istediğim çok şey vardı henüz istediğim hiçbir şeyi yapamamıştım. Ehliyet alamamıştım mesela ya da hiç içip içip sarhoş olmamıştım, daha idol olamamıştım insanları etkileyen kalplerine dokunan şarkılar yazamamıştım annem ve babam gibi dünya turları düzenleyip milyonlarca insanlarla tanışmamıştım, sevdiğim adamla hayatımı birleştirip aile kuramamıştım hepsinin zamanı vardı ama bende de o yoktu. Bandanamı düzelttim ve çantamı sırtıma takıp kulaklığımın bağlı olduğu telefonumu kapşonlumun cebine attım elimdeki saçlara baktım. Onlara artık ihtiyacım yoktu tokayı çıkardım ve yavaş yavaş bıraktım her tel farklı bir yere gidiyordu. Elimdeki saçların hepsi suya karıştığında kapşonumu kafama geçirip durağa doğru yürümeye başladım. Durağa geldiğimde otobüsü beklemeye başladım. Annem bir kaç saat önce aramıştım biraz nefes alıp geleceğimi söyleyen bir mesaj atmıştım. O yüzden içim rahattı en azından merak etmeyeceklerdi ama saçlarımı gördükten sonra olacaklar için bir şey yapamayacaktım. Büyük ihtimalle evde büyük bir kaos ortamı yaratacaktım. Onlar kestirmek istemediğimi biliyordu o yüzden bana hiç karışmıyorlardı ama hergün dökülerek azar azar kaybolduğunu göreceğime tek seferde bitirmiştim işi. Evet acı vericiydi ama tek seferde bütün acıyı çekmek daha kolay gelmişti. Otobüs geldiğinde binip en arkada cam kenarına oturdum kapşonumu iyice kapatıp dışarı izlemeye başladım. Evimizin önündeki durağa kadar 20 dakika kadar yol vardı. Son bir ayda fazlasıyla içime kapanmıştım annemler ne kadar uğraşsada kendime gelemiyordum. Min Jae her gün yanıma geliyordu beraber beni yormayan şeyler yapıyorduk. Ama o bile beni mutlu edemiyordu. Sonunu bildiğim filmi izliyormuşum gibi geliyordu. Sonunu biliyorum fakat bir ihtimal değişir diye umut ederek izlemeye devam ediyorum sonunu belki yanlış hatırlıyorumdur diye tekrar tekrar izliyordum. Doktorum vücudumun tedaviye yavaş tepki verdiğini söylemişti acısız olsada tedavi süresi uzuyordu. Min Ji ise tedaviye cevap vermediğini söylemişti son zamanlarda ikimizde sadece oturup ilacın bitmesini beklerken düşünüyorduk. Henüz yeni tanışmış olsakta onu kaybetmekten korkuyordum. Gittikçe çöküyordu fazlasıyla zayıflamıştı vücudundaki morluklar artmıştı. Durumu kötüydü ve ben onu öyle gördükçe daha fazla umutsuzlaşıyordum. Otobüste ineceğim durağın adı yankılandığında durdurma tuşuna basıp durmasını bekledim. Durakta durduğunda indim ve siteye doğru yürümeye başladım. Bizimkiler okuldaydı okul kursları vardı annem ve babam bugün evdelerdi okullarla alakalı büyük toplantı yaptıkları için iki okulda tatildi o yüzden ikiside evdeydi. Güvenliğe başımla selam verip içeri girdim. Eve yürürken başımı bile kaldırmamıştım kapıya geldiğimde anahtarımla kapıyı açtım anahtarlarımı vestiyere bırakıp odama yöneldim. Odamda çantamı kenara attığım anda kapıdan gelen sesle oraya döndüm

ŞİMDİ OKUDUĞUN
BTS'İN TEK KIZI 2: Yeni Nesil
FanfictionArtık mutlu sona ulaşan BTS hayatlarını çocuklarına adadılar. Çocukları onların izinden gidebilmek için çok çalışıyorlar peki onlar gibi birlikte her zorluğu aşabileceklermi ya da bu zorluklar onları yıkacak mı? BTS gibi mutlu sona ulaşıp güzel bir...