Park Chaeyoung...
Yoğun bakımının camından Lalisa'yı izliyordum. Lalisa'nın hayati bir durumu yokmuş ama yinede tedbir amaçlı yoğun bakımda tutuyorlardı. Uyandığında Psikolojisinin kötüye gideceğinden korkuyordum.
Jungkook ona iddiayla ilgili şeyler söylemişti ve ona sürtük muamelesi yapmıştı. Lalisa şuana kadar iddiayla ilgili şeyler duyduğunda hiç kendini öldürecek kadar ilerlememişti.
2 gündür buradaydım. Kızlar en azından üzerlerini değiştirmeye eve gitmişti ama ben kalmıştım. Bide jungkook benimle iki gün boyunca kalmıştı. Arkadaşları hergün geliyorlardı.
Abimlere dönüp konuştum.
Chaeyoung: unnie ben eve gidicem duş alıp gelirim.
Onaylayan mırıltılar çıkarınca ayağı kalktım. Tam giderken jimin önüme çıktı.
Jimin: nereye?
Chae: eve gidicem duş alıyım kendime gelirim en azından.
Jimin: tamam gel ben seni götüreyim.
Başımı sallayıp hastanenin otoparkına gittim. Jimin arabasının kilidini açınca ön koltuğa bindim. Başımı cama yasladım ve araba ilerlerken dışarıyı seyrettim.
Eve geldiğimizde kapıyı açıp arabadan indim. Jimin arkamdan bağırdı.
Jimin: burada bekliyorum.
Onaylayan mırıltılar çıkarıp eve girdim. Direk odama çıkıp üzerimdeki kıyafetlerden kurtuldum ve banyoya girdim.
Banyodan çıktığımda iç çamaşırlarımı giyip üzerimede kıyafetlerimi giyindim. Bol mavi kot pantolon giydim üzerine beyaz göbeğimi açıkta bırakan bir tişört giydim. Saçlarımı dağınık bir şekilde at kuyruğu yapmak için tokamı arıyordum.
Tokamı bulamayınca Lalisa'nın odasına ilerledim. Odaya giridiğimde Lalisa'nın kokusu yayılınca gözlerimin dolmasına engel olamadım. Toka bulmak için çekmeceleri karıştırırken bir ses kayıt cihazı buldum.
Elime aldım. Lalisa'nın ne işi olabilir ki ses kayıt cihazıyla kayıtları dinlemek için gerekli tuşlara bastım. Lalisa'nın sesi gelince dinlemeye başladım. Neden ağlıyordu?
"Herkese merhaba bunu dinliyorsanız ya ben öldüm ya da çok meraklı biri odamı karıştırırken buldunuz. Neyse konuya gelelim bu dünya bana yetmiyor daha fazla alınım olsun istiyorum hem başka tarafta hemde burada. Şimdi diyeceksiniz ki ölüceksen burada nasıl kalıcaksın? Ben sizin kalbinizde olucam sizin ne hissettiklerinizi anlıcam. Beni merak etmeyin. Unnielerime söylüyorum ağlamayın sakın arkamdan ailemede söylüyorum sizde ağlamayın sakın. Ve lütfen beni kurtarmayın hepinizi çok seviyorum"
Hıçkıra hıçkıra ağlarken kendimi durduramıyordum. Herşeyi önceden planlamıştı. Kapı çalınca kendimi toparlayıp ayağı kalktım. Saçlarımı dağinik bir şekilde at kuyruğu yapıp çekmeceden toka aldım. Saçımı bağlayıp telefonu elime aldım daha sonra aşağıya inmeye başladım.
Kapıyı açınca jimin konuşmaya başladı.
Jimin: Lalisa uyanmış.
Chae: normal odaya almışlar mı?
Kafasını sallayınca arabaya binip hastaneye ilerlemeye başladık. Hastaneye geldiğimizde direk arabadan inip konuşmaya başladım.
Chae: hangi odadaymış?
Jimin: 8.kat 127.oda
Asansörün önüne gelip düğmeye bastım. Asansör gelince bindim arkamdan jimin binince en köşeye geçtim jimin de arkama geçti. Her katta birsürü insan alıyorduk. Asansörde nefes alınacak yer kalmamıştı ve ben jimin'e yapışmıştım resmen.
Önümdeki kişiler hala beni geriye doğru ittiriyordu. Gidicek yerim kalmamıştı.
Chae: beyefendi ittirmeyin artık.
Adam: beni de önden ittiriyorlar hanımefendi.
Göz devirip mecburen jimine daha çok yapıştım. 5.katta 2 kişi inince rahatlamıştım. Daha sonra kat kat insanlar inmeye başladı. 8.kata geldiğimizde direk inip kızlara baktım. Abimlerle konuşuyorlardı.
Hemen yanlarına gittim ve konuş aya başladım.
Chae: ne oldu?
Jennie: tekrardan uyuttular.
Kafamı sallayıp sandalyeye oturdum. Ve konuşmaya başladım.
Chae: Lalisa ses kaydı bırakmış. Her şeyi önceden planlamış.
Yaşlar gözlerimden akarken sehun kafamdan tutup göğsüne yasladı.
Jisoo: ne diyordu?
Chae: kimse üzülmesin arkamdan falan diyordu.
Ben ağlarken dokturlar ve hemşireler Lalisa'nın odasına doğru koşmaya başladı. Hayır kalbi durmuş olamaz değil mi? Çünki hayati riski yok dediler. Ya bir şeyler ters giderse? Hayır hayır hayır...
Doktorlar içeri girerken Lalisa'nın Amerika da yaşayan kuzeni yanımıza geldi.
Eunji: ne oldu?
Jennie: bilmiyoruz.
Odaya giremiyorduk. O yüzden çok merak ediyordum. Herkes ayakta odaya bakarken doktor üzgün bir şekilde odadan çıktı. Umutla ona bakarken konuşmaya başladı.
"Üzgünüm hastayı kaybettik."
Helloooooo
Ben geldimmmm
Umarım beğenirsiniz :)
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınn
Öpülüyorsunuzzz ♥
ŞİMDİ OKUDUĞUN
düşman çeteler bts × bp
FanfictionSenin bana bunu yapmaya hakkın yok jeon jungkook! Senin benim kalbimi kırmaya hakkın yok! Senin beni üzmeye hakkın yok!