düşman çeteler bts × bp

0.8

2 ay sonra...

Park Chaeyoung...

Simsiyah olan boşlukta ilerlerken etrafıma bakınıyordum. Arkamı döndüm karşımdaki yansımama baktım. Ona doğru ilerleyip yansımama dokundum. Parmağımı geri çektiğimde elimde siyah mürekkebe benzer bir şey oluştu. Kafamı kaldırıp tekrardan yansımama baktığımda arkamda arkamda Lalisa'nın durduğunu gördüm. Gözlerim anında dolarken Lalisa'ya doğru döndüm. Yaşlar gözlerimden akarken Lalisa ifadesiz bir şekilde bana bakıyordu. 

Chaeyoung: neden bizi bırakıp gittin Lalisa?!

Lalisa: özür dilerim.

Lalisa'ya doğru yürüyüp ona dokunmaya çalıştım. Lalisa toz olup yok olurken dizlerimin üzerine çöküp hıçkırarak ağlamaya başladım.

Chaeyoung: lütfen geri gel! lütfen!

Gözlerimi açtığımda Jennie endişeli gözlerle bana bakıyordu. anında gözlerimden yaşlar akarken jennie'ye sarıldım. ben hıçkırırken oda hıçkırarak ağlıyordu.

 odaya Jisoo unniem girdiğinde hemen yanımıza geldi. oda bize sarılırken gözlerinden yaşlar akıyordu. bugün Lalisa öleli tam 2 ay olmuştu. hala aynı rüyaları görerek uyanıyordum.

birbirimizden ayrıldığımızda ilk ayağa kalkan jisoo unniem olmuştu. kapıya dönüp elleriyle gözlerinde ki intihar etmeye ilerleyen damlaları silip burnunu çekti. bize doğru dönüp konuşmaya başladı.

Jisoo: hadi kalkın artık. okula gitmemiz gerekiyor.

Chaeyoung: tamam hadi jennie unnie sende git giyin.

ikimizde ayağı kalktıktan sonra jisoo unniem jennie'yi kolundan yavaşça tutup odadan çıkardı. bende burnumu çekip banyoya girdim.

rutin işlerimi halledip çıktıktan sonra siyah dar bir kot pantolon, siyah bir kazak giyip kemer taktım. kazağın ön kısmını pantolonun içine sokup arka tarafını serbest bıraktım.

 saçlarımı salık bırakıp maskelerin olduğu çekmeceye ilerledim. çekmeceyi açıp içinden siyah bir maske çıkardım. maskeyi takıp, telefonumu yatağın üzerinden aldım ve odadan çıktım.

aşağıya indiğimde kızlar koltukta oturmuş beni bekliyorlardı. onların yanına gitmeden kapıya doğru yöneldim. 

Chaeyoung: hadi çıkalım!

ne dediklerini umursamadan dışarı çıktım. kendi arabamın yanına gidip arabama bindim. Lalisa öldüğünden beri hiç beraber aynı arabaya binmemiştik. nedenini anlamasam da. onlarda kendi arabalarına geçince direk arabamı çalıştırıp okula doğru ilerlemeye başladım.

okula geldiğimizde arabalardan inip okula girdik. herkesin gözü bize dönmüştü ama şuan bunları umursayacak durumda değildim. abimlerin oturduğu çardağa doğru ilerlemeye başladık.

yanlarına oturduğumuzda sessizlik lider konumuna gelmişti. öldürücü sessizliğin sonuycunda zil çaldığında abimler ayağı kalktı. bugün ilk 3 dersimiz boştu. biz hala çardakta otururken kafamı kaldırıp okulun girişine baktım.

okulun girişinde bizi izleyen bir kız vardı. şuan çok yorgundum o yüzden hayal görmüş olabilirdim. ellerimle gözlerimi ovup okulun girişine tekrar baktım. tam da tahmin ettiğim gibi hayal görmüştüm. daha fazla takmayıp ayağı kalktım.

Jennie: nereye?

Chaeyoung: kantine gidiyorum. gelecek misiniz?

ikisi de onaylayan mırıltılar çıkartıp ayağı kalktığında onları beklemeyip önden yürümeye başladım. okula girdiğimde kızlar da yanıma geldiler. kantine girdiğimizde masalardan birine oturdum.

Chaeyoung: jennie unnie sana kaldı.

hafif tebessümle konuştuğumda o da tebessüm edip başını salladı. bir şeyler almak için uzaklaştığında telefonumu elime alıp jennie unniemi beklemeye başladım.

jennie geldiğinde tostlarımızı uzatınca hemen elime alıp yemeye başladım. bugün nedenini bilmediğim bir şekilde çok acıkmıştım.

tostlarımızı yerken bir kız adlarımızı bağırarak söylemişti.

"Park Chaeyoung, Kim Jisoo, Kim Jennie!"

kafamı bize seslenen kişiye çevirdiğimde şok geçirdim.

bize bakıp gülen bir adet LALİSA MANOBAN!

ben geldimmm

evet Lust lizkook'u okuyanlar bilir en son önemli olan bir açıklama paylaşmıştım ve hesabı kapatıcağımdan bahsetmiştim. ama hesabı kapatmama kararı aldım çünkü onlar kim ki ben canlarımı kitapsız bırakıcam onlar için değmiyeceğini düşündüm veeeee geri döndümmmmm

umarım beğenirsinizzz :)

kendinize iyi bakınn

seviliyorsunuz <3