düşman çeteler bts × bp

0.2

Lalisa manoban...

Hava alanına gelmiştim. Daha yarım saatim vardı bende boş boş durmamak için oturma yerlerine doğru yürümeye başladım ve yürürken biri resmen önüme atladı bende görmediğim için ona çarptım.

Çocuk:yavaş ol güzellik
ben yere düştüm çocuk beni kaldırmak için elini uzattı bende elini tutmadan ayağı kalktım.

Lisa: önüme niye atlıyosun hayvan!?
Çocuk: tanışalım istedim.

Göz devirip çocuğun yanından geçip ilerlemeye başladım.
uçağımın kalkmadına 20 dk kalmıştı bende daha fazla vakit kaybetmek istemediğim için uçağa doğru yürümeye başladım.

Uçağa bindiğimde direk yerime geçtim. Kulaklığımı takıp müzik dinlemeye başladım. Yanımda bi hareketlilik olunca o tarafa döndüm.

Yanıma oturan bir kızdı. Benim yaşlarımda gibi duruyordu. Küçük yüzü dolgun dudakları ve uzun saçlarıyla çok güzel duruyordu.

Kız bana dönüp gülümsediğinde bende ona aynı şekilde gülümseyerek karşılık verdim. Kız bana elini uzatıp konuşmaya başladı.

Kız: ben Eun bi, Kim Eun bi

Lalisa: bende Lalisa, Lalisa Manoban.

Eun bi: Seul'e mi gidiyorsun?

Lalisa: evet, sen de oraya gidiyorsun sanırım.

Eun bi: evet

Eun bi'ye kanım çok çabuk kaynamıştı. Çok samimi bir kızdı ve çok tatlı bir kızdı.

Kim jennie...

Uçaktan indiğimde kontrolleri geçtikten sonra gözüm kızları aramaya başladı. Kızları bulamayınca oturma yerlerine doğru yürüyüp oraya oturdum. Ve kızları beklemeye başladım.

Kim jisoo...

Uçaktan indiğimde oturma yerlerinde jennie'yi gördüm. Telefonuna bakıyordu. Ve beni farketmemişti. Ona doğru ilerlerken kafasını kaldırıp benim olduğum tarafa baktı.

Beni görünce bana gülerek el salladı. Jennie'nin yanına gelince bavulu yere bırakıp jennie'ye sarıldım.

Jennie: 1 saattir sizi bekliyorum burda.

Jisoo: jennie saatlerimizin farklı olduğunu biliyor muydun canım?

Jennie tam ağzını açıp cevap vericekken birisi üzerimize atladı. Kim olduğuna baktığımda tahminim doğru çıktı.

Lalisa Manoban

Jennie: ayyyy belimi hissetmiyorum. Kilo mu aldın kızım sen?

Lalisa: unnie yiyemiyorum ki nasıl kilo alıyım.

Üzgünce lalisa'ya baktım. Yemek yemediği için kan şekeri hep düşüyordu. Bu yüzden hep bayılıyordu. Hatta bir keresinde Görüntülü konuşurken bayılmıştı. Çok endişelenmiştik.

Düşüncelerimi kesen chae'nin bağırmasıydı.

Chaeyoung: jennie unnie, jisoo unnie, lalisa!

Chae'nin bağırmasıyla herkes ona bakmaya başlamıştı. Ama chae umursadı mı?

Hayır.

Bize doğru koşmaya başladı. Sonra gelip hepimize birlikte sarıldı.

Lalisa: nefes alamıyorummm.

Birbirimizden ayrılınca konuşmaya başladım.

Jisoo: gidelim artık.

Chae: aynen.

Hava alanından dışarı çıktığımızda arabaya yaslanmış telefonuyla oynuyan baekhyun'u gördük. Ve yanına doğru ilerlemeye başladık.

Lalisa manoban...

Lalisa: Baekhyun!

Baekhyun bize baktığında ona şirin olduğunu tahmin ettiğim bir gülümseme sundum. Bize doğru gelmeye başladı.
Yanımıza geldiğinde konuşmaya başladı.

Baekhyun: kızım ne bağırıyosun ya herkes seni sevgilim sandı.

Lalisa: sanmasalarmış banane.

Dedim ve arabaya doğru ilerlemeye başladım. Evet baekhyun benim abim.

Arabaya geldiğimde kızlarda hemen geldiler arabayı açıp bindik. Baekhyun'da bavulları bagaja koyup sürücü koltuğuna geçti ve arabayı sürmeye başladı.

Lalisa: sen niye geldin yaaa kai oppa gelseydi.

Baekhyun: benim canım babam sizi benüm almamı uygun gördü.

Jisoo: dur tahmin ediyim aileler toplanıcak ve hep birlikte yemek yiyecez.

Baekhyun: malesef, akşam sizi suho alıcak ona göre saat yedi buçukta hazır olun.

Hepimiz onaylayan mırıltılar çıkarmıştık.
Kızlarla birlikte yaşıyorduk. O yüzden kendi evimize gidicektik.

Eve geldiğimizde herkes odasına çıkmıştı.
Bende odama girdiğimde rek kendimi yatağa attım. Ve kendimi uykunun huzurlu kollarına bıraktım.