Az sonra bizimkiler geldi. Yanlarında artıdan bizim okuldan Lyon ve Jellal diye iki çocuk daha geldi. Gray-sama elinde boş bir şişeyle salona girdi. Herkes yere otutmuştu. Ben ise koltukta oturuyordum.
"Hadi Juvia gelsene. Neden orda oturuyosun?" dedi Lucy.
Kalktım ve yanlarına oturdum. Gray-sama şişeyi çevirdi. Şimdi anladım ki şişe çevirmece oynuyormuşuz. Cevaplama tarafı bana sorma tarafı ise Natsu ya geldi.
"D'mi C'mi?"
"D."
"Peki Gray hakkındaki düşüncelerin neler? Yani sence yakışıklı mı, aptal mı, idare eder mi?"
"Şey bence idare eder..."
Ne saçmalıyorum hayatımda gördüğüm en tatlı ve yakışıklı erkek!
"Peki çeviriyorum."
Soru sorma tarafı Erza'ya cevaplama tarafı ise Jellal'e geldi.
"D'mi, C'mi?"
"C."
"Pekala o zaman... Şey yap git ve havuza atla."
"Cidden mi ama üşütebilirim. Hava az da olsa soğuk. Hatta çok soğuk! "
"Soğuk mu?" dedi Gray-sama.
"Hadi hadi mızıkçılık yapma!" dedi Erza.
~~~
Herkes gittikten sonra Gray-sama ve ben kaldık.
"Hadi gel içeriyi toplayalım." dedi Gray-sama.
Salonu topladık. Gray-sama beni baştan aşağı süzüyordu.
"Üşüyor musun?"
"Şey... biraz."
Eh tabii üşümem doğal. Dışarda kar yağıyor. Ne de olsa yeni yıl gelmek üzere.
"Şömineyi yakayım o zaman."
"Tamam teşekkürler."
Gray-sama şömineyi yaktıktan sonra önüne iki koca minder ve birde uzun battaniye koydu.
"Sıcak çikolata veya kahve içer misin?"
"Eğer ben yapacaksam olur."
"Neden?"
"Daha fazla yük olmak istemiyorum Gray-sama."
"Peki tamam."
Sıcak çikolataları hazırladıktan sonra Gray-sama'nın yanındaki mindere oturdum. Üzerindeki battaniyenin yarısını sırtıma örttü. Bende elimdeki sıcak çikolatalardan birini ona verdim.
"Gerçekten idare eder miyim?"
"Şey yani o an aklıma başka bir şey gelmedi."
Güldü.
"Peki. Saat çok geç oldu istersen artık yatalım."
"Gray-sama."
"Evet?"
"Senin ailen nerde?"
"Yurtdışına."
"Anladım."
"Hadi yukarı."
"Ben burda uyuyabilirim."
"Hayır. Ben yukarda sen aşağıda olmaz."
Beni elimden tuttu ve kaldırdı. Yukarı çıkarken hala elimi bırakmamıştı. Odasına girdik.
"Aynı odada mı uyuyacağız?"
"Evet ne var?"
"Burda tek bir yatak var."
"Öyle ama yatak iki kişilik. Uymamak için bahane uydurma."
Gray-sama dolaptan eşofman altı ve siyah bi tişört çıkartıp tuvalete girdi.
Benim yanımda hiç bir şey yoktu sadece... şort mu?
Yanıma şort almışım hemde bu havada?
Üstüne de tişört ama sıradan bir tişört değil yakası geniş ve aşağıya kaymış bir tişört!
Ben çantamı karıştırırken Gray-sama tuvaletten çıktı.
"Ne yapıyorsun?"
"Çantama hangi kıyafetlerimi koymuşum diye bakıyordum."
Tuvalete girdim. Eh başka çarem yok mecbur bunları giyeceğim.
Tişörtü yukarı şortu da aşağı çekmeye çalışıyordum. Saçımı da tokayla iki yandan toplayıp tuvaletten çıktım. Hala kıyafetleri çekiştiriyordum. Gray-sama beni gözlerini kocaman açarak baştan aşağı süzdü.
