Selam! Yeni bölüm ile karşınızdayım! Multimedya'da Juvia Gray e trip atıyor. (Tabi bu Edo Juvia)
-Iyi aksamlar Gray-sama!
-Ha? Nerdeyiz biz? Parti bitti mi?
-Ohoo! Sen nerde kaldın?
-Juvia senin giysilerine ne oldu?
Bunu söylerken yıkayıp çamaşır teline astığım kıyafetleri gösteriyordu.
-Hatırlamıyor musun? Sen yaptın.
-Ne?! Ben mi yaptım?! Nasıl ya?! Nasıl yaptım ben onu?! Hiç bir şey hatırlamıyorum.
-Evet, bi de bu yetmezmiş gibi gözümün önünde başka kızlara sarktın!
-Ne?!?!
Hemen ayağa fırladı.
- Özür dilerim Özür dilerim Özür dilerim! Hiç hatırlamıyorum.
-Bir süre konuşmayalım.
Sadece trip. Merdivenlerden yukarı çıktım. Eh zaten başka neyle yukarı çıkabilirim ki. Tatlı uykuma geri döndüm.
....................................................................
Sabah uyandığımda saat 8:30 du. Açılmak için duşa girdim. Duştan çıkıp sabahligimi üzerime geçirdim ve Kahvaltı hazırlamak için aşağı indim. Abim salonda uyuya kalmıştı. Yüzümde hafif bir tebessüm oluştu. Salona girdim ve yanına oturup ona sıkıca sarıldım. Gözlerini araladi ve o da bana sarıldı. Kalktım ve mutfağa girdim. Bir kaç dakika sonra kahvaltı hazırdı. Elime megafonu aldım ve bir üst kata çıktım. Erkeklerin katına.
- UYANIN SİZİ TEMBELLER!! SABAH OLDU!
Hemen en üst kata fırladım. Kızların katına.
-HADİ UYANIN KIZLAR! SABAH OLDU! KAHVALTI HAZIR!
Evet bu kadar bağırmak yeter sanırım.
Herkes kahvaltı masasına oturunca yemeğe başladık. Kahvaltimiz bittiğinde plan yapmak için salona geçtik.
- Evet ben diyorum ki bugün şehre inelim. Sonuçta geldiğimizden beri şehir merkezine inmedik.-Erza
-Çünkü burasi zaten şehir merkezi gibi.
-Jellal
-Ama yerini tutmaz. Her neyse hadi hazırlanın bakalım.-Erza
Herkes odalarına dağıldı. Yırtık kotumu ve üstüne siyah yarasa kollu üzerinde 'BAD GIRL' yazan bluzumu giydim. Tek omuzunu hafif aşağı indirdim. Saçimi dağınık topuz yaptım. Bogazlı beyaz Converse lerimi de unutmadım tabii. (Y.N: Burası iyice moda programına döndü asdfghj)
......................................................................
Şehir Merkezi ışıl ışıldı. Her yer insan kaynıyordu. Gray-sama ile hala konuşmuyordum. Tabii si de konuşmam. Iyi insan lafın üstüne gelirmiş. Al işte geliyo.
- Al bunu sana aldım.
-Bu ne?
-Bir hediye.
-Beni hediye ile kandirabilecegini mi sanıyorsun? Kalsın. Bu kadar düşeceğini tahmin etmezdim. Önce git kızlar hakkında bir şeyler öğren de sonra gel.
Hızlı adımlarla bizim kızların yanına gittim. Arkamdan baka kaldığını hissedebiliyorum. ZAFER! Nihahaha kötülük!
